HABER49-17 Aralık tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek hakkında işlem başlatılan Gültekin, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla perşembeyi cumaya bağlayan gecenin ilk saatlerinde gözaltına alındı.
Olayın duyulmasıyla birlikte kamuoyunda geniş yankı uyandıran süreç, hem hukuki boyutuyla hem de gazetecilik faaliyetleri açısından dikkatle izlenmeye başlandı.
Levent Gültekin’in gözaltına alınması, avukatı Çağrı Çetin tarafından sosyal medya platformu X üzerinden kamuoyuna duyuruldu. Paylaşılan bilgilere göre Gültekin, gece saat 01.20 sıralarında İstanbul’un Bebek semtinde bir kafede bulunduğu sırada polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Ardından Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Gözaltı işleminin zamanlaması ve şekli, kamuoyunda dikkat çeken başlıklar arasında yer aldı.
Yetkililer tarafından yapılan bilgilendirmelerde, soruşturmanın sosyal medya paylaşımları kapsamında yürütüldüğü ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasına dayandığı belirtildi. Gözaltı sürecinin ardından Gültekin’in ilk ifadesini İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’de verdiği, işlemlerin burada tamamlanmasının ardından adli sürecin devam edeceği ifade edildi. Gazetecinin, öğle saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilerek Bilişim Suçlar Bürosu savcısına ifade vermesinin planlandığı bilgisi paylaşıldı.
Bu gelişmeler, özellikle gazetecilerin sosyal medya paylaşımları ve yorumlarının hukuki sınırları konusunda yeni bir tartışma alanı oluşturdu. Gözaltı işleminin gerekçesi, soruşturmanın kapsamı ve suçlamanın içeriği, sürecin seyrini belirleyecek temel unsurlar olarak öne çıktı.
EMNİYET İFADESİNDE DİKKAT ÇEKEN SAVUNMA: “SOMUT BİR SUÇ UNSURU YOK”
Levent Gültekin’in emniyette verdiği ifadede dile getirdiği sözler, soruşturmanın merkezine oturdu. Edinilen bilgilere göre Gültekin, suçlamaya konu edilen paylaşımlarda herhangi bir suç unsuru bulunmadığını açık bir şekilde ifade etti. İfadesinde, söz konusu videoyu 17 Aralık 2025 akşamı kendi ikametinde çektiğini belirten Gültekin, içeriğin tamamının siyasi yorum ve güncel gelişmelerin değerlendirilmesinden ibaret olduğunu vurguladı.
Gültekin, savunmasında özellikle hangi ifadenin ya da hangi bilginin “yanıltıcı” olarak değerlendirildiğine dair kendisine somut bir tespit sunulmadığını dile getirdi. Bu nedenle etkin bir savunma yapmasının mümkün olmadığını belirten gazeteci, videoda adını vererek herhangi bir kişiye hakaret içeren tek bir cümle dahi bulunmadığını kaydetti. “Hangi yanıltıcı bilgiyi yaydığıma dair ortada net bir tespit yok” sözleri, ifadenin en dikkat çekici bölümlerinden biri olarak öne çıktı.
Bu savunma, hukuki süreç açısından önemli bir noktaya işaret ediyor. Zira suçlamanın sınırlarının net çizilmemesi, ifade özgürlüğü ve basın faaliyetleri bağlamında yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Gültekin’in emniyetteki beyanları, savcılık aşamasında nasıl değerlendirileceği merak edilen unsurlar arasında yer alıyor.
YASA DIŞI BAHİS YORUMLARI, YOUTUBE YAYINI VE GEÇMİŞ DAVALAR
Soruşturmanın arka planında, Levent Gültekin’in YouTube kanalında yayımlanan “Levent Gültekin yorumluyor” adlı programda yaptığı değerlendirmeler bulunuyor. Hafta içi her gün yayınlanan programın 17 Aralık tarihli bölümünde Gültekin, Türkiye genelinde son dönemde gündeme gelen yasa dışı bahis operasyonlarına ilişkin siyasi analizlerde bulunmuştu. Yayında, GAİN Medya başta olmak üzere çeşitli operasyonları ele alan gazeteci, süreci siyasi ve toplumsal yönleriyle değerlendirmişti.
Bu yorumların ardından başlatılan soruşturma, Gültekin’in daha önce yaşadığı hukuki süreçleri de yeniden gündeme taşıdı. Gazeteci hakkında, 27 Eylül 2022 tarihinde Halk TV’de katıldığı bir programda sarf ettiği sözler nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açılmıştı. Söz konusu dava, Mart 2024’te görülen karar duruşmasında sonuçlanmış ve Gültekin’e 11 ay 20 gün hapis cezası verilmişti.
Geçmişte yaşanan bu dava ve mevcut gözaltı süreci birlikte değerlendirildiğinde, gazetecinin yorum ve analizlerinin yargı süreçleriyle sık sık karşı karşıya kaldığı görülüyor. Mevcut soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve savcılığın hangi adımı atacağı, hem medya dünyası hem de kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.




