HABER49-Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Tokaçlı köyü mezarlığında tarihi mezar taşları, doğal örtü tarafından yutulmak üzere. Uzmanlar, kültürel mirasın yok olmadan önce korunması için acil müdahale çağrısı yapıyor.
Ağaçlar ve Otlar Arasında Kaybolan Bir Tarih
Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Tokaçlı köyündeki tarihi mezarlıklar, doğanın kontrolsüz büyümesiyle birlikte neredeyse görünmez hale geldi. Yüzlerce yıl öncesine ait olduğu düşünülen bu mezarlar, bugün sarmaşıkların, dikenli çalıların ve devasa ağaçların gövdeleri arasında kaybolmuş durumda. Bazı mezar taşlarının ağaç gövdeleri tarafından yutulması, bu alandaki doğal tahribatın boyutunu gözler önüne seriyor. Kimliği ve dönemi net olarak belirlenemeyen bu mezarlık alanı, şekilleri ve dizilişleriyle bölgenin tarihî zenginliğini yansıtsa da mevcut haliyle büyük bir ihmalkârlığın kurbanı.
Yapılan gözlemlerde, mezar taşlarının bazılarının ağaçların içine saplandığı, bazılarının ise tamamen sarmaşık ve otların arasında kaybolduğu tespit edildi. Bu durum hem kültürel mirasın korunması açısından endişe verici bir tablo ortaya koyarken hem de geçmişe dair önemli belgelerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, zamanla artan bitki örtüsü ve doğal deformasyonlar nedeniyle mezarlık alanının restorasyon ihtiyacı acil hale geldi.
Tarih Profesöründen Uyarı: “Bu Değerleri Koruyamazsak Geleceğimizi İnşa Edemeyiz”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bitlis Eren Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Tokaçlı köyünde bulunan mezarlıkların sadece bölgesel değil, ulusal ölçekte de tarihî ve kültürel öneme sahip olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Demirtaş, Bitlis’in, Anadolu’nun en özel tarihi dokularından birine ev sahipliği yaptığını belirterek, mezarların içinde yer aldığı alanların geçmişin sessiz tanıkları olduğunun altını çizdi.
Demirtaş açıklamasında, “Bitlis merkezde, ilçelerde ve özellikle köylerde çok sayıda tarihi mezarlık mevcut. Fakat bunların birçoğunda koruma eksiklikleri var. Tokaçlı köyü bunlardan sadece biri. Tatvan Dalda köyü ve Güroymak Kolbaşı mezarlıklarında da benzer sorunlar yaşanıyor. Ahlat Meydan Mezarlığı ise son dönemde alınan tedbirlerle nispeten iyi bir koruma altına alındı. Ancak aynı hassasiyet diğer bölgeler için gösterilmiyor. Tokaçlı Mezarlığı bugün neredeyse tamamen ot ve ağaçlarla kaplanmış durumda. Alan, mezar taşlarını göremeyecek ölçüde kapanmış. Bu nedenle mutlaka ıslah edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tarihe sahip çıkmanın sadece geçmişi korumak değil, aynı zamanda geleceğe sağlam bir temel oluşturmak anlamına geldiğini söyleyen Demirtaş, “Tanımadığımız bir şeyi sevemeyiz, sevmediğimiz şeyi ise asla koruyamayız. Bu yüzden bu tarihi alanları görünür kılmak, tanıtmak ve korumak hepimizin sorumluluğudur” dedi.
Vatandaşlar Şaşkın: “Mezar Taşları Ağaçların İçine Girmiş”
Tokaçlı köyüne gelen ziyaretçiler de mezarlığın bugünkü durumu karşısında hayrete düştü. Özellikle bazı mezar taşlarının ağaç gövdelerinin içine saplanmış olması, doğanın zaman içindeki etkisini dramatik biçimde gözler önüne serdi. Vatandaşlar, mezarlığın bu denli ihmal edilmiş olmasından dolayı üzüntü duyduklarını belirterek, yetkililere koruma çağrısında bulundu.
Mezarlık alanında gezen bazı yerel halk üyeleri, çocukluklarında daha belirgin şekilde hatırladıkları mezar taşlarının artık neredeyse tamamen görünmez hale geldiğini dile getirdi. Bu durum, sadece bir köy mezarlığı meselesi değil; aynı zamanda geçmişle kurulan bağın kopma noktasına geldiğini gösteren sembolik bir örnek olarak değerlendiriliyor.
Vatandaşlar, tarihi değeri olan bu mezarlıkların kaderine terk edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgularken, yerel yönetimlerin ve ilgili kültürel miras kurumlarının bir an önce harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Doğanın zamanla bu mezar taşlarını yutmaya başlaması, koruma önlemleri alınmadığı takdirde geri dönüşü olmayan kayıplara yol açabilir.