Sevginin, paylaşmanın, iyiliğin, yardımlaşmanın ve hayat kurtarmanın dilidir Kızılay.
11 Haziran 1868 tarihinde, “Osmanlı Yaralı ve Hasta Asker Yardım Cemiyeti” adıyla kurulan Kızılay, savaş alanında yaralanan ya da hastalanan askerlere hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım etme arzusundan doğmuştur. Kızılay’ın amacı din, dil ve ırk ayrımı yapmadan, “ÖNCE İNSAN” prensibi ile hareket ederek insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çabalamak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, işbirliğini ve en önemlisi de iyi insan olabilmeyi öğretmeye çalışmaktır.
Çoğu insan nasıl, nerede, hangi şekilde ve en önemlisi kime yardım edeceğini bilemeyebilir. İşte tam burada Kızılay yardım etmek isteyen insan ile yardıma muhtaç insan arasında beliren bir köprü niteliği taşıyor. Yılın 365 günü, yardım eli bekleyen tüm canlıların tespit çalışmaları için durmaksızın çalışan gönüllü topluluklarına sahip bir kurumdan söz etmekteyiz.
“İYİ İNSAN” olmak isteyenlerin yol göstericisidir Kızılay… Türk Kızılay Muş Bölge Müdürlüğü gönüllüleri, adeta bir aile gibi omuz omuza verebilmeyi, el ele çalışabilmeyi başarabilmiş ve Kızılay ilkelerini sahada en doğru şekilde yansıtmıştır. Kar kış demeden, mesafe tanımadan nerede yardıma muhtaç bir el olsa koşan ilk kurumdur. Kızılay gönüllüleri ise yardıma muhtaç gözlerin ilk görmek istediği yelekli insanlardır. ‘Kızılay eşittir kan bağışı’ gibi genel bir algıyı Muş halkında kırabilen ve bunu uygulamalı olarak gösterebilen şeffaf bir kurumdur.
Bir zamanlar insan insanın yurdu idi. Darda kalana el uzatılır, toplumun içinde fakirlikten toprağa düşmüş olanlar gözetilir, çocukların gözyaşı silinirdi.
Modern zamanlardayız artık. Şimdiki zamanda insan insanın kurdu oldu. Şimdiki küresel kapitalist ortamda arz ettiğimiz güzel, insani hasletlerin, ahlaki erdemlerin üzerinden kadife görünüşlü demir süngerler geçti…
Artık insanlar mahallesindeki komşuların derdine koşmak bir yana dursun, apartmandaki yan dairesinde oturanları dahi tanımıyor ve hatta bir selâmı dahi esirger hale gelmiş durumda ne yazık ki…
Yanı başındakilerden bîhaber oluş hali adeta dalga dalga büyüyerek komşu il, komşu ülkedekinden, coğrafyadan uzaklaştırdı insanoğlunu… Büyüyen umursamazlık ve duyarsızlığın devası şüphesiz kuvvetli bir silkinişten geçiyor.
Ümitsizliğe kapılıp güçten düşmek yerine elbette ki güzelliklere tutunup yola devam etmemiz gerekiyor. Bu noktada Kızılay’ı son zamanlarda ilgi ve gururla takip ediyoruz. Tüm mazlum coğrafyalara Türkiye’nin dost elini ulaştırmakla kalmıyor artık, eğitim ve gençlik gibi alanlarda da varlığını gösteriyor.
İlimizde bulunan Kızılay Muş Bölge Müdürlüğü de yoğun çalışmalarının yanı sıra kentte güzel çalışmalara imza atıyor. Her türlü doğal afete hazır olan ve anında afet yerinde olan Kızılay Muş Bölge Müdürlüğünü takdir etmek gerekir. Özellikle son zamanlarda yaşanan yoğun olaylarla birlikte bir kez daha gördük ki Kızılay en zor zamanlarda uzanan el. Muş’ta bu eli aşk ile uzatan her bir Kızılay görevlisine teşekkürü borç biliriz. Muş Kızılay’ın gösterdiği özverili çalışma herkesin takdirini toplamakla birlikte insanlara yalnız olmadıklarına dair güven veriyor. Toplumu kenetleyen o harç yine Kızılay’ın ellerinde yoğruluyor. Ortaya koyduğu değerlerle huzurlu bir toplumun inşasında emeği olan Kızılay İYİ Kİ VAR, HEP VAR OLSUN…