Değerli okuyucularım kısa süre önce Haber49 ailesine katıldım. Bugün altıncı köşe yazımı kaleme alıyorum. Sizleri naçizane yazılarımla bilgilendirip, farkındalık oluşturabiliyorsam ne mutlu bana. Sizler için özellikle Muşspor’u takip ediyor, yaptığı maçları teknolojinin avantajları sayesinde izliyor ve yazılarımı hazırlıyorum. Yazılarımı okuyan, paylaşan bütün güzel yürekli insanlara teşekkür ediyorum...

Muş ilini gündem yapan Muşspor yönetimine, teknik ekibine ve futbolcu eksiğine rağmen, sahada aslan gibi mücadele eden futbolcu kardeşlerimi tekrar kutluyorum. Sahada bir eksik vardı. Hava şartları uygun değildi ama taraftar Fethiyespor maçında takımımızı yalnız bıraktı diye düşünüyorum. Stadyumda maçı izlerken, yan tribün yapım çalışmalarının da hızla devam ettiğini gözlemledim. Yine belirtmek istiyorum. Muş bir spor kenti olma yolunda hızla ilerliyor. Katkısı olan başta sayın vekilimiz Emin ŞİMŞEK beye, Sayın Valimiz Avni ÇAKIR’a ve Gençlik ve Spor teşkilatına, memleketimin kaliteli sporsever halkı adına teşekkür ediyor, başarılarının artarak devamını diliyorum...

Muş ilimiz önümüzdeki yıllarda spor yanında, kültür, turizm, gastronomi, sağlık, eğitim ve öncelikle sanayi kenti olma yolunda ilerlediğini de hep birlikte görürüz inşallah...

Muşspor lige harika bir Mardin galibiyeti ile başladı. Ardından deplasmanda şanssız bir Isparta mağlubiyeti, evde Ankara Demir beraberliği ile bizi üzdü...Her iki maçı da kriz yönetme becerimizin olmaması sebebiyle, daha az puanla kapattık.Takımda med-cezirler başladı.Kırklareli ve Soma takımlarını gollere boğup harika bir grafik çıkardık.Muşsporu spor camiası konuşmaya başlamış, taraftar da stadyumu doldurmaya başlamıştı. Menemen’de sezonun en kötü skoruyla yenildik... Aliağa takımına avucumuzdaki puanları teslim ettik ve ardından Aksaray mağlubiyeti geldi... Oynadığımız bütün maçlardan daha fazla puan çıkarabilirdik. İki önemli sorun vardı... Krizler yönetilemiyordu ve maçlarda 70. dakika sonrasında takımda kuvvet ve dayanıklılık sorunları yaşanıyordu ve saçma sapan golleri kalemizde görüyorduk... Takımın yaş ortalaması da çok fazla. Bu durum sorunlara yol açıyordu... Takımın merkezinde bir maestro eksikliği göze çarpıyor.3. Bölgeye atılan gol paslarının şiddetinin ayarı bir türlü tutturulamıyor. Ersel son maçlarda toparlanmaya başladı. O yaş gurubundan beklelenin fazlasını yapıyor. Muşspor takımında Kaleci Enes, Cemali ve Ersel en fazla katkı veren oyuncular olarak göze çarpıyor.

Özetlersek; Muşspor ilk yarıda Ankara Demir ve Aliağa maçları dışında gereksiz puan kaybı yaşamadı. Üstelik Bursa ve Gebze maçlarından da puanlarla döndü. Takım, bahis soruşturması veya sakatlık sebebiyle yaşanan sorunlardan çok az etkilenerek sezonu tamamlamaya çalışıyor...

Adana maçından alacağımız 3 puanla, ligi 5. sırada yani playoff gurubunda ve 31 puanla tamamlayacağımızdan şüphem yok. Hedeflenen puan da buna yakındı diye düşünüyorum... Muşspor takımı kendi evinde çok başarılı bir takım. Bu başarının yanına deplasman başarısını da koyması lazım. Mardin, Aliağa, Ankara Demir, Trabzon ve hatta Fethiye maçlarından puan ve puanlar almak çok zor olacak. Evde oynayacağımız Bursa, Isparta, Maraş, Gebze, Aksaray ve Menemen maçları çok zor geçecek... Puanlar aslanın ağzında değil midesinde... İşimiz çok zor...Bu 11 maçın tamamından Muşspor 11 puanı çok zor çıkarabilir diye düşünüyorum...Diğer maçların hepsini kazansa 18 puan alır. O zaman ikinci yarı 29 puan daha toplayarak sezonu 60 puanla tamamlarız... En iyi senaryo bu... Bu senaryo gerçekleşirse Muşspor playofff belki oynayabilir... Evde ve dışarıda sürpriz puanlar almamız lazım... Puan kaybı olursa bu şansı yitiririz...

Kadro yapısı sezon başında olduğu kadar kaliteli değil. Ara transfer dönemini iyi ve faydalı transferler yaparak geçirmemiz lazım... Yönetime çok iş düşüyor. Mesela Cumali sorun yaşarsa takım çöker... Kulübe iyi transferler ile çeşitlendirilmeli...

Adana maçı ve ardından 2. devrede oynayacağımız maçlarda takımımıza başarılar dilerim...

Selam ve dua ile...