HABER49-Ezanlardan sonra minarelerden yükselen "salâtüselam"lar, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) için okunan manalı bir dua olarak, Erzurum'un manevi kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Bugün, bu gelenek halen kesintisiz olarak devam etmekte, her gün ezanlarla birlikte duyulmaya devam ediyor. Erzurum Valiliği de bu gelenek hakkında önemli bir paylaşımda bulunarak, "salâtüselam"ın tarihsel önemini bir kez daha gündeme getirdi.

ERZURUM'DA "SALÂTÜSELAM" GELENEĞİ NASIL BAŞLADI?

Erzurum'da minarelerden yükselen "salâtüselam"lar, yaklaşık 700 yıl önce başlamış bir gelenek olarak biliniyor. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) için salât ve selâm gönderme amacı taşıyan bu gelenek, aslında Erzurum'un manevi kimliğini şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Her gün, özellikle akşam hariç, beş vakit ezanlardan sonra minarelerden "salâtüselam" okunur. Bu dua, sadece bir ses değil, aynı zamanda Erzurum’un manevi derinliğini, şehre özgü bir sevgi ve saygıyı da simgeler. Erzurum halkı, Peygamber sevgisini sadece dillerinde değil, kalplerinde de yaşatır. Salâtüselamların yankılandığı her an, bu sevgi ve saygının bir ifadesidir.

Elazığ'da 2 haftada 342 olay gerçekleşti, 380 şahıs yakalandı Elazığ'da 2 haftada 342 olay gerçekleşti, 380 şahıs yakalandı

ERZURUM VALİLİĞİ'NDEN ÖNEMLİ PAYLAŞIM: MANEVİYATIN KALBİNDE BİR ŞEHİR

Erzurum Valiliği, asırlardır süregelen salâtüselam geleneğiyle ilgili anlamlı bir paylaşımda bulundu. Erzurum’un manevi iklimini besleyen bu kadim geleneğin, şehrin manevi dokusunun ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Valilik, "Erzurum'un her köşesi maneviyat dolu" ifadelerine yer verdi. Paylaşımda ayrıca, Erzurum’daki salâtüselam geleneğinin, şehirdeki manevi hayatı nasıl beslediği detaylı bir şekilde anlatıldı. Erzurum’da her ezan sesinin ardından minarelerden yükselen bu duasının, Peygamber Efendimiz’e salât ve selâm göndermeyi, ümmetine şefaat dilemeye yönelik bir yakarış olduğunu ifade eden Erzurum Valiliği, bu geleneğin şehir halkı için ne kadar derin bir anlam taşıdığını dile getirdi.

Kaynak: İHA