Muş’ta bir bayram havası var, 24 Haziran’ın tatlı esintisi. Herkes hayırlı ve güzel sonuçlar temennisinde bulunurken art niyetliler de meydanı boş bırakmıyor maalesef. Türlü türlü mesnetsiz bühtanlar ile bazı adaylar yaftalanmaya çalışılıyor. Ortada bir hakikat var ki Cumhur İttifakının güzel seyri birilerini korkutuyor bu da can havliyle yalan, iftira ve karalamalara atılmalarına sebep oluyor. Bu tevatürlere en çok maruz kalanlardan biri AK Parti’nin mevcut milletvekili Mehmet Emin Şimşek, yoğun tepkiler olduğu hususu birilerince çokça dillendirilmekte fakat somut bir dayanak sunulmamakta. Evvela mıh gibi aklımıza çakmamız gereken şu düstur var; biz Müslümanız ve kendi gözümüzle görmeden, kendi kulağımızla duymadan, araştırmadan her söylenenin peşinden gitmemeliyiz. “Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsra, 36) Yaradan ayet ile bu hususu açıkça bize anlatırken bunu göz ardı etmemiz, menfaatimize ters düşen durumlarda istediğimizi söyleme hakkını kendimizde bulmamız şiddetli bir gaflettir. Evet, halkın nabzını yokluyoruz ve bazı söylentileri duyuyoruz. Belge, ispat ya da somut herhangi bir gerekçe istediğimizde ise “ama biz öyle duyduk” diye konu geçiştiriliyor. Seçim zamanları maalesef bu tür nahoş durumlar artıyor, her kafadan bir ses, her fitneciden bir felaket senaryosu, fitne tohumu ortalığa saçılıyor. Bizler araştırma ya da duyduğumuzu bizzat muhatabına sorma zahmetinde bulunmayınca çarşı başında söylenen yalan sonuna gelene dek üzerine bin ekleniyor. Bu güzel ramazan ayında oruç ile gün boyu bir şey yemeyerek nefsimizi terbiye etme gayreti gösteriyoruz güya. Fakat göz, kulak, dil ve mide orucu bir bütün halinde olursa oruç gerçek manasına kavuşur. Kulak her söylenene inanır, dil her söyleneni yayar ise ve tüm bunlara katkı sağlamasak bile göz yummayı seçersek oruçlarımızı bir daha gözden geçirmemiz gerekecektir. Zira Mehmet Emin Şimşek bir adaylık için omurgalı duruşunu bozmayacak kadar kanaatkâr, her türlü sonuca razı olacak kadar teslimiyet sahibi bir zat. Ülkesine sevdalı ve hizmetkâr…
AK Parti’nin ikinci sıra adayı Abdulselam ER Beyefendi ise toplumda yoğun bir teveccühle karşılandı. Genç, dinamik, heyecanlı… Halkla özellikle de gençlerle olan samimi diyaloğu geçen seçimlerden bu yana ziyadesiyle karşılık bulmuş durumda. Bu durum elbette hepimizi heyecanlandırıyor. Muş gibi yoğun mesai gerektiren bir ilde tek vekilin gecesini gündüzüne katması bile hepimizde biraz daha gayret edilmesi düşüncesini doğuruyor. AK Parti gibi ülke ve ümmet sevdasıyla, muhafazakar demokrat kimliğiyle, hizmet aşkıyla bugünlere gelmiş bir partinin ilimizdeki vekil sayısı ne kadar çok olursa o kadar ihya olacağını düşünüyoruz memleketin. Bunun için Abdulselam ER Beyefendinin Muş’a yeni bir soluk kazandıracağı kanaatindeyim. Gelin görün ki bu durumdan bile bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ve adaylar arasında ihtilaf çıkarma meramıyla Mehmet Emin Şimşek Beyefendiye tepki olduğu ve bu durumun ikinci sırayı da etkileyeceği teorisi yayılıyor. Bunun tamamen art niyetle yapıldığı aşikâr zira iki adayın kardeşlik hukuku ile birlikte ne denli samimiyetle yol yürüdüklerini onlarla zaman geçirdiğinizde fark edeceksiniz. Ramazan ayını yoğun seçim çalışmalarıyla sürdüren AK Parti, üç ve dördüncü sıra adaylarını da kolay kolay bırakacak gibi değil. Anket sonuçları, ilin temayülü gösteriyor ki Cumhur İttifakı bu dönem özellikle Muş’ta bahar havası estirecek. Sonuç her ne olursa olsun Muş’umuz gülsün, hayırla gülsün. Şimdiden hayırlı olsun…