HABER49-Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, deprem sonrası oluşabilecek panik ortamının önüne geçmek amacıyla kamuoyunu bilgilendirdi. Merkez, afet anlarında en sık karşılaşılan bilgi kirliliği türlerini sıralayarak, vatandaşları yalnızca yetkili mercilerin açıklamalarına güvenmeye çağırdı. Afet sonrası ortaya atılan yalan haberler; panik, yanlış yönlendirme ve yardım çalışmalarının sekteye uğramasına neden olabilir. Özellikle deprem sonrası bilgi kirliliği, afetzedelerin doğru yardıma ulaşmasını geciktirebilir, kamu düzenini bozabilir ve psikolojik etkileri artırabilir. Bu nedenle vatandaşların, sosyal medyada karşılaştıkları bilgileri teyit etmeden yaymamaları, her zaman AFAD ve ilgili resmi kurumların duyurularını takip etmeleri kritik önem taşıyor.
EN YAYGIN DEPREM DEZENFORMASYONLARI: ÖLÜM BİLGİLERİNDEN SAHTE GÖRÜNTÜLERE
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklamasına göre, afet sonrasında ortaya çıkan yanıltıcı içerikler genellikle benzer temalarda toplanıyor. Bunların başında, depremdeki can kaybı ve hasar boyutuna dair abartılı veya tamamen uydurma rakamlar geliyor. Bu tür iddialar, halk arasında gereksiz korku ve paniğe yol açıyor. Bir diğer yaygın yöntem ise sahte kurtarma haberleri. Gerçekte var olmayan görüntüler veya eski kayıtlar, yeni çekilmiş gibi paylaşılarak kamuoyunu yanıltabiliyor. Yine “yardım ekipleri bölgeye alınmıyor” ya da “yardımlar depolarda bekletiliyor” gibi iddialar, toplumda güven kaybına yol açıyor ve yardım organizasyonlarının etkinliğini düşürüyor. Deprem sonrası en tehlikeli tuzaklardan biri de sahte bağış kampanyaları. Dolandırıcılar, depremzedelere yardım bahanesiyle sahte hesaplar üzerinden para topluyor. Ayrıca, başka afetlere ait veya manipüle edilmiş görüntülerin depremle ilişkilendirilmesi, yanlış “hayatta kalma” tekniklerinin paylaşılması ve “peş peşe büyük depremler olacak” söylemleri, bilgi kirliliğinin diğer örneklerini oluşturuyor.
MERKEZDEN VATANDAŞLARA HAYATİ TAVSİYELER
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, afet anlarında doğru bilgiye ulaşmanın hayati önem taşıdığını vurguluyor. Bu kapsamda, teyit edilmemiş bilgilerin paylaşılmaması en önemli adım olarak öne çıkıyor. Vatandaşların, başta AFAD olmak üzere yalnızca resmi kurumların açıklamalarına güvenmesi gerektiği belirtiliyor. Sosyal medyada hızla yayılan içerikler her ne kadar inandırıcı görünebilse de doğruluğu teyit edilmeden paylaşılması, hem bireylerin hem de toplumun zarar görmesine neden olabilir. Özellikle sahte bağış kampanyaları, manipüle edilmiş görüntüler ve yanıltıcı kurtarma haberleri gibi içerikler, hem maddi hem de manevi kayıplara yol açabilir. Merkez, vatandaşların bilgi doğrulama platformlarını kullanmalarını, afet anlarında duygusal tepkilerle paylaşım yapmaktan kaçınmalarını ve paylaşılan içeriklerin kaynağını sorgulamalarını tavsiye ediyor. Amaç, halkın doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak ve olası panik ortamının önüne geçmek.