HABER49-Erzincan’da kışın ardından doğaya dönen bal arıları, çiçeklerle buluşarak yeni sezon hazırlıklarına başladı. Arıcılar, don olaylarının etkilediği doğada arılarına takviye besin vererek verimli bir sezon için çalışıyor.

Arıcılığın kalbi olarak bilinen Erzincan’da uzun ve zorlu geçen kış aylarının ardından bal arıları yeniden doğayla buluştu. Çetin hava koşullarına rağmen kış uykusunu sağlıklı bir şekilde atlatan arılar, havaların ısınmasıyla birlikte kovanlarından çıkarak zengin bitki florasıyla buluşmaya başladı. Erzincan’da arıcılık faaliyetleri hem ekonomik hem de ekolojik açıdan büyük önem taşırken, bu yıl arıcılar özellikle kış mevsiminin uzun sürmesi ve zirai don olaylarının yaşanması nedeniyle erken dönemde ciddi hazırlık sürecine girdi. 125 bin yerli kovanın bulunduğu kentte, arıcılar ilkbahar bakım çalışmalarına hız verirken, sezonun verimli geçmesi için hummalı bir şekilde çalışıyor. Kovanların iç ve dış bakımının yapılmasının yanı sıra, arılara takviye besin sağlanarak olası zayiatların önüne geçilmeye çalışılıyor. Arılarla birlikte yeniden doğaya karışan arıcılar için de yeni sezonun heyecanı başladı.

Zorlu Kışın Ardından Arılara Takviye Besin Desteği

Erzincan’da kış mevsimi bu yıl uzun ve soğuk geçti. Bu durum sadece tarımı değil, doğadaki canlı yaşamını da etkiledi. Bal arıları, soğuk havalar nedeniyle kış boyunca kovanlarda kaldı ve yeterli besin kaynağına ulaşamadı. Özellikle bahar aylarında yaşanan zirai don, doğada açması beklenen çiçeklerin büyük bir kısmını etkiledi. Bu da arıların polen ve nektar bulmasını güçleştirdi. Arıcılıkla 28 yıldır uğraşan Veysel Kalkan, ailesiyle birlikte yeni sezona hazırlanırken bu yıl arılara ekstra besin takviyesi yapmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Kalkan, “Bu yıl arılar zayıf çıktı. Zirai don etkili oldu. Besin takviyesi yapmazsak kayıplar yaşanabilir. Arıcılık sabır ve ilgi isteyen bir iş. Her gün takip edilmesi gerekir. Aksi takdirde bir haftada koloni kayıpları olabilir” dedi. Arıcılığın sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda büyük bir emek işi olduğunun altını çizen Kalkan, doğayla uyum içinde yaşamanın önemine dikkat çekti.

Malatya’da Beşiktaş ruhu, yardım gecesiyle hayat buldu Malatya’da Beşiktaş ruhu, yardım gecesiyle hayat buldu

Gençler Arıcılığa İlgi Gösteriyor

Erzincan’da arıcılık yalnızca yetişkinler tarafından değil, genç bireyler tarafından da ilgiyle yapılıyor. Kalkan ailesinin kızı, lise son sınıf öğrencisi Zeynep Gülsüm Kalkan, babasına yardım ederek arıcılık faaliyetlerinde aktif rol alıyor. Zeynep, “Bu işi severek yapıyorum. Burada vakit geçirmek beni mutlu ediyor. Hem doğayla iç içeyim hem de babama yardımcı oluyorum. Zor ama keyifli bir iş. Stresimi atıyor, zamanımı daha değerli geçiriyorum” ifadelerini kullandı. Gençlerin arıcılığa ilgi göstermesi, bu mesleğin geleceği açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Hem kültürel aktarım hem de mesleki sürdürülebilirlik açısından aile içi arıcılık faaliyetleri, bölge ekonomisi ve doğal dengenin korunmasına büyük katkı sunuyor. Gençlerin bu alana yönelmesi, sadece Erzincan değil, Türkiye genelinde arıcılığın geleceği açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.

Erzincan Bal Florasıyla Türkiye’nin Sayılı Bölgeleri Arasında

Erzincan, doğal florası ve yüksek rakımıyla Türkiye’nin en verimli bal üretim merkezlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Kentte başta geven ve kekik olmak üzere çok sayıda aromatik bitki türü bulunuyor. Bu bitkiler, arıların ürettiği balın kalitesini ve şifasını doğrudan etkiliyor. Erzincan Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Rahmi Özendi, kentteki bal üretiminin hem iç piyasa hem de ihracat açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Erzincan’da 125 bin yerli kovan bulunuyor. Ayrıca 200 bin civarında gezginci arıcının kovanı da yaz aylarında kentimize geliyor. Birlik olarak arıcılarımızın eğitimine önem veriyor, daha kaliteli üretim yapmaları için her türlü desteği sağlıyoruz” dedi. Özendi, Erzincan balının özellikle geven ve kekik aroması sayesinde diğer ballardan ayrıldığını vurgulayarak, doğal üretim süreçlerinin korunması gerektiğinin altını çizdi. Kentte arıcılık sadece üretim değil, aynı zamanda doğanın korunması, biyolojik çeşitliliğin devamı ve yerel kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından stratejik bir öneme sahip.


 

Kaynak: İHA