
Kafe, sadece insanlara din, dil, ırk ve rütbe farkı gözetmeden bakmayan kişilerin girebildiği bir mekan olarak dikkat çekiyor.


Kafeye bir defa gelen müşterilerin bir daha ayrılmak istemediğini belirten işletme sahibi, “Biz burada müşterilerimizle sadece bir iş ilişkisi kurmuyoruz, onlarla arkadaş gibi iletişim kuruyoruz. Kafeye, egolu ve üstten bakan insanları kabul etmiyoruz. Gelen müşteriler, aylarca burada vakit geçirseler de birbirlerinin ismini bilmeyebilirler, çünkü burada önemli olan insanın içi, dışı değil” diye konuştu.

Kafenin yaz aylarında büyük bir bahçede işletildiğini ancak kışın içeriye taşındıklarını söyleyen işletmeci, “Kafedeki her şey gelen müşterilerimize ait. Müşteriler, burada gördükleri eksiklikleri kendileri tamamlıyor. Bazen kendi servislerini bile kendileri yapıyorlar. Burası aslında bir topluluk alanı gibi. Müşteriler kendilerini burada evlerinde hissediyorlar” dedi.

Falankes Kafe, teknolojiden uzak nostaljik bir atmosfer sunuyor. Gelen müşterilerin telefonlarına bakmayı unuttuğu, birebir iletişimin ön planda olduğu bir mekan. İşletmeci, kafenin farkını, "Burada insanlar birbirleriyle adeta aile içi bir iletişim kuruyor. Kafede geçirdiğiniz zaman, dış dünyadan tamamen kopmanızı sağlıyor. İnsanlar sosyal hayatlarını buraya adıyor” sözleriyle anlattı.
https://youtu.be/NUlPyu5ha8k


