Artan siparişlerine yetişmek için üretim artışına giden işverenler, eleman bulamamaktan şikâyetçi. Sanayiciler “İş var, işçi yok” diyor… Fiatların başını alıp gittiği şu karmaşık günlerde işsizlik sorunu ve işsiz sayısının ne kadar yükselişte olduğunu konuşurken, asıl sorunun işsizlik değil, iş beğendirememe olduğunu, birçok İş insanı, küçük sanayici, büyük firmalar ve mahalle esnafları ile yaptığımız röportajda hemen hemen her işverenin ortak sorunu olan işçi bulamama ve iş beğendirememe olduğunu tespit ettik.  Hiç bir vasfı olmayan ve gerçekten bir işe aşırı ihtiyacı olanlar bile tez zamanda zengin olma hayali ile çırak olmadan patron olma derdindeler. Hemen hemen birçok işletmenin camlarında vasıflı vasıfsız eleman aranıyor yazısına rastlıyoruz. Ciddi anlamda çalışmaya ihtiyacı olan ( kaldı ki herkesin bir gelire mutlaka ihtiyacı var) şartları konuşurken alacakları maaştan ziyade kaç saat mesai, kaç gün tatil, aylık ve yıllık tatili ne kadar? İnsanlar çalışmadan istirahati düşündüklerinden iş yok yalanını diline dolayıp çevresindeki küçük zihniyetleri de inandırmışlar. Kendi gibi kalıbında çalışma azmi olmayanları da etrafına toplamış ortalık karıştırmaktan öteye gitmeyen gürültülü eylemler peşindeler. Deyim yerindeyse “ayva piş ağzıma düş” diyorlar. Rızkın, çabalamakla geleceğine inanmayanlar nasipte neyse o deyip tembelliklerini sürdürüyorlar. Nitekim İsra Suresi 13. Ayette Her insanın sorumluluğunu omzuna yükledik, kıyamet gününde insana açılmış olarak önüne konulacak bir kitap çıkaracağız diyor. İnsanları tembelleştirmek aslında bir nevi bizim tavizlerimiz. Çırak yetiştirmiyoruz, çocukları olabildiğince rahat ettirirken onlara sorumluluk yüklemiyoruz.  On sekiz yaşına gelmiş bir çocuğun odasına yemek tepsisi hazırlayıp, çay, kahve, atıştırmalık taşıyan biz anneler onların tembel ve vurdumduymaz yetişmelerine neden oluyoruz. İşsizlik son yıllarda bilmem kaç yılın zirvesinde diye ulu orta haber yapan yanlı haberciler, çarpıtarak yazıp çizse de asıl olan, günlerdir her meslekten esnafın kapısını çalıp yapmış olduğumuz röportajdaki ortak sorun. İş çok işçi yok! TEK DUŞ’un sahibi Mehmet Bey de aynı sorundan muzdarip.  TUİK, durmadan işsizlik oranını açıklayıp dururken, işverenlerin işçi bulamadığı sorununu hiçbir zaman dile getirmiyor. Maaş vermediği için işçi bulamıyor gibi çarptırmalı haber kanalları, içinde çalışma azmi olmayan, hepten hüpten bahanelerle iş beğenmeyip, elini kolunu sallayarak yüzü bile kızarmadan eşten dosttan gelen yardımlarla geçinmeye çalışan vurdumduymazların ekmeğine yağ sürerken, işverenleri de aynı kefeye koymuş oluyor. TUİK'in açıkladığı işsiz sayısının 8.5 milyon kişi olduğunu biliyoruz, yalnız bu işsizlerin gerçekten işsiz olmadıklarını bilmek için alim olmaya gerek yok. Sanayisi ve ticareti gelişmiş bir çok ilimizde bile onlarca esnafla yaptığımız görüşmede sorun hep aynı, iş var işçi yok. Gaziantep, Alaybey camisinin yanındaki küçük kastelde yemek tepsileri yıkayan bir esnafla yaptığımız görüşmemizde, esnaf Mehmet bey aynen şunları söyledi. Bu tepsileri yıkamak işçinin görevi, çırak yerleri süpürür, masaları siler, ama hepsini ben yapıyorum, işçiye tepsileri yıkamasını söylesem biliyorum şu kapıdan çıkar ve bir daha gelmez, bahanesi hazır, işverenim iş yükümü fazlalaştırıyor altından kalkamıyorum. Saat 8.00'de iş başı yapıp akşam beşte paydos edip, 250 TL yevmiyesini alır giderler, “ben onları değil, onlar beni yönetiyor”. Ayrıca Sigorta ve iki öğün yemek diyor Mehmet Bey. Kalıbında çalışma azmi olmayan işsizler, bu paraya çalışılır mı deyip, iyinin iyisini, yani işçi olmadan patron olmayı tercih ettiklerinden TUİK'in araştırmalarına işsiz sayısı olarak ekleniyorlar. Devlete sırtını yaslayıp yan gelip yatmak hayali ile işsizler kervanında devesini gütmeye çalıştıklarından, iş veren haklı olarak yabancı çalıştırmak zorunda kalıyor. Çünkü bu çarkın insan gücü ile dönmesi gerekiyor. Geleceği parlak, sanayisi gelişmiş illerimizde büyük fabrikalar kurulup milyonlar harcanmasına rağmen ne yazık ki işçi bulunamıyor. Tedarik zincirinin kırılması ile her sektörde özellikle ihracatın arttığı şu dönemlerde siparişler yetiştirilemiyor. Her ne kadar insan gücüne yetişen makineler icad edildiyse de hemen hemen her sektörde insan emeğine ve gücüne ihtiyaç olduğundan tedariklere yetişilememesinin nedeni yine işçi bulamamak.