Erzincan’da öğrencilere siber güvenlik dersi: Dijital tehlikelere karşı bilinçli nesiller yetişiyor Erzincan’da öğrencilere siber güvenlik dersi: Dijital tehlikelere karşı bilinçli nesiller yetişiyor

HABER49- Malatya Turgut Özal Üniversitesi, son dönemde Türkiye’yi derinden etkileyen iklim değişikliği ve küresel ısınma konularını gündeme taşıyan önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. “Küresel Isınma ve İklim Değişikliğinin Türkiye’ye Etkileri” başlıklı seminer, akademik çevreler, yerel yöneticiler, sivil toplum temsilcileri ve öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Özellikle 12 Nisan’da yaşanan ve Türkiye genelinde büyük tarımsal kayıplara yol açan zirai don felaketinin ardından düzenlenen bu seminer, iklimsel tehditlere karşı alınması gereken önlemleri masaya yatırdı.

Etkinlikte konuşan Malatya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özcan, yaşanan don olayının son 150 yılın en yıkıcı tarımsal felaketi olduğunu vurgulayarak, üreticiye destek çağrısında bulundu. Özcan, üniversitelerin bilgi birikimiyle bu zorlukların aşılabileceğini ifade etti. Rektör Prof. Dr. Recep Bentli ise iklim değişikliği karşısında bilinçli ve koordineli hareket etmenin önemine dikkat çekti. Bu bağlamda seminer, yalnızca akademik bir bilgilendirme platformu değil, aynı zamanda tarım sektörünün geleceğine yönelik bir yol haritası sunma amacı taşıdı.

Prof. Dr. İbrahim Atalay’dan İklim Gerçeklerine Bilimsel Bakış

Seminerin en dikkat çeken ismi, Türkiye’nin önde gelen coğrafyacılarından Prof. Dr. İbrahim Atalay oldu. Uluslararası ödüllere sahip Malatyalı akademisyen, iklim değişikliğinin nedenlerini, etkilerini ve Türkiye’ye özel sonuçlarını detaylı bir sunumla katılımcılarla paylaştı. Atalay, sanayi devrimiyle başlayan karbondioksit artışının küresel sıcaklıkları doğrudan etkilediğini ve bu durumun bölgesel iklimlerde gözle görülür değişimlere yol açtığını ifade etti. Türkiye’nin kuzey ve güney cephelerinin atmosfer hareketliliği açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Atalay, yağış rejimlerinde dengesizlik yaşandığını vurguladı.

Özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan ani değişimlerin tarımsal üretimi tehdit ettiğine değinen Atalay, “Sıcaklık artışıyla yağış artışı paralel şekilde ilerliyor. Ancak bu her zaman verimli sonuçlar doğurmuyor. Toprak ve ürün ilişkilerini daha yakından analiz etmeli, mevcut tarım sistemimizi olası iklim senaryolarına göre yeniden düzenlemeliyiz,” dedi. Türkiye’deki kayısı üretimi gibi bölgeye özgü ürünlerde alternatiflerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten Atalay, saha ekolojisinin bilimsel yöntemlerle gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Konuşmasının sonunda bilgi eksikliklerinin giderilmesi ve çiftçinin doğru bilgilendirilmesi gerektiğini yineleyen Atalay, iklim krizine karşı ancak kolektif bilinç ve bilimle çözüm bulunabileceğini ifade etti.

Kaynak: İHA