HABER49-Kars’ta doğadan toplanan otlar arasında halk arasında “şifalı” bilinen bazı bitkiler, aslında zehir saçıyor. Özellikle “deli bat bat” otu olarak bilinen bitki çocuklarda zehirlenmelere yol açarken, uzmanlar tanınmayan otların asla tüketilmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.
Doğu Anadolu Bölgesi'nin zengin florasına sahip Kars'ta, halk arasında "güzel avrat otu" ya da "deli bat bat" olarak bilinen endemik bir bitkinin neden olduğu zehirlenme vakaları artış gösterdi. Bahar aylarında doğaya çıkan vatandaşların çeşitli yabani otları toplamasıyla birlikte, bu tehlikeli bitkilerin bilinçsizce tüketilmesi sağlık açısından ciddi riskler doğuruyor. Kars Harakani Devlet Hastanesi’nde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevgi Özen Köse, vatandaşları özellikle tanımadıkları otları tüketmemeleri konusunda uyardı. Son günlerde Arpaçay ve Kağızman ilçelerinden hastaneye başvuran toplam 8 çocuğun, bu bitkiyi tüketmeleri sonucu zehirlenme belirtileriyle tedavi altına alındığı bildirildi. Uzmanlar, sadece dış görünüşüne veya halk arasında dolaşan şifa söylentilerine aldanılmaması gerektiğinin altını çiziyor.
“Deli Bat Bat” Görünüşü Masum, Etkisi Ölümcül
Kars’ın doğasında yetişen ve yerel halk tarafından zaman zaman yaban mersiniyle karıştırılan “deli bat bat” otu, özellikle çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevgi Özen Köse, bu otun küçük miktarda bile tüketilmesinin hayati tehlike doğurabileceğini vurguladı. Kalp ritim bozuklukları, solunum durması, halüsinasyon ve bilinç kaybı gibi etkileri bulunan bu bitki, sağlık açısından ciddi sorunlara yol açabiliyor. Dr. Köse, bu tür otların yanlışlıkla tüketilmesinin sadece anlık değil, uzun vadeli sağlık sorunlarına da neden olabileceğini ifade etti. Özellikle çocukların bu tür bitkileri tatma eğiliminde olduğunu belirten uzmanlar, ailelerin doğa gezilerinde çocuklarını dikkatle gözlemlemeleri gerektiğine dikkat çekiyor.
Bilinmeyen Otlar Karaciğer Yetmezliğine Kadar Götürebilir
Kars bölgesinde sadece “deli bat bat” değil, acı bakla ve şahdere gibi diğer bazı bitkiler de halk arasında yaygın şekilde tüketiliyor. Ancak bu otlar da benzer şekilde tehlikeli olabilir. Dr. Köse, acı bakla otunun karaciğer yetmezliği gibi ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirterek, özellikle şahdere türü sütlü otların karaciğer toksisitesine, bilinç bozukluğuna ve halüsinasyonlara yol açabileceğini söyledi. Doğadan toplanan her bitkinin masum olmadığını vurgulayan Köse, bilinmeyen otların uzman görüşü alınmadan kesinlikle tüketilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Vatandaşların bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini dile getiren uzmanlar, ot toplama kültürünün sağlık bilgisiyle desteklenmesinin önemine dikkat çekiyor.
Zehirlenme Belirtileri Gecikmeli Ortaya Çıkabiliyor
Doğal ortamlardan toplanan otların etkileri her zaman anında ortaya çıkmıyor. Dr. Köse’ye göre, bazı bitkiler vücutta zamanla toksik etki oluşturabiliyor ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıklar haftalar sonra kendini gösterebiliyor. Bulantı, kusma, bilinç bulanıklığı, hayal görme gibi şikayetlerin ortaya çıkması durumunda ise vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerekiyor. Kars’ta son yaşanan zehirlenme vakalarında da, bazı çocuklar ilk gün taburcu edilirken, bir çocuk iki gün hastanede gözetim altında tutulduktan sonra ancak taburcu edilebildi. Bu durum, ot zehirlenmelerinin sadece ilk birkaç saatte değil, ilerleyen günlerde de risk taşıdığını açıkça ortaya koyuyor. Uzmanlar, özellikle bahar aylarında artan doğa gezilerinde topladığı otları tüketmeyi düşünen vatandaşların bu konuda bilinçli davranmasını istiyor.