NE OLACAK HALİMİZ?

Sahi ne olacak Muş’un hali böyle? Alt yapı çalışmaları tüm mahallelerde devam ediyor. İnsanlar araçları ile evlerinin önüne gidemiyor. Susuzluk desen büyük bir problem. 90 bin nüfuslu ilimizde İstasyon Caddesi haricinde her taraf kazılmış ve köstebek yuvasına dönmüş durumda. Mahalle aralarına araçlar giremiyor. Fırsat buldukça şehir içerisinde vatandaşlarla sohbet ediyoruz. Vatandaşlar, genelde biz gazetecileri eleştiriyor: […]

NE OLACAK HALİMİZ?
Emrullah Özbey
Yayınlanma

15:49 - 10 Ağustos 2019

Güncelleme

15:00 - 24 Ağustos 2020

Okuma Süresi

3 dakika

Sahi ne olacak Muş’un hali böyle?

Alt yapı çalışmaları tüm mahallelerde devam ediyor. İnsanlar araçları ile evlerinin önüne gidemiyor. Susuzluk desen büyük bir problem.

90 bin nüfuslu ilimizde İstasyon Caddesi haricinde her taraf kazılmış ve köstebek yuvasına dönmüş durumda. Mahalle aralarına araçlar giremiyor. Fırsat buldukça şehir içerisinde vatandaşlarla sohbet ediyoruz. Vatandaşlar, genelde biz gazetecileri eleştiriyor: “Ne olacak bu memleketin hali, neden yazmıyorsunuz?” gibi sorularla haklı olarak bizleri eleştiriyor. Bir sohbet ortamında vatandaşın biri: “Emrullah Bey, inanın ki neredeyse siteye helikopterle iniş yapacağız, sitemize giremiyoruz. İki aydır arabamı siteden dışarı çıkaramıyorum. Allah’tan bir hastamız yok. Sitemize ulaşım sağlanmıyor.” diyerek serzenişte bulundu.

Evet, maalesef şehrin her tarafı toz duman. Evlerde ve iş yerlerinde sular akmıyor. Belediye çalışmıyor. Biz de gazeteci olarak sadece sorunları dile getirmekle görevliyiz. Onun haricinde elimizden bir şey gelmiyor.

Haber49 Gazetesi olarak sorunları dile getirirken Belediye Başkanı ve onun yakın çevresinden tehditler aldık ve almaya da devam ediyoruz. Hatta Belediye olarak gazetemize karşı bir ambargo uygulaması da söz konusu. Bizler için bunların hiçbir önemi yok, önemli olan memleketteki sorunların giderilmesi.

İddialara göre; Sayın Belediye Başkanı: “Muşlular bana oy mu verdi de hizmet bekliyor; hizmet falan yok” diye söylemlerde bulunuyormuş. Bu söylemler olmuşsa şayet bir belediye başkanına yakışmayan söylemlerdir. Belediye ve belediye başkanının işi hizmet etmektir. Hizmet etmiyorsa bir belediye başkanı o koltukta da oturmayacak.

İnsanlara yol yapmak, su vermek belediyenin en asli görevlerindendir. Bir belediye başkanı kendisine oy vermediler diye isyan etmesinin anlamı da yoktur. Şayet oy vermediler ise nasıl belediye başkanı oldu? Merak ediyorum… Belediye Başkanlığı koltuğunda oturuyorsanız ve sizlere yetki verilmişse, geçmişten ve hatalarınızdan ders alıp geleceğe yönelik çalışmalar yapmanız lazım.

Yetki verdiklerimizde kabahat var tabi ki. Herkesin herkes ile arası yok, Belediye Başkanının vekil ile arası yok. Belediye Başkanının teşkilat ile arası yok. Teşkilatın Belediye Başkanı ile arası yok, teşkilatların kendi içerisinde arası yok, bürokratların siyasiler ile arası yok. Yok da yok…

Mesele memleket meselesi beyler! Tarih sizleri hayırla yad etsin, eserleriniz ile ansın sizi bu şehir. Çekişmeleriniz sizlere zarar veriyor, versin de. Bu bizim mevzumuz değil. Fakat bu şehir de bundan çok zarar görüyor. İç çekişmeleriniz bu şehre, bu şehrin evlatlarına zarar veriyor. Yeni Türkiye bir fırsat olsun, biz de yeni Muş için kolları sıvayalım. Geçmiş geçmişte kaldı, diyebilme erdemini gösterelim. Hayatımızın eksenine memleket sevgisini koyalım ama lafta değil özde koyalım. Gerçekten iş işten geçmek üzere, birileri bu şehirden vazgeçmeden bu şehre sahip çıkalım.

Huzurlu, mutlu ve gelişmiş yarınlar bizleri bekliyor…