HABER49-Spor basınının duayen isimlerinden, yıllarını gazeteciliğe adayan deneyimli yazar Faik Çetiner, hayatını kaybetti. 2023 yılında geçirdiği kalp krizi sonrası by-pass ameliyatı olan Çetiner, 25 Ekim 2025 tarihinde vefat etti. Türk spor medyasında iz bırakan Çetiner’in vefatı, meslektaşları ve sporseverler arasında derin üzüntü yarattı.
SPOR BASINININ DUAYENİ FAİK ÇETİNER KİMDİR?
1956 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Faik Çetiner, spor basınının en saygın kalemlerinden biri olarak tanındı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Çetiner, 1975 yılında Tercüman gazetesinde gazeteciliğe adım attı. Burada 15 yıl boyunca spor muhabirliği ve köşe yazarlığı yaptıktan sonra 1990 yılında Meydan gazetesine geçti.
Televizyon dünyasına 1994 yılında adım atan Çetiner, “Bizim Stadyum” isimli spor programını hazırlayıp sundu. Türk televizyonculuğunun efsaneleri arasına giren bu program; HBB, ATV, TRT 1, Flash TV, Cine5, Kanaltürk, TV8, Habertürk ve Ekotürk gibi birçok kanalda tam 19 yıl boyunca yayın hayatına devam etti.
Spor yorumculuğundaki özgün tarzı, esprili anlatımı ve derin futbol bilgisiyle geniş bir izleyici kitlesine ulaşan Çetiner, son olarak Fanatik gazetesinde spor yazarlığı yapıyordu. Çalışma disiplini ve meslek ahlakıyla tanınan Çetiner, yalnızca bir gazeteci değil; Türk spor medyasının yetiştirdiği bir okul, bir usta olarak kabul ediliyordu.
SPOR DÜNYASINDA DERİN ÜZÜNTÜ YARATTI
Faik Çetiner’in vefatı, spor dünyasında büyük bir boşluk yarattı. Meslektaşları, spor kulüpleri ve sporseverler sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla Çetiner’e veda etti. Sporun her alanında bilgi birikimi ve objektif yorumlarıyla tanınan gazeteci, futbol kültürünün gelişmesine önemli katkılar sağlamıştı.
Özellikle “Bizim Stadyum” programındaki enerjisiyle televizyon ekranlarının unutulmaz simalarından biri haline gelen Çetiner, genç gazeteciler için de bir ilham kaynağıydı. Uzun yıllara dayanan kariyerinde hem saha haberlerinde hem de yorumculukta tarafsızlığıyla ön plana çıkan Çetiner, sporun sadece skor değil, bir kültür olduğunu savunuyordu.