HABER49-Ova tabanında yer alan kentte rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması, partikül maddelerin günlerce atmosferde kalmasına neden oluyor. Özellikle kasım ayında yoğunlaşan kirlilik, sağlık açısından tehlikeli değerlere ulaşıyor. Kent sakinleri, sabah saatlerinde çöken sis ve kirli tabakanın yaşam kalitesini ciddi biçimde düşürdüğünü belirtiyor. Günün büyük bölümünde güneş ışığının dahi görünmediği dönemlerin yaşanması, Iğdır’da hava kirliliğinin halk sağlığını doğrudan etkileyen bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
“Iğdır, Türkiye ve Avrupa’nın En Kirli Havasına Sahip”
Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, 25 aşiretin lideri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına yaptığı açıklamada, kentteki kirliliğin ulaştığı boyutun artık kabul edilemez olduğunu ifade etti. Armağan, Iğdır’ın Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip illeri arasında yer aldığını belirterek, uzun süre etkisini sürdüren kirli tabakanın halkın sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Özellikle 20–25 gün boyunca devam eden yoğun sis ve kir birikimi nedeniyle güneşin bile görünmediğini aktaran Armağan, Metzamor Nükleer Santrali’nin yakınlığının da kentteki endişeleri artırdığını dile getirdi.
Nüfusun Daha Yüksek ve Havadar Bölgelere Taşınması Önerisi
Aşiret temsilcileri, Iğdır’ın hem deprem riski hem de zayıf hava akımı nedeniyle gelecekte daha yüksek ve havadar alanlara doğru planlı şekilde taşınması gerektiğini ifade ediyor. Kentin ova tabanındaki konumu, rüzgarsız günlerde kirliliğin yoğunlaşmasına yol açıyor. Armağan, daha yukarı bölgelerde oluşturulacak yeni yaşam alanlarının hem güvenlik hem de sağlık açısından önem taşıdığını belirterek, Iğdır’ın uzun vadeli şehir planlamasında bu yaklaşımın dikkate alınması gerektiğini söyledi. Kentte yaşayan birçok kişi de özellikle soğuk havalarda artan kirli tabakadan dolayı dışarı çıkmakta zorlandıklarını ve kalıcı bir çözüm beklediklerini dile getiriyor.
Yağmur Sonrası Çamur Yağışı Endişeyi Artırıyor
Iğdır’da yağmur yağdığında ortaya çıkan “çamur yağışı” görüntüsü, kirliliğin ulaştığı seviyeyi gözle görülür biçimde ortaya koyuyor. Yağmur damlalarının havadaki yoğun partiküllerle birleşerek çamur şeklinde zemine çökmesi, kentte neredeyse her yağışta tekrar ediyor. Balkonlar, araçlar ve açık alanlar yağış sonrası çamurla kaplanıyor. Bu durum, PM10 ve PM2.5 seviyelerinin tehlikeli derecede yüksek olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, özellikle çocuklar ve yaşlılar için bu ortamın ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu ifade ediyor.
Doğalgaz Eksikliği Kirliliği Tetikliyor
Iğdır’da hava kirliliğinin en önemli nedenlerinden biri, doğalgaz altyapısının tüm bölgelere ulaşmamış olması. Birçok köy ve mahallede halen kömür ve hayvansal atık yakımı devam ediyor. Özellikle düşük kalorili kömürlerin kış aylarında yoğun şekilde kullanılması, kentte kirli hava tabakasının hızla artmasına yol açıyor. Doğalgaz hattının genişletilmesi talebinin yıllardır gündemde olduğunu belirten Armağan, altyapının yakın yerleşim alanlarına hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Yetkililer tarafından yapılacak geniş ölçekli doğalgaz yatırımlarının, Iğdır’daki kirlilik sorununu önemli ölçüde azaltacağı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanına Çağrı: “Acil Tedbir Alınsın”
Açıklamanın sonunda Ferhat Armağan, yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır için acil tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Armağan, “Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz” ifadeleriyle Iğdır’daki durumun ciddiyetini aktardı. Kent sakinleri de aynı taleple yetkililere çağrıda bulunuyor ve Iğdır’ın nefes almasını sağlayacak somut adımlar bekliyor.




