Daha önce bölgede hidrojen sülfür ölçümleri yaptığını ifade eden Önen, zehirli gaz çıkışlarına da tanıklık ettiğini söyledi. Önen, "Eğer bu durum yer altındaki gazların birikimi ve ani çıkışıyla ilişkiliyse, bölgeden derhal uzaklaşılmalı ve yetkililere haber verilmelidir. Çıkış yapan gazlar arasında hidrojen sülfür veya karbondioksit gibi gazların bulunması muhtemeldir. Bu gazların ani yoğun bir şekilde yüzeye çıkışı, solunum sistemi başta olmak üzere insan sağlığı üzerinde riskler oluşturabilir" diye konuştu.
Dr. Cihan Önen; doğa yürüyüşçüleri, avcılar, balıkçılar ve bölgede mandacılıkla uğraşanların bu tür olaylarla karşılaşma ihtimalinin daha yüksek olduğunu vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Olay yerinden uzaklaşılmalı ve yetkililere haber verilmelidir. Ayrıca, bu durumun her ne kadar doğal bir süreç olabileceği düşünülse de sık tekrarlanması durumunda bölge incelenebilir. Jeotermal bilimciler incelemesi sonucunda konu daha da açıklığa kavuşacaktır. Bu tür olayların hem çevre hem de insan sağlığı üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılması ve gerekli önlemlerin alınması için konu yetkililer tarafından araştırılmayı bekliyor."