Bölge

Prof. Dr. Engin Yıldırım: “Normal Doğum, Sağlıklı Nesillerin Teminatıdır”

Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım, normal doğumun insan neslinin devamı ve toplum sağlığı açısından en doğal yöntem olduğunu vurguladı.

Abone Ol

HABER49-Yıldırım, doğumun yalnızca bir annenin tercihi değil, aynı zamanda ülkenin geleceğini şekillendiren bir sağlık politikası olduğunu belirtti. Prof. Dr. Engin Yıldırım, normal doğumun kendiliğinden başlayan doğal bir süreç olduğunu ifade ederek, bu sürecin hem anne hem bebek için birçok fayda sağladığını dile getirdi. Doğumun birkaç saat ile bir gün arasında tamamlanabildiğini, doğum sancısının doğal bir parça olduğunu belirten Yıldırım, “Doğal doğum sürecinde yaşanan her aşama, annenin vücudunun doğaya uyum sağladığının bir göstergesidir. Bu süreç, annenin bedeninde endorfin ve oksitosin gibi mutluluk hormonlarının salgılanmasına neden olur, böylece doğum hem fiziksel hem de ruhsal olarak bir iyileşme deneyimi sunar” dedi.
Yıldırım ayrıca, normal doğumla dünyaya gelen bebeklerin solunum ve bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğuna, alerjik rahatsızlıkların daha az görüldüğüne dikkat çekti. “Normal doğumla bebek, doğum kanalından geçerken anne mikroflorasına temas eder ve bu onun bağışıklık sistemini geliştirir. Bu durum, bebek için doğal bir bağışıklık aşısı etkisi yaratır” ifadelerini kullandı.

“Hormonal Denge, Doğumun Doğal Başlangıcını Sağlar”

Normal doğumun başlamasında anne ve bebek arasındaki fizyolojik dengenin rolüne değinen Prof. Dr. Yıldırım, doğum sürecinin hormonlarla kusursuz bir şekilde planlandığını vurguladı. “Doğumu başlatan temel unsurlar arasında östrojen, progesteron, oksitosin ve prostaglandin gibi hormonların dengesi yer alır. Bebeğin doğuma hazır hale gelmesi, plasentadan gelen sinyallerle annenin beynine iletilir. Hipotalamus ve hipofiz bezi, doğumu başlatan komutları verir ve rahim kasılmaları bu şekilde başlar” dedi.
Yıldırım, bu sürecin tamamen fizyolojik bir mucize olduğunu, doğaya müdahale edilmediğinde anne ve bebeğin kendi biyolojik takvimine göre hareket ettiğini belirtti. “Normal doğumun başlaması, hem anne hem bebek için en güvenli zamanın geldiğini gösterir. Bu noktada tıbbi müdahale değil, sabır ve doğru yönlendirme gerekir” ifadelerini kullandı.

“Sezaryen, Zorunlu Durumlarda Başvurulacak Bir Yöntemdir”

Prof. Dr. Engin Yıldırım, sezaryen doğumun yalnızca tıbbi zorunluluk halinde uygulanması gerektiğini belirterek, “Sezaryen doğum bir cerrahi operasyondur ve normal doğumun alternatifi değildir. Gereksiz sezaryen, hem annenin hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Anestezi, kanama, enfeksiyon ve iyileşme süreci gibi riskler sezaryende çok daha yüksektir” dedi.
Yıldırım, özellikle planlı sezaryenlerin anne ve bebek açısından fiziksel ve psikolojik riskler taşıdığını belirtti. “Annenin doğum sürecine aktif katılımı, doğum sonrası depresyonu azaltır, anne-bebek bağını güçlendirir. Sezaryen doğumlarda bu bağ bazen gecikir. Bu nedenle tıbbi gerekçe yoksa, doğumun doğal seyrine müdahale edilmemelidir” şeklinde konuştu.

“Normal Doğum, Toplum Sağlığı ve Ekonomi İçin de Önemlidir”

Normal doğumun yalnızca bir sağlık tercihi değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir kazanç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldırım, “Sezaryen doğumun maliyeti normal doğumun yaklaşık beş katıdır. Bu durum, hem aile bütçesi hem de sağlık sistemi açısından büyük bir yük oluşturur. Normal doğum yapan anneler daha kısa sürede toparlanır, bebeklerine daha erken süt verir ve sosyal hayata daha hızlı döner” dedi.
Yıldırım, doğumun doğal şekilde gerçekleşmesinin anne sütünün erken salgılanmasına ve doğum sonrası iyileşmenin hızlanmasına neden olduğunu belirtti. “Normal doğum yapan kadınlar, doğumdan sonra rahimlerinin daha kısa sürede eski haline döndüğünü ve kendilerini daha güçlü hissettiklerini ifade ediyor. Bu da hem psikolojik hem fiziksel açıdan büyük bir avantajdır” ifadelerini kullandı.

“Normal Doğum, Ulusal Bir Gelecek Meselesidir”

Prof. Dr. Yıldırım, normal doğumun teşvik edilmesinin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir bilinçlenme meselesi olduğunu vurguladı. “Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen bilgilendirme kampanyaları, seminerler ve doğum eğitim programları bu konuda farkındalığı artırmak için çok kıymetli. Biz hekimler de her platformda normal doğumu desteklemek ve anneleri doğru bilgilendirmek zorundayız” dedi.
Yıldırım, toplumun bilinçlenmesinin sağlıklı nesillerin yetişmesiyle doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, “Bir ülkenin geleceği, doğumla başlar. Sağlıklı doğan her çocuk, güçlü bir toplumun temelidir. Bu nedenle normal doğumu teşvik etmek, aslında ülkenin geleceğini korumak anlamına gelir” şeklinde konuştu.