HABER49-Türkiye Tekvando Milli Takımı, turnuvada gösterdiği üstün performansla dikkatleri üzerine çekti. Iğdır Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kadir Yağız’ın teknik direktörlüğünü yaptığı milli takım, zorlu organizasyonu 2 altın ve 2 gümüş madalya ile tamamlayarak hem ülkemize hem de Türk sporuna büyük bir gurur yaşattı.
Turnuvaya katılan ülkelerin yoğun rekabetine rağmen, Türk sporcular üstün teknik becerileri, fiziksel dayanıklılıkları ve mental hazırlıklarıyla öne çıktı. Altın madalyalar, turnuvanın en prestijli anları arasında yer alırken, gümüş madalyalar da milli takımın genel performansının istikrarını ortaya koydu. Madalyalar yalnızca bireysel başarıları temsil etmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye’nin üniversite düzeyindeki spor altyapısının ne denli güçlü olduğunu da gösterdi. Bu büyük başarı, sporcuların disiplinli antrenmanlarının ve bilimsel yaklaşımların ürünüdür. Özellikle genç sporcular için büyük bir ilham kaynağı niteliği taşıyan bu zafer, Türk tekvandosunun geleceği adına umut verici bir tablo çizdi.
IĞDIR ÜNİVERSİTESİ’NİN AKADEMİK KATKISIYLA GELEN ULUSLARARASI BAŞARI
Dünya genelinde yankı uyandıran bu başarıda akademik katkının da payı büyük. Türkiye Tekvando Milli Takımı'nın başında yer alan Iğdır Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Kadir Yağız, sadece teknik direktörlük yapmadı, aynı zamanda sporcuların performans gelişiminde bilimsel yaklaşımlar ve analizlerle de yön gösterdi. Yağız’ın liderliğinde oluşturulan antrenman programları, sporcuların hem fiziksel kapasitesini artırdı hem de stratejik reflekslerini geliştirdi. Akademi ve sporun güçlü bir iş birliği içinde olması, Türk sporunun uluslararası rekabette daha etkin rol almasına katkı sağladı.
Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Gürel de elde edilen başarının ardından yaptığı açıklamada, üniversitenin ulusal ve uluslararası düzeyde temsil edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gürel, "Hocamız Doç. Dr. Kadir Yağız’ın teknik sorumluluğunda alınan bu başarı, sadece üniversitemiz değil, ülkemiz adına da büyük bir kazanımdır. Sporun akademik boyutla entegre edilmesinin meyvelerini alıyoruz. Kendilerini gönülden tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.
Bu tür organizasyonlarda akademisyenlerin etkin rol alması, üniversitelerin sadece eğitim değil, aynı zamanda sporda da vizyoner kurumlar olabileceğini bir kez daha kanıtladı. Türkiye’nin farklı üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin ulusal takımlarla kazandığı başarılar, ülke sporunun bilimsel gelişim sürecine katkıda bulunuyor.
