Evet, ne olacak bu memleketin hali? Hiç kimse kusura bakmasın. Muş ilimiz kadar vurdumduymaz bir il yok.
Memleketin sorunlarına karşı bu kadar duyarsız bir insan topluğu yoktur herhalde… Nereden bakarsak bakalım sonuç hep aynı.
Muş’ta yaşamayan ama dışarıdan Muş’a bakan insanların, ‘Ne memleketmişsin’ dediği kentte ulaşım sorunu Allah’a emanet olmuş kimsenin sesi çıkmıyor. Şehrin merkezi hem insan hem de araç yoğunluğundan nefes alamıyor. Sesi çıkan var mı? Hayır…
Şehrin her tarafı inşaat alanına dönüşmüş yollardan geçemiyorsun, sesi çıkan var mı? Hayır. Kaldırım yok, kimse kaldırımlarda yürüyemiyor sesi çıkan var mı? Hayır…
Sular akmıyor, insanlar susuzluktan perişan olmuş durumda. Sesi çıkan var mı? Hayır…
Yani toplumsal olaylara karşı hiç birimizin sesi çıkmıyor…
Sevgili Muşlu hemşerilerim;
Bir gün ortaya çıkıp, ‘Yeter artık’ diyerek en demokratik hakkınız olan protesto hakkınızı kullandınız mı? Allah aşkına bu sorunların biran önce çözülmesi için hiç uğraş veren var mı? Yolda biz gazetecilere isyan ettiğiniz kadar yetkililere sorunları iletiyor musunuz? Kimseden ses çıkmıyor. Allah aşkına ne zaman bitecek? Ne zaman bu memleketin sorunlarına karşı duyarlı davranacağız? Kendi kişisel menfaatlerimizi değil de, toplumsal olaylara karşı ne zaman duyarlılık göstereceğiz?
Muş Marka şehir olacak. Hani nerede? Rüyalarımızda mı olacak? Bir şehrin marka şehir olması için o şehrin öncelikle ulaşım sorununun çözülmesi gerekiyor. Su sorunu ve yol sorununun çözülmesi gerekiyor… Betona para dökmekle olmuyor.
Yazımın başında belirttiğim gibi Muş’un, bu sorunları yaşamasının nedeni bu şehirde yaşayan sivil toplum örgütlerinden, siyasetçilerine ve halkına kadar herkeste bir vurdumduymazlık aldı başını gidiyor. Muş güzel bir şehir ve Muşlu olmak ayrıcalıklıdır… Ama Muşlu olmanın ayrıcalıklı olduğunu bilenlerin ne yazık ki Muş’a karşı sorumluluklarını yerine getirmediği acı bir gerçektir. Herkes Muş’tan aldı ama kimse Muş’a bir şey vermedi. Verecek gibi de görünmüyor. Bu şehre devletten gelen o büyük paralara acıyorum. Bu şehre, insanlara iş kapısı olsun diye bir fabrika açılmadı. Yazacak çok şey var çok! Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Haksızlık mı yapıyoruz? diyenleri hissediyorum, anlıyorum. Haklısınız. Ne söylesek yok.
Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir! Hadi şimdi de ‘biz en iyisine layığız’ deyip, bu şehri en iyi noktaya taşımak için harekete geçelim.