HABER49- Havaların ısınmasıyla birlikte göç yolculuğuna başlayan flamingolar, bu yıl da ilk durak olarak Erçek Gölü’nü tercih etti. İran’daki Urmiye Gölü’nden göç eden bu zarif kuşlar, Van’ın Edremit, Gevaş, Muradiye ve Erciş ilçelerinde bulunan sulak alanlarda konaklamaya başladı. Özellikle Erçek Gölü çevresi, her yıl olduğu gibi bu yıl da binlerce flamingoyu ağırlıyor.
Göçmen kuşların en hassas ve etkileyici türlerinden biri olan flamingolar, sadece bilim insanlarının değil, aynı zamanda fotoğraf tutkunlarının ve doğa gözlemcilerinin de yoğun ilgisini çekiyor. Havzanın farklı noktalarında konaklayan allı turnalar (flamingolar), narin yapıları ve eşsiz görsellikleriyle bölgenin doğa turizmi potansiyelini artırıyor. Bu göç sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda bölgenin ekolojik zenginliğine katkı sağlayan önemli bir doğa olayı olarak değerlendiriliyor.
ALLI TURNALARIN GÖÇÜ: EKOLOJİK DENGENİN SESSİZ BEKÇİLERİ VAN’DA
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, flamingoların gelişiyle ilgili yaptığı açıklamada, Van Gölü Havzası’nın sulak alanlar bakımından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden biri olduğunu vurguladı. Aslan, “Bu yıl bahar mevsimi biraz daha geç ısındığı için flamingolar bölgeye geç ulaştı. Ancak Van Gölü’nde son yıllarda yaşanan su çekilmeleriyle oluşan sığ alanlar, flamingolar için ideal beslenme ve konaklama noktaları haline geldi,” dedi.
Flamingoların yalnızca görsel bir değer taşımadığını, aynı zamanda ekosistemin sağlıklı işleyişi için önemli bir role sahip olduğunu belirten Aslan, “Allı turnalar, bu topraklara selam getirip selam götürüyor. Eğer sulak alanlarımızı korursak, onları rahatsız etmez ve doğal yaşamlarına müdahale etmezsek, bu zarif kuşlar her yıl daha kalabalık sürülerle bölgemizi şereflendirecek,” ifadelerini kullandı.
Doğanın dengesini bozmadan, ekolojik hassasiyetle hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aslan, flamingolarla birlikte göç etmeyen leyleklerin ve farklı yaban kuşlarının da bölgede kalıcı hale geldiğine dikkat çekti. Bu durumun, iklim değişiklikleriyle bağlantılı olabileceğini ifade eden uzmanlar, Van Gölü Havzası’nın giderek daha zengin bir biyolojik çeşitliliğe kavuştuğunu vurguluyor.
VAN GÖLÜ HAVZASI’NIN BİYOLOJİK ZENGİNLİĞİ GÖZ KAMAŞTIRIYOR
Erçek Gölü başta olmak üzere Van Gölü çevresindeki sazlıklar ve sulak alanlar, her geçen yıl daha fazla göçmen kuşa ev sahipliği yapıyor. Bu alanlar, flamingoların yanı sıra leylekler, kazlar ve onlarca farklı su kuşunun geçici ya da kalıcı yaşam alanları haline geliyor. Özellikle Edremit, Gevaş ve Erciş gibi ilçelerdeki sulak alanlar, bu doğal zenginliğin korunmasında kritik bir rol üstleniyor.
Uzmanlar, bölge halkını ve yetkilileri sulak alanların korunması konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyor. Bilinçsiz yapılaşma, çevresel kirlilik ve doğal yaşam alanlarına yapılan müdahaleler, flamingoların göç yollarını değiştirmesine ya da bölgede kalıcı olarak barınamamasına neden olabiliyor. Bu nedenle Van Gölü Havzası’nın doğasına sahip çıkılması, sadece kuşlar için değil, bölgenin geleceği için de büyük önem taşıyor.
Turizm açısından da büyük potansiyele sahip olan bu kuş göçleri, yerel kalkınmayı destekleyen bir doğa turizmi altyapısının geliştirilmesiyle daha fazla gelir kapısı haline gelebilir. Bu yıl gözlemlenen flamingo popülasyonunun artış göstermesi, koruma çalışmalarının sonuç verdiğinin de göstergesi. Van Gölü Havzası, bu yönüyle Türkiye’nin en dikkat çeken ekoturizm destinasyonlarından biri olma yolunda hızla ilerliyor.