Haber49 sordu Muşlular yanıtladı: Yönetici olsaydınız neyi değiştirirdiniz?

Özellikle son yıllarda vatandaşların çoğunluğu, kentin gidişatından memnun değil. Biz de www.haber49.net olarak vatandaşa “Muş’ta Yönetici olsaydınız neyi değiştirirdiniz?” diye sorduk. İşte yanıtlar…

Haber49 sordu Muşlular yanıtladı: Yönetici olsaydınız neyi değiştirirdiniz?
Ömer Varlık
Yayınlanma

21:36 - 01 Şubat 2025

Güncelleme

21:36 - 01 Şubat 2025

Okuma Süresi

8 dakika

HABER49- Özellikle son yıllarda vatandaşların çoğunluğu, kentin gidişatından memnun değil. Biz de www.haber49.net olarak vatandaşa “Muş’ta Yönetici olsaydınız neyi değiştirirdiniz?” diye sorduk. İşte yanıtlar…

 

 

Muş’ta vatandaşlara ‘Yönetici olsaydınız neyi değiştirirdiniz?’ diye sorduk. Birbirinden ilginç cevapların geldiği röportajımızda vatandaşlar oldukça dertli.

Birçoğumuzun hayatında bir kere de olsa ‘ah keşke şunu değiştirebilsem’ dediği anlar ve olaylar olmuştur mutlaka. Bizler de www.haber49.net olarak vatandaşlara böyle bir şansları olsa ‘Muş’ta neyi değiştirirsiniz?’ diye sorduk.

 

 

Vatandaşlar daha rahat daha konforlu bir ulaşım istediklerini belirtirken, kentin ekonomik olarak da gelişmesi için bu şansı kullanmak istediklerini bildirdi.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Muşluların verdiği yanıtlar şöyle oldu:

 

 

“FAHİŞ FİYATLAR İÇİN MARKETLERİ DENETLERDİM”

Öncelik olarak çevre temizliğine önem verdiğini söyleyen Bedrettin Sayılgan, “Birçok marketi denetlerdim. Çünkü çok fahiş fiyatlar var. Sadece devletin yetkisi değil aynı zamanda vicdani muhasebe ile buradaki esnafların kendilerine biraz daha çeki düzen vermesi gerekiyor. Bu sadece kitlesel değil bireysel hareketlerin de ortaya çıktığı bir ortam olması gerekiyor. Bu nedenle de burada ekonomik sıkıntılar yoktur diyorum çünkü kendimiz yaratıyoruz. Ufak bir örnek vereyim; apartmanda oturuyorum. Asansör bakımı geçen sene 600 lira idi. Bu yıl 1700 liraya çıkardılar. Neye zam geldi? Bu yüzde 300’lük bir zam. Bu bir vicdan muhasebesidir. Bu vicdan muhasebesini en iyi insani açıdan yapmamız gerekiyor. Hep sadece kendimizi değil karşımızdakini de düşünmemiz gerekiyor. Empati kurmamız gerekiyor. Ben yetkili olsaydım en başta bunları denetlerdim. Hem de çok ağır bir şekilde denetlerdim. E tabi Muş küçük bir şehir. Gayrı safi Milli Hasıla’dan çok az pay alan bir il. Hatta sonuncu sıradadır diyebiliriz. Ama Muş halkı da biraz lükse düşkün. Bugün sıfır model bir araba alabiliyor ama hane için gerekli olan ürünleri alıp götüremiyor eve. Gösteriş için yapanlar var bunu. Bunu tasnif etmiyoruz. Eksikliklerimiz tabi ki vardır. Aramıza Laz, Kürt, Çerkez ve benzeri ırk ayrımcılığı konulmuş. Halbuki ay yıldızlı bayrağın altında hepimiz bir parçayız, bir bütünüz. Bu konudaki eksiklikleri de gidermeye çalışırdım. Kardeşlik duygularını milli ve manevi değerlerle yoğurarak ön plana çıkarmayı çok arzu ederdim.” dedi.

 

 

“MUŞ’TA DÜZEN, NİZAM, İNTİZAM YOK”

İnsanların kafa yapısının değişmesi gerektiğini savunan Faruk Yılmaz, “Önce insanların kafa yapısını değiştirirdim. Çünkü yapılan hizmetlere şükür etmiyorlar. İnsanlarımızın biraz daha medeni olmasını dilerdim. Doğruyu yanlışı birbirlerinden ayırmaları lazım. Bana göre bizim bu tarafta çok cahillik var. Bazı konularda çok yanlış düşünüyorlar. Bir de yetkili olsaydım bu kaldırımları işgal eden bütün esnafların hepsinin eşyasını içeri alırdım. Belediye iyi kötü bir kaldırım yaptı ama burada vatandaş yürüyor. Düzen, nizam, intizam yok. Mesela yeterince park var ama parklara bakım ve onarım yok. Mesela Muş’un hastanesi var ama götürmüşler ilin dışında yapmışlar. Köylerden gelen vatandaşlarımız şehir merkezine geldiği zaman oraya gitmek için bir araba daha değiştiriyorlar. Bunun hastası var, fakiri fukarası var, arabası olmayan var. Oraya nasıl gidecekler. Doğalgaz bürosunu götürmüşler 8 km şehirden uzağa yerleştirmişler. Eski garajlar, karayolları, köy hizmetleri boş atıl durumda bekliyor. Oraya her şey yapılırdı. Bu milletin ayağına hizmet yakın gelir. Uzağa götürülmesine gerek yoktu. Bu vatandaşa yazıktır, günahtır. Vatandaşı düşüneceksin, önce vatandaşın ne istediğine bakacaksın. Patronların zenginlerin keyfine bakmayacaksın.” şeklinde konuştu.

 

 

“EĞLENCE MEKANLARI AÇARDIM”

Muş’taki sosyal aktivite alanlarının eksikliğine değinen Cihan Bardakçı, “Muş’ta pek bir aktivitemiz yok. Özellikle üniversite öğrencilerinin gezecek hiçbir mekanı yok. Kafeteryalar filan çok az sayıda. Özellikle eğlence mekanları, oturmak için park alanları, AVM’ler çok kısıtlı. Otobüs konusunda da sorunlar yaşıyoruz, trafikte de sorunlar yaşıyoruz. Bunun gibi park alanları, eğlence mekanları gibi alanların açılmasını sağlardım.” diye konuştu.

 

 

“EŞİT BİR İMAR PLANI SAĞLARDIM”

Kentteki alt ve üst yapıya değinen Mehmet Sait Aktaş, “Öncelikle Muş’taki bütün ara sokakların alt yapısına önem verirdim. İkincisi Ahmet için yapı ne ise Mehmet için de o olması lazım. Birine 3 metre geri çek öbürüne 5 metre geri çek denilmemesi lazım.” ifadelerine değindi.

 

 

“MUŞ’TA İŞSİZLİK SORUNU ÇOK VAR”

Muş’un belirli ailelerin tekelinde olduğunu iddia eden Erhan Yılmaz, “Muş’ta yetkili olma imkanımız zaten yok. Belirli ailelerin tekelinde dönen bir durumdur bunlar. Muş’ta işsizlik sorunu çok. İnsanlarımız ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Muş Ovamız vardı 84 bin dönüm arazimizi sattılar. Bundan 12 yıl önce oldu bu olay. İster istemez buradan giden personellerin maaşları da gitti. Esnafın büyük bir zararı oldu. Bunun yanında tekeli kapattılar. Şeker Fabrikasını sattılar. Bunlar ister istemez insanlarda olumsuz etki yarattı. Gerçi şeker fabrikasının hala biraz ekonomiye katkısı oluyor. Kampanya dönemlerinde bin- bin 500 insan çalıştırıyor. Ben de orada çalışıyorum. Bunun dışında torpilin varsa işe giriyorsun buralarda. Bu da gençlerde işsizlik problemi yaratıyor. Tabi bu durum ailelere yansıyor huzursuzluğa yol açıyor. Ekonomik özgürlük olmayınca bu insanlar batıda çalışmaya yöneliyor. 20 yaşındaki bir genç dışarıya çalışmaya gittiği zaman oradaki ortamlara özeniyor. Bu uyuşturucu ve benzeri kötü ortamlar olur. Bu da ister istemez memleketin eksisi olur. Memleketimiz 6 ay soğuktur. İş te olmuyor. Keşke ekonomi açısından biraz daha rahata kavuşabilseydik. Keşke sadece kendilerine değil her kesime hitap edebilseler.” ifadelerine yer verdi.

 

 

Barış Göç, “Altyapıyı değiştirirdim. Çevremizi temiz tutardık.” dedi.

 

“ADALET OLURSA HERŞEY DÜZELİR”

Heybet Özmen, “Hem Muş için hem de genel olarak ihtiyaç duyduğumuz en önemli şey adalet, hukuk. Onlar düzelirse gerisi gelir.” şeklinde konuştu.

 

 

“MUŞ’UN ÇOK EKSİĞİ VAR”

Muş’un çok eksiğinin olduğunu dile getiren Serdar Bağış, “Önce altyapı. Sonra Muş’a güzel bir hizmet yapmak. Muş’un çok eksiği var. Denetimde başıboş. Kimse denetim yapmıyor. Marketler, bakkallar öğlene kadar bir fiş sonrasında başka bir fiş çıkarıyorlar. Bu konuda belediyenin bir etkisini göremedim. Tarafsız olarak konuşuyorum. Daha önceki belediye başkanının 2. Dönemde Muş’a yaptığı hizmeti hiçbir belediye başkanı yapmamıştır.” sözlerini ifade etti.

 

 

Emre Ümit, “Daha çok gençlere yönelik AVM tarzı, eğlence merkezleri yapardım. Muş’un soğuğunu değiştirmek isterdim. Başka bir şey yok.” dedi.

 

“MUŞ’TA BÜYÜK BİR PARK SORUNU VAR”

Çocuk parkının eksik olduğunu ifade eden Zehranur Akçay, “Muş’ta yetkili olsaydım çocuk parkı yapardım. Bunu büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Aynı zamanda daha çok eğlence merkezleri ya da alışveriş merkezleri yapabilirdim. Bir de araçlar yolların kenarında park ediliyor. Hatta ikişerli yan yana park ediliyor. Bu bence büyük bir sorun. Daha geniş alanlara otoparklar yapılabilir. Bir de çok dilenen insan var. Burada soğukta oturuyorlar. Onlara da bir çözüm bulunması gerekiyor.” İfadesinde bulundu.

 

 

“MUŞ ÇOK GÖÇ VERİYOR”

İşsizlikten dolayı Muş’un göç verdiğini dile getiren Murat Arık, “Muş’ta gerçekten çok sorunumuz var. Göç olayı çok yüksek. Bu durumun en büyük sebebi ise işsizliktir. Bu işsizliğe bir çare bulmak lazım. Devlet büyüklerimizden de rica ediyorum bu duruma bir el atsınlar.” şeklinde konuştu.

 

 

“MUŞ ÇOK GÜZEL BİR YER OLABİLİR”

Sosyal ve kültürel alanda çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Sümeyya Kaya ise şöyle konuştu: “Çok fazla kafe var. Onların yerine daha eğlenceli aktiviteler yapılabilir. Muş’ta sadece park var onun da geliştirilmesi lazım. Seminerler yapılsın. Konserler yapılıyor konser yeri yok. Öğretmenevi’nde yapılıyor ve orası çok küçük. Bir de üniversitede yapılıyor orası da ulaşım için çok zor. Bir de çok az kütüphane var. Bunlar geliştirilirse Muş çok güzel bir yer olabilir.”