HABER49-Özellikle Bilek köyünde yaşayan kadınlar, her sabah gün doğmadan atlarını ve süt bidonlarını hazırlayıp, yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki yaylalara doğru yola çıkıyor. Coğrafi şartların oldukça sert olduğu bölgede, kadınların bu zorlu yolculuğu azim ve fedakârlık örneği olarak öne çıkıyor.
Sabah saatlerinde başlayan bu serüven, kavurucu güneş altında veya ani bastıran yağmurun altında hiç ara verilmeden sürdürülüyor. Yaylalarda otlayan yüzlerce koyunun sağıldığı bu mesai, akşam saatlerine kadar devam ediyor. Kadınlar, elde ettikleri sütleri bidonlara doldurarak, aynı zor yolculuğu yeniden yapıp köylerine dönüyor. Yolu taşlık ve dik patikalardan geçen berivanlar, zaman zaman at sırtında denge kaybı yaşayarak düşme tehlikesiyle de karşı karşıya kalıyor. Ancak doğaya ve zorluklara meydan okuyan bu kadınlar, üretimden kopmadan yaşamlarını sürdürüyor.
AT SIRTINDA SAATLER SÜREN YOLCULUK: TEHLİKE VE ZORLUK İÇ İÇE
Bu zorlu mesleği sürdüren berivanlardan biri olan 6 çocuk annesi Emine Demir, yaşadıkları güçlükleri dile getirerek, sabah 09.30’da köyden yola çıktıklarını ve saat 14.00’e kadar yaylada çalıştıklarını ifade etti. Çocuklarını evde bırakmak zorunda kalan Emine Demir, at sırtında yaklaşık iki saat süren yolculuğun oldukça yorucu ve tehlikeli olduğunu anlattı.
Kavurucu sıcaklara ve zorlu arazi koşullarına rağmen vazgeçmeyen berivanlar, kimi zaman düşerek yaralanıyor, kimi zaman ise hayvanların susuz kalması nedeniyle üretim sıkıntısı yaşıyor. Kadınların taşlı ve dik yollardan geçerek yaylalara ulaşması, bölgedeki yolların yetersizliğini ve altyapı eksikliğini de gözler önüne seriyor. Yaylaya varan berivanlar, saatler süren süt sağımının ardından aynı zorlu yolu geri dönüyor.
Berivanların günlük yolculukları sırasında taşıdıkları sütler, köyde peynir ve yoğurda dönüştürülerek hem aile geçimine katkı sağlıyor hem de bölge ekonomisine canlılık katıyor. Ancak kadınların yaşadığı tehlike ve yorgunluk, bölgedeki hayvancılığın ne denli zor koşullarda yapıldığını da gözler önüne seriyor.
YAYLA HAYVANCILIĞI, KADINLARIN OMUZLARINDA YÜKSELİYOR
Yaylada besicilik yapan Cemal Demirci ise, berivan kadınların sabahın erken saatlerinde yola çıktığını ve saat 14.00’e kadar süt sağımı yaptığını belirtti. Özellikle yol sıkıntısı ve su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle işlerinin her geçen gün daha da zorlaştığını vurgulayan Demirci, bu emek dolu mesleğin büyük fedakârlıkla sürdürüldüğünü söyledi.
Dağlık arazide yaklaşık 2-3 saat süren bu yolculuk, hem kadınlar hem de hayvanlar için ciddi tehlikeler barındırıyor. Sık sık yaşanan düşme ve yaralanma vakaları, yayla yollarının ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, su kaynaklarının yaylalarda yetersiz oluşu, hayvanların sağlığını ve süt verimini olumsuz etkiliyor.
Kadınların sağdığı sütler, köyde geleneksel yöntemlerle işlenerek peynir ve yoğurt yapımında kullanılıyor. Ancak bu üretim süreci, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da yorucu. Yine de Muş’un berivanları, doğaya meydan okuyarak geçimlerini sağlamak ve kültürlerini yaşatmak adına bu zor işi bırakmıyor.