HABER49-Dönemin Kemaliye Kaymakamı olan ve bugün Mülkiye Başmüfettişi olarak görev yapan Atilla Şahin, o karanlık gecede yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. Acının ve direnişin adı Başbağlar’da bir kez daha yürekler dağlandı.

Sarıkamış’ta Anne Ayı ve Yavrularının Gece Gezintisi Kamerada
Sarıkamış’ta Anne Ayı ve Yavrularının Gece Gezintisi Kamerada
İçeriği Görüntüle

KAYMAKAM ŞAHİN: “CESETLERİ GÖRDÜĞÜMDE YILLARCA ET YİYEMEDİM”

Başbağlar Katliamı'nın yıl dönümünde düzenlenen anma programında duygusal anlar yaşandı. Törene katılan dönemin Kaymakamı Atilla Şahin, 5 Temmuz 1993 gecesi yaşananları, olay anından köye ulaşana kadar geçen dört saatlik dehşeti ve gördüğü manzarayı anlattı. Sabah saat 05.00’te Yukarıumutlu Köyü Muhtarı Ahmet Yıldız’dan aldığı telefonla sarsıldığını belirten Şahin, teröristlerin köyü bastığını ve erkekleri katlettiğini öğrendiğini söyledi. Dönemin Erzincan Valisi merhum Recep Yazıcıoğlu’nu arayıp durumu bildiren Şahin, güvenlik güçleriyle birlikte köye ulaşmanın saatler sürdüğünü ve vardıklarında köyün tamamının alevler içinde olduğunu aktardı.

Kaymakam Şahin, o an yaşadığı duyguları anlatırken gözyaşlarına boğuldu. 28 erkek köy dışında kurşuna dizilmiş, beş kişi evlerinde yakılarak öldürülmüş, çocuklar ve kadınlar ise çaresizce ağlıyordu. “Cesetleri gördüğümde yıllarca et yiyemedim, o çocukların gözlerine bakamadım” diyen Şahin, Türk tarihinin en acı katliamlarından birine tanıklık etmenin kendisi için hayatının en ağır yükü olduğunu ifade etti. Kaymakam, köy halkının ise o gün gösterdiği dirayetle destan yazdığını, hiçbir teklif karşısında vatanlarını terk etmeyi kabul etmediklerini vurguladı.

BAŞBAĞLAR’DA DEVLET-MİLLET DİRENİŞİ: “BURASI BİZİM VATANIMIZ”

O gece yaşananlar sadece Başbağlar köyünün değil, tüm Türkiye’nin hafızasında derin yaralar açtı. Teröristler, köyde kadınları derede topladıktan sonra değerli eşyaları gasp edip evleri ateşe verdi. Ardından akşam namazı için camide bulunan 28 erkeği köy dışına çıkarıp propaganda yaptıktan sonra kurşuna dizdi. Katliamın ardından bölgede yapılan incelemelerde yüzlerce boş kovan bulundu. Acı dolu sabahın ardından Kaymakam Atilla Şahin ve güvenlik güçleri olay yerine ulaştığında, köy yanıyor, insanlar feryat ediyordu.

Ancak Başbağlar halkı geri adım atmadı. O dönemde, köylerini terk etmeleri teklif edilmesine rağmen, hep bir ağızdan “Burası bizim vatanımız, burada doğduk, burada öleceğiz” diyerek direndiler. İlk kez köylüler güvenlik için silah talep etti ve ilçe merkezi dâhil tüm köylere silah dağıtıldı. Sadece köylüler değil, İstanbul’daki Kemaliyeliler de onar günlük nöbetlerle köylerini korumaya geldi. Bu direniş, Türk milletinin vatan sevgisinin ve toprağına sahip çıkma iradesinin en açık örneklerinden biri olarak tarihe geçti.

Kaymakam Şahin, 1993 yılının Türkiye’sinde yaşanan Eşref Bitlis suikastı, Bingöl’de 33 askerin şehit edilmesi, Uğur Mumcu ve Adnan Kahveci’nin ölümleri, Madımak katliamı gibi olaylarla birlikte Başbağlar’ın da devletin üzerine oynanan büyük bir oyun olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Ancak milletin bu oyuna gelmediğini ve devlet-millet el ele vererek bu topraklarda var olmayı sürdürdüğünü söyledi.

Kaynak: İHA