Yazın ilk sıcaklarıyla birlikte düğün sezonu canlandı, ancak sosyal medyada dolaşan altın ilanları arkasında ciddi bir tehlike barındırıyor. Göz kamaştıran fiyatlar, şık kutular ve bol emojili paylaşımların ardında ise çoğu zaman düşük ayar, eksik gramaj ve belge yoksunu bir mağduriyet hikâyesi yatıyor. Tüketiciler Birliği, bu aldatmacalara karşı peş peşe uyarılar yaparken, özellikle sosyal medya platformlarındaki satışlara dair dikkat çeken örnekler paylaşıyor.
Sosyal Medyada Cazip Teklifler, Gerçekte Büyük Kayıplar
Sosyal medya artık yalnızca paylaşım yapılan bir platform değil; aynı zamanda alışverişin de merkezi haline geldi. Özellikle altın gibi değerli ürünlerde "piyasadan çok daha uygun" fiyatlarla satış yapan hesaplar, birçok kişinin ilgisini çekiyor. Ancak bu cazibe çoğu zaman aldatmacayla sonuçlanıyor.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin'in sahadan aktardığına göre, düğün sezonuyla birlikte bu tür dolandırıcılıklar zirve yapmış durumda. Gerçek gramajdan düşük, ayarı bozuk ya da içine altın dışı metaller katılmış ürünlerin piyasaya sürüldüğü belirtiliyor. Alıcılar, ellerine geçen ürünü fark ettiklerinde iş işten çoktan geçmiş oluyor. En çarpıcı nokta ise şu: Bu hileleri, deneyimli sarraflar bile anında fark edemeyebiliyor.
Birçok kişi, güvenilir kuyumcudan alışveriş yapmak yerine birkaç yüz lira daha ucuz olsun diye bu riski göze alıyor. Ancak kısa vadeli bir kar beklentisi, uzun vadeli bir pişmanlığa dönüşüyor.
Görünmeyen Tuzaklar: Sahte Gramaj, Bozuk Ayar ve Belgesizlik
Dolandırıcılar artık sadece ürünü değil, tüketicinin algısını da manipüle ediyor. “Hediye kutusu”, “sertifika garantili” ya da “kuyumcu ayarında” gibi ifadeler, güven telkin etmek amacıyla bilinçli olarak kullanılıyor. Oysa gelen ürün çoğu zaman ne sertifikalı ne de belirtilen ayardaki altınla örtüşüyor.
Şahin’in aktardığı olaylardan biri şöyle: Bir alıcı, 22 ayar olduğunu düşünerek satın aldığı bileziğin içine sonradan farklı metal alaşımları eklendiğini ve bu yüzden değersizleştiğini ancak kuyumcuda tartıya koyunca anlayabildi. Bir başka örnekte ise, 5 gram olarak satılan yüzük aslında 3.2 gram çıktı.
Bu noktada öne çıkan en büyük problem ise belgelerin olmaması. Faturasız yapılan alışverişlerde tüketici hakem heyetleri müdahale edemiyor. Yani dolandırıldığınızı fark etseniz bile resmi bir itiraz yolu kalmıyor.
Tüketici Ne Yapmalı? Uzmanlardan Hayati Uyarılar
Tüketici hakları uzmanları, altın ve ziynet eşyası alışverişlerinde izlenmesi gereken güvenli yolları net bir dille aktarıyor. Birinci kural: Elden ödeme asla yapılmamalı. Ödeme işlemleri, mutlaka banka kartı ya da kredi kartı üzerinden gerçekleştirilmeli. Bu hem kanıt oluşturuyor hem de yasal süreçte tüketicinin elini güçlendiriyor.
İkinci kural ise alışveriş yapılacak firmanın kimliğinin açık olması. Adres bilgisi, vergi numarası ve ticaret sicil kaydı olan firmalar tercih edilmeli. Sosyal medya hesaplarından yapılan satışlarda bu bilgilerin yer alması neredeyse imkânsız.
Üçüncü ve en kritik tavsiye ise şu: Bilinen, kurumsal kuyumculardan şaşmamak. Tüm ülke çapında hizmet veren zincir kuyumcular ya da yıllardır aynı lokasyonda faaliyet gösteren güvenilir esnaflar bu alanda en risksiz tercih.
Uzaktan altın alımına tamamen karşı olan Şahin, “Sarrafların bile kandırıldığı bir sistemde, sosyal medya üzerinden altın almak mantıklı değil” diyerek tüketicileri bir kez daha uyarıyor.
