Ankara’nın gri binaları ve yoğun siyasi gündemi arasında, bazen insanı memleketin o bereketli topraklarına, samimi insan ilişkilerine götüren bir esinti gerekir. İşte geçtiğimiz gün Ankara Muş İli ve İlçeleri Eğitim Kültür ve Kalkınma Derneği’nin (MUŞ-DER) 9. Olağan Genel Kurulu, tam da bu hasreti dindiren, "biz buradayız" diyen ve Muş’un Başkent’teki güçlü varlığını perçinleyen görkemli bir buluşmaya sahne oldu.

Tecrübeli isim Necmettin Dede, üyelerin oy birliğiyle yeniden başkanlığa seçilerek güven tazelerken; aslında oylanan sadece bir yönetim listesi değil, Muş’un Ankara’daki birlik ve beraberlik iradesiydi.

"MAKAMLAR GEÇİCİ, BAKİ KALAN KARDEŞLİKTİR"

Necmettin Dede, ömrünü hizmete adamış bir isim olarak kürsüye çıktığında, sadece bir dernek başkanlığı vizyonu değil, adeta bir "gönül felsefesi" sundu. Sekiz yıldır Ankara Muş Der başlınlık görevi bir sorumluluk ve gönül işi olarak sürdürdüğünü belirten Dede’nin şu sözleri, toplantının ruhunu özetledi: "Siyaset geçicidir, makamlar ve mevkiler sadece birer emanettir; geriye sadece kardeşlik ve birlik kalıyor."

Dede, sivil toplum kuruluşlarının sadece birer tabela olmadığını, hemşehrilik bağlarını güçlendirerek toplumsal itibarı koruyan en önemli kaleler olduğunu hatırlattı. Onun deyimiyle; eğer bir şehir güzelse, ülke de güzeldir. Muş’un kalkınması, Türkiye’nin kalbinin daha güçlü atması demektir.

MUŞ OVASI’NDA MODERN DÖNÜŞÜM: SUYUN BEREKETİYLE GELEN GELECEK

Genel Kurul’un en heyecan verici ve somut projelerle dolu kısmı, Muş Valimiz Sayın Avni Çakır’ın konuşmasıyla şekillendi. Vali Çakır’ın paylaştığı yatırım müjdeleri arasında en dikkat çekeni, kuşkusuz Muş Ovası Sulama Projesi idi.

Türkiye’nin en büyük ve en verimli ovalarından birine sahip olan Muş için bu proje, bir dönüm noktası niteliğinde. 1. etap çalışmaları kapsamında 170 bin dönümlük devasa bir alanın modern sulama sistemlerine dahil edilmesi hedefleniyor. 2026 yılında hız kazanacak olan bu hamle, sadece toprağın suyla buluşması değil; çiftçinin emeğinin katlanması, bölge ekonomisinin şahlanması ve Muş’un Türkiye’nin tarım ambarı olma özelliğini pekiştirmesi demektir. Murat ve Karasu nehirlerinin bu bereketli topraklara hayat vermesi, gençlerin toprağına geri dönmesi için en büyük umut ışığıdır.

ORTAK SEVDA: MUŞSPOR VE ŞEHRİN ENERJİSİ

Bir şehrin sadece ekonomisi ve bürokrasisiyle değil, aynı zamanda sporu ve sosyal enerjisiyle de markalaşması gerekir. Bu noktada Muşspor, tüm hemşehrilerin üzerinde birleştiği en büyük ortak değerlerden biri olarak masadaydı. Vali Avni Çakır, İstanbul’dan Bursa’ya kadar geniş bir yelpazede Muşspor için kaynak oluşturma çalışmalarının sürdüğünü belirtirken, Ankara’daki hemşehrilerin de bu "sarı-beyaz" sevdaya sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.

Muşspor’un başarısı, sadece bir futbol galibiyeti değildir; o şehrin gençliğinin motivasyonu, dışarıya açılan vizyonu ve toplumsal kenetlenmenin en güzel sembolüdür. Başkent’te yaşayan Muşluların bu heyecana ortak olması, takımlarının arkasında bir "Ankara lobisi" oluşturması, şehrin marka değerini katlayacaktır.

EĞİTİMDE SOSYAL DEVRİM: UZAYDAN SAHALARA MUŞ İMZASI

Yazımın başında "kabuğunu kıran bir Muş" demiştim. Vali Bey’in paylaştığı eğitim verileri bu tanımın en güçlü kanıtı oldu.

2019’da sadece Tıp Fakültesi kazanan öğrenci sayısı 9 iken, bugün 113’e yükselmesi, sessiz bir devrimdir.

Muş BİLSEM öğrencilerinin hazırladığı bir projenin uzayda, astronot Alper Gezeravcı tarafından denenmesi, Muşlu gencin ufkunun artık gökyüzünü bile aştığını gösteriyor.

Lisanslı öğrenci artış hızında iki yıldır Türkiye birincisi olan bir şehirden bahsediyoruz.

GENÇLERE MİRAS, GELECEĞE GÜVEN

Necmettin Dede, "Bizim bugün tek duamız hayırlı bir ömür ama sizler hedef koymalı, çalışmalı ve kendinizi geliştirmelisiniz” diyerek gençlere de öğüt verdi.

Ankara MUŞ-DER’in bu 9. Genel Kurulu gösterdi ki; Muş, Ankara’da sadece bir "gurbetçi topluluğu" değil, eğitimiyle, tarımıyla, sporuyla ve sarsılmaz birliğiyle Başkent’e mühür vuran bir güçtür. Necmettin Dede ve yönetiminin bu güven tazelemesi, Muş’un yarınlarının çok daha aydınlık olacağının bir teminatıdır.

Yolunuz açık, birliğiniz ve beraberliğiniz daim olsun. Çünkü biliyoruz ki; Muş birlik olursa, Türkiye’nin geleceği daha da bereketli olur!