İŞLERİ EHLİNE VERİN!

Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor. Görev yerlerinin emanet olduğu, bu emanetlere riayet edilmesi, uyulması emredilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) (Nisa 58) Hangi iş olursa olsun, işi ehline, o işin […]

İŞLERİ EHLİNE VERİN!
Emrullah Özbey
Yayınlanma

00:23 - 16 Kasım 2017

Güncelleme

15:03 - 24 Ağustos 2020

Okuma Süresi

4 dakika

Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işlerin ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi emrediliyor. Görev yerlerinin emanet olduğu, bu emanetlere riayet edilmesi, uyulması emredilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) (Nisa 58)
Hangi iş olursa olsun, işi ehline, o işin eğitimini almış, tecrübe sahibi birine verildiği zaman, muvaffâkiyet sağlanır. Başarılar elde edilir. Eğitimsiz, deneyimsiz ve işin ehli olmayan kişilere işi teslim ettiğimizde sorunların ardı arkası kesilmez. Gün gün, o işte gerileme yaşanır ve nihayetinde o işin akıbeti iflas olur.
Bugün günümüze baktığımız zaman ilimizin geri kalmışlığından bahsedilirken, kurumların işin ehli olanlar tarafından yönetilmediğinden kimse şikayetçi olmuyor veya işine gelmiyor. Kurum amirlerinin işin ehli olması o kurumun gelişmesi ve başarılara imza atması demektir.
Aslında kurum amirleri siyasetçinin de aynasıdır. Kurumları yönetenler yaptıkları her iş siyasetçiye mal olmaktadır. Kurum amiri iyi yaparsa siyasetçi iyi yapar, kötü yaparsa yine siyasetçi kötü yapmış olur. Siyasetçinin başarısı atadığı kurum amirlerinden belli olur kısacası. Fakat ne hikmetse günümüzde senin benim adamım yapılanmasının önüne geçilmemektedir.
Geçtiğimiz hafta Elazığ Muş buluşması programına katıldım. Elazığ ilinde İletişim Lisesini gezme imkânı da buldum. İletişim Lisesinde, Gazetecilik, Radyo Televizyon ve Halkla ilişkiler bölümlerinde öğrenciler eğitim görüyor. Bu bölümlerde eğitim gören öğrenciler saha çalışması ve uygulamalı eğitimleri Elazığ ilinde oldukça başarılara imza atıyor. Okulun televizyon, radyo ve gazeteleri var. Gazete aktif bir şekilde okuyucu ile buluşurken, Radyo ve Televizyon ize sadece eğitim amaçlı faaliyet sürdürüyor. Elazığ ilinde iletişim fakültesi de var fakat lise kadar aktif çalışmıyor sanırım. Çünkü gezdiğimiz tüm medya kuruluşlarında iletişim lisesi öğrencileri ile karşılaştım. Elazığ’da bu kadar başarılı olan bir lisenin başarısını araştırdığımda ise okul müdürü ve müdür yardımcılarının iletişim fakültesi mezunlarını olduklarını öğrendim. İşin ehli olmak o işte olan başarının göstergesidir.
Mekke’nin Fethinden önce Kâbe’nin anahtarı Osman Bin Talha’daydı. Kendisi Kâbe’nin bakımını yapardı. Peygamberimiz (S.A.V) Kâbe’ye girmek istediğinde, Hz. Ali anahtarı ondan alarak Kâbe’nin içine girdiler. Henüz Osman Bin Talha Müslüman olmamıştı. Peygamberimizin (S.A.V) amcası Hz. Abbas, Kâbe’nin anahtarının kendisine verilmesini rica etti. Peygamberimiz (S.A.V) de anahtarı amcasına verince, “Allah ü Teâlâ, size emanetleri ehline vermenizi emreder…” (Nisa,58) ayeti indi. Bunun üzerine Peygamberimiz (S.A.V) anahtarı, Osman Bin Talha’ya geri verdi. Peygamberimiz (S.A.V) “Ey Osman! İşte Kâbe’nin anahtarı! Bu gün iyilik ve vefa günüdür. Sen cahiliye zamanında bu vazifeyi layıkıyla yaptın. İnanıyorum ki şimdi daha güzel bir şekilde yaparsın…” buyurdu ve anahtarı herkesin huzurunda ona teslim etti.
Bu büyüklüğü gören Osman Bin Talha Müslüman oldu. (Ayetin tamamı: “Haberiniz olsun ki, Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size en güzel şekilde öğüt veriyor. Şüphesiz Allah herşeyi işitir ve her şeyi hakkıyla bilir.”) Görüldüğü üzere “işi ehline vermeyi” Allah (C.C.) emrediyor.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: “İş, ehli olmayana tevdi edildiği zaman, kıyameti bekle.” “Ya Resul Allah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur?” denince, (Görev ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin) buyurdu. (Buhari)
Kısacası işi ehli olmayana vermek, o işi öldürmekle eşdeğerdir. Çünkü işin hakkı verilmeyince, her geçen gün o iş kan kaybeder. Eriyip gider.
İşlerin heba olmaması için, ehline verilmesi temennisi ile Allah’a emanet olun.