HABER49-Erzurum’un Olur ilçesindeki 354 yıllık Tavusker Camii, tamamı ahşaptan yapılan mimarisi ve kök boyasıyla süslenmiş detaylarıyla geçmişten günümüze bir sanat ve inanç mirası sunuyor.
Asırlık Cami, Ahşap Sanatıyla Zamana Direniyor
Erzurum’un Olur ilçesine bağlı Çataksu Mahallesi’nde yer alan ve halk arasında “Tahtalı Camii” olarak bilinen Tavusker Camii, 354 yıllık geçmişiyle dikkat çekiyor. Ahşap mimarisi, el işçiliğiyle yapılan işlemeleri ve kök boyasıyla renklendirilmiş detaylarıyla ziyaretçilerini geçmişin derinliklerine taşıyan cami, mimari ve kültürel anlamda büyük bir miras barındırıyor. Camiye adım atanlar, yalnızca bir ibadet mekânına değil; adeta bir açık hava müzesine giriyor. Tavusker Camii, özgün yapısıyla hem tarih meraklılarını hem de sanatseverleri kendine hayran bırakıyor.
Caminin giriş kapısında yer alan kitabeye göre, yapı Hicri 1082 / Miladi 1671 yılında Derviş Mehmet isimli bir kişi tarafından yaptırıldı. O günden bu yana ayakta kalmayı başaran cami, Anadolu’daki geleneksel ahşap cami mimarisinin en nadide örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Mihrap, mahfil, sütunlar ve özellikle tavan kısmında kullanılan bitkisel ve geometrik desenler, kök boyaları ile renklendirilmiş olup yüzyıllara meydan okuyan bir estetik anlayışı sergiliyor. Ahşap çivilerle inşa edilen yapı, hiçbir metal bağlantı parçası içermemesiyle de dikkat çekiyor.
Kök Boyaları ve Ahşap İşçiliğiyle Donatılmış Bir Sanat Eseri
Tavusker Camii’ni özel kılan unsurların başında tamamen ahşaptan yapılmış olması geliyor. Caminin mihrabından giriş kapısına, mahfilinden pencerelerine kadar tüm bölümleri titizlikle işlenmiş ahşaplardan oluşuyor. Üstelik yapıdaki tüm çiviler dahi ağaçtan yapılmış. Bu durum, caminin dönem mimarisi açısından özgünlüğünü ve ustalığını ortaya koyuyor. Tavan kısmında kullanılan desenlerin her biri kök boyalarla renklendirilmiş; kırmızı, sarı ve yeşilin çeşitli tonları mekâna sıcak bir atmosfer katarken, kullanılan motifler dönemin estetik anlayışına ışık tutuyor.
Sanat tarihçileri ve mimarlık uzmanları, bu camiyi sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda bir sanat ve tarih eseri olarak değerlendiriyor. Caminin korunarak günümüze ulaşması, bölge halkının bu kültürel mirasa duyduğu saygının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca cami üzerindeki kitabe, hem dönemin edebi dilini hem de dini anlayışını yansıtan önemli bir belge niteliği taşıyor. Kitabede geçen dizeler, caminin yapım amacı ve dini fonksiyonu üzerine önemli ipuçları sunuyor.