Gazeteciliğin en büyük koşulu tarafsızlık ilkesidir.
Bizler bir şeyi eleştiriyorsak veya bir konuya dikkat edilmesi gerektiğini söylüyorsak basın olarak uyarı görevimizi yapmış oluyoruz. Zaten basının bir görevi de halk ve yöneticiler arasında iletişim ağı sağlamaktır.
Geçmiş dönemlere bakarsak yerel basın tarafsızlığını yitirmek üzeredir. Yerel basın adeta can çekişiyor. Son zamlarla artan kağıt maliyetleri, personel giderlerinden sonra yerel gazeteler güçlü sermayenin eline terk edilme noktasına getirildi. Dolayısı ise yerel gazeteler sorun haline gelmek üzere… İşte burada bağımsız olmamızı isteyen okuyuculara büyük iş düşüyor. Okuyucu bulunduğu kentte, o kentin gazetecisine, gazetelerine sahip çıkması gerekiyor. Okuyucu yada esnafımız, bir simit parası değerindeki gazetelere sahip çıkmadıkça arada bir de olsa ulusal gazete yerine yerel gazete alıp ‘bakalım bizim kentte ne yazıyor, kentimizde olmuş, neler oluyor bir bakayım’ bile diyemeyecek. Çünkü eli gitmeyecek. Belki ihtiyacı olacak ama haberini bile yazdıramayacak. Yerel gazeteler herkese ve her kesime lazım ama bulamayacak. O yüzden gazetelere her zamankinden daha fazla sahip çıkmak gerekir.
Elbette ki gazeteciler de gelinen noktada büyük hatalar yaptı. Sanırım Basın Meslek Yasası çıkmadığı sürece de bu sorunları aşamayacağız. Ama görünün o ki siyasilerle birbirlerine düşmanlıkta sınır tanımayan tutumlarına karşı, bir de dostlukta sınır tanımayan bir yapı oluştu. İkisi de objektiflikten uzaklaştı. Siyasilerin algı operasyonları ve yarın benim aleyhime yazar korkusuyla siyasi partilerin sosyal medya oyunlarıyla oyuncağı haline getirilmeye çalışıldı. ilk yazısını daha 11 yaşındayken gazetelerde basılan ünlü yazar George Orwell’in en dediği gibi, “Gazetecilik birilerinin yayınlanmasını istemediği haberleri yazmaktır. Gerisi halkla ilişkilerdir.” Evet, bu söz aslında derinlemesine bakıldığında her şeyi özetliyor. Bugün sosyal medyada bir siyasi yada bir belediye başkanı aleyhine yazı yazıyorsanız o Belediye Başkanını seven bir grup hatta partilileri tarafından sizden kötü gazeteci olmuyor, hatta ne alakaysa paranız kesilmiş hatta onların tabiriyle “nemanız mı kesildi?, Arpanız az mı geldi?” sözleriyle karşılaşmak en tarafsız denen gazeteci için bile mümkün oluyor.
Değerli okurlar, böyle bir şey yok. Parayla haber yazılıyorsa orada ters giden birşey vardır. Ya yapılan haber, haber değildir ya da onu yapan gazeteci, gazeteci değildir. Reklam Haber dediğimiz çalışmalar ile de gazetecileri bir haber için yaftalamayın. Basında sansür ekonomik eylemlerle devam ediyor. Bizim hakkımızda olumsuz yazarsanız size reklam yok, bizi eleştiriyorsunuz reklam yok. Bir de bunun algısını oluşturduk mu değme keyfime diyenler var. Siz zaten sürekli olarak bizleri takip ediyorsanız, kimin gazeteci kimin gazeteci gazetecilik adı altında iş yaptığını en iyi bilenlerdensiniz. Siyasetçilerimiz bugün dost yarın düşman ertesi gün yeniden dost olurlar. Maalesef siyaset böyle bir şey ve maalesef siyasetçilerimiz bu düşüncede.
Bugün gazetelerde yaptığımız haberlerden dolayı başımızdaki siyasetçiler önümüze her türlü engeli koyabiliyor. Başında bulunduğu kurumu kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanabiliyor. Kurumdaki reklamları eleştiri yapıyor diye o gazeteye veya gazeteciye vermiyor. Hiç yanlış veya hatalarının olmadığını gittiği ortamlarda anlatabiliyor. Yapılan haberleri kişiselleştirip aradan sıyırma gayretini gösterebiliyor. Biz gazete ve gazetecilerde asla ve asla bir olay kişiselleştirilmez. O yüzden bulunduğumuz ortamlarda bizler çok rahat iken siyasetçilerimizin bizlerin yüzüne bakacak yüz olmuyor. Gazetelere verdikleri reklamları da zaten bizim paramızla ödüyorlar. Kendi ceplerinden hiçbir zaman para vermiyor bu siyasetçiler. Bizim paramızla bizlere hava atmaya da hiç hakları yok.
O yüzden bizim tek beklentimiz siz değerli okurlarımızdan. Ayda 20 ila 30 lira arasında değişen fiyatlarla basılı yayın hayatını Muş’ta sürdüren yerel gazetelere destek olun. Çünkü, yerel gazetelerin özgür olması okuyucularının gücüyle olacaktır. Esnafının desteğiyle olacaktır. Siz bu desteği verdiğiniz sürece gazeteleriniz daha özgür, daha tarafsız daha da çok ‘SİZ’ olacaktır.