"Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz; ihmal ettiğiniz nesil, imar ettiğiniz şehri tahrip eder." diyor Turgut Cansever. "İnsanın asıl vazifesi dünyayı güzelleştirmektir." sözünü de en çok bugünlere yakıştırdım. Her geçen gün değişen ve güzelleşen çehresiyle memleketimiz eski köhne halinden kurtulmakta bir yandan ruhunu kaybedecek diye de bizi tedirgin etmekte. Muş Belediyesini yakından takip ediyoruz. Yapılan parklar favorim; yeşil alanlara, zamanı dinlendireceğimiz mekânlara öylesine ihtiyacımız vardı ki hamd olsun bu yerlere kavuştuk. Elbette sayılarının artmasını da istiyoruz. Alparslan 2 Barajı ile su sorunumuzun rafa kaldırılacağı çalışmalar devam ediyor. Üstyapı çalışmaları ile çehresi değişen caddeler ve belli yerlere şehrin sembollerinin yerleştirilmesi de memnun edici. Karni Deresi rekreasyon çalışmaları sürüyor. Her ne yapılıyorsa şehrin ruhunu, estetiğini korumalı. Yapay görünümlü, soğuk, göze ve gönüle hitap etmeyen her eser görüntü kirliliği olarak zihnimize yansır. Bu minvalde Sayın Başkanımızı üstün gayretinden dolayı umutla takip ediyoruz.
Tüm bunların yanında eksik ve yanlış giden işler elbette oluyor. Hiç kimse kusursuz, hatasız değil. Muş tarihinde cesaret edilmeyene cesaret edilmiş büyük işler bu dönemde başarılmıştır. Belediyemizin eksik kaldığı yerlerde de vatandaş olarak sorumluluk almamız gerektiği kanaatindeyim. Belediye Meclisi Toplantılarına katıldınız mı hiç? Burada memleket sorunları, eksikleri, ihtiyaçları konuşuluyor, naçizane tavsiyem özellikle de gençlerin bu toplantılara katılıp çalışmaları, eksikleri müşahede etmesi. Maalesef eleştirdiğim bir husus da memleketteki yönetişim eksikliği. Tıpkı üniversitemiz logosu değiştirilirken herhangi bir anket, fikir alışverişi yapılmamış olması gibi Belediyemizin de şehrin çehresini önemli ölçüde değiştirecek konularda vatandaşın fikrini almaması bir eksiklik. Belediyemizin sitesi üzerinden yahut sosyal medya hesapları üzerinden fikir alınması aidiyet hissini artırır. Benim de şu sokak lambalarında katkım var, diye sahiplenir fikir beyan edenler. Vatandaşın görüş, öneri ve şikâyetlerini daha rahat paylaşabileceği platformlar aktifleştirilmeli. Aktif vatandaşlık bilinci geliştirilerek özellikle de gençlerin yönetişim noktasında dâhil olma durumları artırılmalı.
Geçenlerde bir HDP Meclis Üyesinin muhteşem algı çalışmasına denk geldim, kendisini kutluyorum. Ulaşıma zam başlığının altına AK Partili Meclis Üyelerinin teklif ettiği zam oranlarını paylaşmış. İlk görüşte zam AK Partililer tarafından yapılmış görünüyor. Zam önerisini HDP’lilerin yaptığı bilgisi ilk aşamada belirtilmemiş. Bu beyefendi Belediye Meclis Üyesi olup vatandaş ile diyaloğu sürekli tutan bir isim ve çalışmalardan düzenli olarak vatandaşları haberdar ediyor, çok güzel ama neden algı yaparak, yanlış yönlendirerek yapıyor ve neden kimse karşı çıkmıyor anlamış değilim.
Gençlerin Belediye gibi şehrin kalbi olan bir yerde varlık gösteriyor olması bizim için önemli. Genç nüfus yoğunluğunun fazla olduğu şehrimizde gençlerin temsiliyeti çok önemli. Mesela Sivas Belediye Başkan Yardımcısı, yakından takip ettiğim, göreve geldiğinde 26 yaşında olan bir kardeşimiz. Midyat Belediye Başkan Yardımcısı 19 yaşında. Ne güzel örnekler. Peki, nüfusunun %30’u 15 - 29 yaş aralığında olan Muş’ta neden gençlerin temsiliyeti noktasında eksiklik yaşıyoruz? Gençlik Meclisimiz ile birlikte Kadın Meclisimiz ve Kent Konseyimizin de neden aktif hale getirilmediğini merak ediyorum. Muş ile ilgili her konuda gençlerin dikkatinin bu yöne çekilmesi, sorumluluk hissetmeleri, ellerini taşın altına bırakmayı isteyecek şuur ile hareket etmeleri hepimizin mesuliyetidir. Umarım yakın zamanda güzel haberler alırız.