HABER49-Dünyanın en büyük ikinci krater gölü olan Bitlis’teki Nemrut, kış boyunca yapılan hummalı çalışmaların ardından ziyaretçilere kapılarını açtı. Doğal güzellikleri ve zengin ekosistemiyle öne çıkan bölge, bu yıl da yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olmaya aday.
Bitlis sınırları içerisinde yer alan Nemrut Krater Gölü, baharın gelişiyle birlikte yeniden turizme açıldı. Türkiye'nin doğusunda, yaklaşık 2 bin 948 metre yükseklikte yer alan bu doğa harikası, dünyanın en büyük ikinci krater gölü olma özelliğiyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Ziyaretçiler, sadece doğayla baş başa vakit geçirmekle kalmıyor; aynı zamanda volkanik yapının oluşturduğu büyüleyici manzaranın tadını çıkarıyor. Kraterin içinde yer alan buhar bacaları, sıcak ve soğuk göller, kuş gözlem alanları ve yürüyüş parkurları, Nemrut’u tam bir doğa turizmi merkezine dönüştürüyor.
Bitlis İl Özel İdaresi’nin karla mücadele ekipleri tarafından yolunun tamamen açılmasıyla birlikte turizm sezonu resmi olarak başlamış oldu. Yılın büyük bölümünde karla kaplı olan bu bölge, nisan ayından itibaren adeta bir doğa uyanışı yaşıyor. Kraterin çevresindeki flora ve fauna ise zenginliğiyle ekoturizm meraklılarının ilgisini çekiyor. Bölgeye yapılan altyapı yatırımları sayesinde Nemrut, artık yalnızca dağcıların ve doğaseverlerin değil, aynı zamanda günübirlik ziyaretçilerin de kolaylıkla ulaşabileceği bir noktaya dönüşüyor.
25 Milyon TL’lik Karla Mücadele: Turizm İçin Yollar Açıldı
Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, turizm sezonunun başlamasıyla birlikte yaptığı açıklamada, kış boyunca yapılan karla mücadele çalışmalarına dikkat çekti. 2024-2025 kış döneminde Bitlis İl Özel İdaresi’ne bağlı ekipler, 10 ayrı şantiyede görev alarak toplam 640 yerleşim biriminin yolunu açık tutmak için 70 iş makinesi ve 75 personelle 7/24 esasına göre hizmet verdi. 15 bin 200 kilometre yolun ulaşıma açıldığı bu süreçte yaklaşık 25 milyon TL’lik harcama yapıldığı bildirildi. Bu sayede sadece Nemrut’a ulaşım değil, aynı zamanda bölgedeki diğer kırsal alanların da ulaşımı sağlandı.
Vali Karakaya, Nemrut Kalderası’nın yalnızca bir turizm bölgesi olmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin önemli doğa miraslarından biri olduğunu vurguladı. Bu bölgenin, doğa turizminin yanı sıra jeolojik ve ekolojik araştırmalar açısından da büyük potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Karakaya, Nemrut’un milli park ve jeopark statüsü kazanması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde başlatılan girişimlerin sürdüğünü ifade etti.
Nemrut Krateri Dünya Turizmine Açılıyor
Nemrut Krater Gölü’nün tanıtımı ve korunması için birçok kamu kurumu ve üniversite ile iş birliği içinde olduklarını belirten Vali Karakaya, bu doğal alanın ilerleyen süreçte resmi olarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesiyle daha profesyonel bir koruma ve tanıtım sürecine girileceğini belirtti. Bitlis Eren Üniversitesi’nin de katkılarıyla bölgede bilimsel çalışmalar ve turizm stratejileri geliştiriliyor.
Özellikle Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) kapsamında aldığı "Mükemmeliyet Ödülü" ile uluslararası platformda da adını duyuran Nemrut Krater Gölü, doğa tutkunlarının yeni gözdesi olmaya aday. Hem doğaseverler hem de macera arayanlar için eşsiz bir deneyim sunan bölge, aynı zamanda kampçılık, doğa yürüyüşleri ve kuş gözlemciliği gibi aktiviteler için de biçilmiş kaftan.
Bölge turizminin gelişmesiyle birlikte çevredeki yerel halk da ekonomik olarak bu hareketlilikten fayda sağlıyor. Yerel rehberler, yöresel ürünler satan esnaflar ve konaklama tesisleri için yeni sezonun umut verici başladığı ifade ediliyor. Bölge halkı, Nemrut’un ulusal ve uluslararası tanıtımıyla birlikte Bitlis'in hak ettiği turizm potansiyeline kavuşmasını bekliyor.