“Size öyle bir vatan aldım ki ebediyen sizin olacaktır!” Sultan Muhammed Alparslan. Zafer ayı ağustosun sonuna yaklaşırken 26 Ağustos’ta Malazgirt’te gerçekleştirilecek kutlamaların heyecanı sardı bizleri. Nasıl biliyor musunuz? Hani arife gecesi uyutmayan o mutluluk gibi, karne günü sabahı gibi, bir kavuşma günü gibi, bütün sevdiklerinle bir araya toplanmışsın gibi, sıcacık bir heyecan ve ev sahibi olmanın verdiği tatlı telaş. Bu güzel topraklarda yaşıyor olmanın ve bu tarihi değiştiren zaferlerin kutlayıcıları olmanın şükrünü her daim artırarak haklı bir gurur yaşıyoruz. Bu sene 951. yıl dönümü olan Malazgirt Zaferi’nin hazırlıkları her sene olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleşiyor. Okçular Vakfının organizasyonunu üstlendiği kutlama hazırlıklarının paydaşları Muş Valiliği, Muş Belediyesi, Malazgirt Kaymakamlığı ve Belediyesidir. Malazgirt’ten tüm dünyaya önemli mesajların verildiği bu muazzam organizasyonun kusursuz olması için hepimiz elimizden geleni yapıyoruz. Son misafirimiz evine sağ salim varana kadar da bitti demiyoruz. Türkiye ve dünya tarihine yön veren bu zaferin vârisi elbette sadece bu bölgede yaşayanlar değil. Bütün ülke aynı heyecanı, coşkuyu ve gururu yaşıyoruz. Öyle ki Türkiye’nin dört bir yanından binlerce misafirimizi burada ağırlıyoruz. 1940’lardan itibaren Malazgirt Zaferi yüksek sesle zikredilmeye başlansa da 1960’lardan itibaren kutlama geleneği başladı ve Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın talimatları ile organizasyonlar geniş kapsamlı hâle getirildi. Özellikle 2017 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifi ile gerçekleşmeye başlayan görkemli kutlamalarda birlik, beraberliğimizi perçinledik. 2019 yılında 100 bini aşkın misafirimiz ile Malazgirt’ten güçlü bir ses yükselttik. Son yıllarda pandemi sebebi ile kısıtlamalara gidildi ve bu sene ise yine yoğun bir katılım beklenmekte. Ahlat’tan başlayan zafer kutlamaları ilimizde nihayete eriyor. Peki neden buralardayız? Bu asil milletin şanlı tarihini her dem hafızalarda canlı tutmak, gelecek nesillere anlatmak, aktarmak en önemli vazifelerimizdendir. Bir kutlama mesajından ziyade bu kadim topraklarda bir araya gelip kenetlenmek, kardeşliğimizi, vatan sevdamızı ete kemiğe büründürmek, “biz buradayız!” demek, aşkımızı tazeliyor. Kutlama etkinlik alanının her sene daha da geliştirilmesi önemliydi. Kutlamaların başladığı ilk yıl zorlu geçmişti, nihayetinde böylesine devasa bir etkinlikte elbette eksikler, hatalar olacaktı. Öz eleştiri; ev sahibi olarak üzerimize düşeni yerine getirme noktasında sorun yaşadık. Tanıtım, davet, misafirperverlik hususunda bocaladık. Hâlbuki biz yoldan geçen yedi yabancıyı evinde misafir eden bir bölgeyiz. Programın ihtişamına kapılıp misafirlerimizi ihmal ettiğimiz oldu. Programların her geçen sene Ahlat’ta yoğunlaşmasına da bozulup daveti bırakıp rekabete girişmiş de olabiliriz ve yeterince sahiplenip anlatmamış da olabiliriz. Öncelikle Ahlat da bizim Malazgirt de. Bu şanlı zafere ev sahipliği yapmış her karış toprak bizim toprağımız. Oranın da dâhil olup bize yoldaşlık yapması da mühim. Ayrıca hayırlı işlerde rekabeti her zaman yeğlerim, rehaveti alır fakat biz rekabetin tadını kaçırdığımız yerde durup kendimizi sorgulamalıyız. Tepki gösterdiğimiz hususlar kardeşliğimize, birliğimize zarar veriyor mu, sorunumuz Ahlat’ın Malazgirt’in önüne geçmesi mi yoksa bizim yeterince sahip çıkmadığımız için geride kalmamız mı? Bunların cevaplarını samimiyetle verirsek meselenin sadece Malazgirt değil bu vatan olduğunu anlayacağız. Yıllardır ısrarla vurgulanan bir talep de kutlamaların Muş merkezden başlamasıydı. İlimizin tanıtımına da büyük katkı sağlaması arzu edilen bu organizasyonun merkezden ilçeye sürmesi herkesi memnun edecek bir adım olur. Bunun için de merkezin misafir ağırlama kapasitesinin artırılması çalışmalarına da yıllar öncesinden başlanabilirdi, geç kaldık. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüzün kutlamalar başladığı tarihten bugüne tanıtım noktasında daha gayretli olmasını da çok istedik, zayıf kaldık. STK, kurumlar ve vatandaş arasında da bir koordinasyon eksikliği hep yaşandı. Koordine olmaya çalışırken de güçlü olamadık. Tüm bu hususlarda şiddetli bir muhasebe elzem. Sorumluluğumuz var, hakkını vermeliyiz. Okçular Vakfı bizim için alanı hazırlıyor fakat sahip çıkacak olan biziz, misafirleri ağırlayacak olan biziz, ev sahibi biziz. Ahlat ekibini, bürokrasi, siyasi ve sivil iş birliklerini tebrik ediyorum. Biz de daha iyi olacağız, inanıyorum. 26 Ağustos’ta Malazgirt’teyiz, bekleriz.