Üzerinde yaşadığımız yer küre birçok katmandan oluşmaktadır. Matruşka bebekler gibi iç içe olan bu katmanların içine doğru gittikçe sıcaklık ve ısı değerleri artış göstermektedir. İç çekirdek denilen bölümün 5000 oC sıcaklığa kadar ulaştığı bildirilmektedir. Birçok eriyik metalin bir arada bulunduğu bu iç çekirdek zaman yer kürenin ince katmanları arasından çıkarak volkan patlaması şeklinde çıkmaktadır. Eriyik akışkan şeklinde bu magma tabakası ile ilgili çıkan haberlerde önüne katan birçok yeri yakarak gittiğini de çoğu kez tanık olmuşuzdur. Yeryüzüne çıkan bu tabakalar gibi zaman zaman suların yer altından aşırı ısıya maruz kalarak yeryüzüne çıktığı durumlarda olmaktadır. Yada insanlar sıcak suya ulaşmak için sondaj kazarak ulaşmaya çalışmaktadır. Bu durumdaki suların geneline halk arasında termal sular ifadesi kullanılmaktadır. Hatta termal suların sağlığa yarar sağladığından bahsedilmektedir.
Jeotermal kavramı ise halk arasındaki termal sular kavramından biraz daha farklıdır. Burada jeotermal denildiğinde artık bu yer altı sularının enerjiye dönüştürülmüş kısmından bahsedilmektedir. Bu suların ısı yada hareket enerjisi olarak kullanılması önemli bir enerji potansiyeli olduğunun göstergesidir. Çünkü jeotermal enerji üretim bölgelerinin olduğu yerlerde aynı zamanda jeotermal bir yer altı sisteminden bahsetmek gerekir. Bu sistemlerden dünyada enerji üretiminin birçok çeşidi vardır. Bunların en yaygın olanı ise evlerin ısıtılmasında kullanılan sistemlerdir. Bunun yanında elektrik enerjisi üretme kapasitesine sahip olan bölgelerde elektrik enerjisinin üretilmesidir. Önemli bir gelir kaynağı olan bu yöntemler bölgesel kalkınmada önemli bir dayanak oluşturmaktadır. Öyle ki bu yerlerde çeşitli sanayi tesislerinin kurulması ile birlikte önemli bir sanayi ağı da kurulmaktadır.
Muş’ta yapılan jeofizik ve yer altı incelemelerinde Muş ilinin çeşitli yerlerinde termal suların olabileceği üzerinde görüşler hakim olmuştur. Bu görüşler neticesinde daha önce sıcak su yatağının da olduğu düşünülen Varto ilçesinde bir sondaj çalışması yapılmıştır. Bu tür derin kuyu sondajlarının çok zor olduğunu da maliyetli olduğunu da belirtmek isterim. Bu aşamada çokça emeği geçen Muş Alparslan Üniversitesi ile valilik makamının üstün efor sarf ettiğini de belirtmek isterim. Sondaj sırasında 1500 metre derinliğe kadar inildiğinden bahsedilmektedir. 1500 metrede 40-55 oC sıcaklıkta değişen bir suyun elde edildiğini de duymuştum. Bu rakamların bile önemli değerler olduğunu belirtmek isterim. Evde kombisi olanlar bilirler kombilerdeki suyun sıcaklığını bu derecelerde ayarlayarak ısınabiliyoruz. Bu nedenle bu su potansiyeli ile ne yapılacağına karar vermek gerekir. Burada suyun debisinin, çıkan yerin şehir merkezlerine uzaklığı faktörlerde maliyetleri etkileyebilecek önemli girdiler olsa da uzun vadede önemli bir milli gelir kaynağıdır. Bu suyu merkez alan farklı güzergahlarda faaliyetler artırılmalıdır. Peki, bu suyla neler yapılabilir kısaca aşağıda özetlemeye çalışacağım;
- Termal Sağlık Tesisleri: Yüksek rakımlı, sanayi ile kirlenmemiş havası ve yeşil doğası ile kurulacak termal tesislerde sporcu yaralanması ve fiziksel tedavi ve rehabilitasyon merkezleri ile önemli bir sağlık bölgesi haline gelebilir. Bunun için sağlık turizmi teşvikleri ile bu bölgelerin desteklenmesinde fayda olacaktır.
- Termal Seralar: Kurulacak olan seraların ısınma ihtiyaçları termal sularla sağlanarak seralar için önemli bir girdi azaltılmış olunacaktır. Böylelikle daha ucuza ürün ürütülebilecektir. Örnek seralar biran önce kurulmalı ve bu anlamda çeşitli teşvikler ile desteklenmelidir.
- Mineral Üretim Tesisleri: Suyun işlenmesi ile üretilecek olan çeşitli mineral türlerinin depolanması ve satışı yapılabilir.
Tüm bunların ışığında Muş için önemli bir avantaj sağlayacak potansiyeli olan jeotermal enerji biran önce uygulama örnekleri ile Muş’a kazandırılmalıdır.