HABER49-Erzurumlu el sanatları ustası Bülent Yazıcı, internetten izlediği bir video ile başladığı naht sanatında bine yakın eser üretti. Ahşap oymacılığında ustalaşan Yazıcı, geleneksel sanatları yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için büyük bir çaba sarf ediyor.

Erzurum’da yaşayan 51 yaşındaki el sanatları ustası Bülent Yazıcı, internetten gördüğü bir video ile başladığı naht sanatında bugün bine yakın esere imza atmış durumda. El emeğiyle işlediği her bir ahşap parça, yılların sabrını ve ustalığını yansıtıyor. Küçük yaşlardan beri el sanatlarına özel bir ilgi duyan Yazıcı, 15 yıl önce izlediği kısa bir video sayesinde hayatının yönünü değiştirdi. O günden itibaren tüm dikkatini naht sanatına veren Yazıcı, geçen yıllar içinde adeta bu alanda bir ekol haline geldi.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları’ndaki atölyesinde çalışmalarını sürdüren Yazıcı, ürettiği eserlerin bir kısmını satışa sunarken, bazılarını sergilerde değerlendiriyor ya da devlet protokolüne hediye olarak gönderiyor. Naht sanatıyla harmanladığı özgün eserler, klasik motiflerle modern tasarımı bir araya getiriyor. Yazıcı'nın atölyesi, adeta bir müze gibi; her köşesinde ince işçilikle hazırlanmış tablolar, dualar, ayetler ve hat sanatı ile bezeli eserler yer alıyor.

“Bu Sanat Sabır, Emek ve Aşkla Yapılır”

Yazıcı’ya göre naht sanatı yalnızca bir zanaat değil; ruhu dinlendiren, sabırla yoğrulmuş bir uğraş. Ahşap oyma ve kabartma tekniklerinin buluştuğu bu geleneksel sanat, onun için adeta bir yaşam biçimi haline gelmiş durumda. “Bir eserin tamamlanması, tasarımından kesimine, zemin hazırlığından montajına kadar her aşamada büyük bir titizlik gerektiriyor.” diyen Yazıcı, eserlerinin hikayesini şu sözlerle anlatıyor:

“Önce kağıt üzerinde detaylı bir tasarım yapıyoruz. Daha sonra uygun ahşap türünü seçip, tasarımı bu yüzeye aktarıyoruz. Ardından kıl testere ile her bir parçayı tek tek kesiyor, kumaş, boya ve yapıştırıcı yardımıyla zemin hazırlıyoruz. En son aşamada tüm bu parçaları sabırla bir araya getiriyoruz. Her defasında aynı heyecanı yaşıyorum. Eseri tamamlayıp karşısına geçtiğimde aldığım hazzı tarif etmek imkansız.”

Her Eser Binlerce Parçadan Oluşuyor

Bülent Yazıcı’nın yaptığı eserlerde sadece sanat değil, aynı zamanda mühendislik hassasiyeti de ön plana çıkıyor. Özellikle bazı eserlerde kullandığı yöntemler, milimetrik hesaplamalarla ilerliyor. Örneğin Fatiha Suresi tablosu, yaklaşık 7 bin matkap deliği ve binlerce ayrı parçadan oluşuyor. Her bir harf, hat sanatındaki özgün şekliyle kesilip monte ediliyor. Bu eser için 22 gün boyunca günde saatlerce çalışan Yazıcı, “7 bin kez kıl testereye girip çıktım, her biri ayrı bir dikkat ve sabır gerektirdi.” diyor.

Naht sanatının Selçuklu döneminden bu yana gelen klasik bir sanat dalı olduğunu hatırlatan Yazıcı, unutulmaya yüz tutmuş bu geleneksel mirası yaşatmak için gençlerle bilgi ve deneyimini paylaştığını da ifade ediyor. Aynı zamanda filografi ve hat sanatını da eserlerinde harmanlayan Yazıcı, sanatın kuşaklar arasında bir bağ kurduğunu vurguluyor.


Erzurum’un doğal hazinelerinde Foto Safari heyecanı başladı
Erzurum’un doğal hazinelerinde Foto Safari heyecanı başladı
İçeriği Görüntüle

Kaynak: AA