HABER49-Özellikle giyilebilir cihazlar, yalnızca adım saymakla kalmayıp, kalp ritmi, solunum düzeni, glikoz seviyesi ve oksijen doygunluğu gibi hayati parametreleri anlık olarak izleyebiliyor. Biruni Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Sarper Kara’nın açıklamalarına göre, bu cihazlar kalp hastalıkları, diyabet, parkinson ve depresyon gibi hastalıkların erken teşhisinde ciddi rol oynuyor. Artık kullanıcılar bileklerinde taşıdıkları küçük cihazlar aracılığıyla hem kendilerini daha yakından tanıyabiliyor hem de sağlık risklerine karşı önlem alabiliyor.

Cihazların atriyal fibrilasyon, uyku apnesi ve glikoz dengesizliklerini önceden tespit edebildiği, bazı modellerin titreme ve hareket paternlerini analiz ederek Parkinson gibi nörolojik hastalıkların ilk sinyallerini yakalayabildiği belirtiliyor. Özellikle FDA veya CE onayı almış cihazların, tıbbi güvenilirlik açısından tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Kara, sensör kalitesinin bu teknolojilerin doğruluğunu doğrudan etkilediğini ifade ediyor. Ancak yalnızca ekrandaki sayılara bakarak sağlık durumu hakkında hüküm vermenin yanıltıcı olabileceği uyarısında da bulunuyor. Elde edilen verilerin mutlaka bir uzman görüşüyle değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

DİJİTAL SAĞLIK DÖNEMİ: GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLER HASTA-DOKTOR İLİŞKİSİNİ DEĞİŞTİRİYOR

Teknolojik dönüşüm yalnızca bireysel sağlık takibiyle sınırlı kalmıyor; hasta-doktor ilişkisini de kökten değiştiriyor. Dr. Sarper Kara, artık hastaların hekimlerine yalnızca randevu sırasında değil, haftalar boyunca topladıkları sağlık verileriyle başvurduklarını belirtiyor. Bu, doktorların daha kapsamlı ve kişiye özel tedavi planları oluşturmasına olanak sağlıyor. Ancak beraberinde gelen bazı zorluklar da yok değil. Özellikle her küçük sapmayı tehlike olarak algılayan kullanıcılar, gereksiz endişelere kapılabiliyor. Diğer taraftan doktorlar, sürekli artan veri yığınıyla başa çıkmakta zorlanabiliyor. Bu nedenle hem sağlık profesyonellerinin hem de kullanıcıların bu yeni dijital ilişki biçimine adapte olmaları gerekiyor.

Kara’ya göre bu teknoloji sadece bireysel düzeyde değil, toplum sağlığı açısından da önemli bir potansiyel taşıyor. Sağlık sisteminin en büyük yüklerinden biri olan geç teşhis ve uzun tedavi süreçleri, bu cihazlar sayesinde azaltılabilir. Erken teşhis, hem bireylerin yaşam kalitesini artırıyor hem de sağlık harcamalarının düşmesine katkı sunuyor. Fakat şu an için bu cihazların büyük kısmı yüksek maliyetli ve sınırlı kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Uygun fiyatlı ve geniş erişimli modellerin yaygınlaşmasıyla birlikte, giyilebilir sağlık teknolojileri halk sağlığında devrim yaratabilir.

Dünya nüfusunun kan grubu haritası şaşırttı: En yaygın ve en nadir kan grupları açıklandı
Dünya nüfusunun kan grubu haritası şaşırttı: En yaygın ve en nadir kan grupları açıklandı
İçeriği Görüntüle

Muhabir: Olcay Çelik