HABER49-Van’ın Özalp ilçesinde 407 hektarlık alana yayılan ve birçok kuş türünün yaşam alanı olan Akgöl, bu yıl yağışların yetersizliği nedeniyle normalden çok daha erken kurudu. Gölün kuruması, hem ekolojik dengeyi tehdit etti hem de bölge halkını endişelendirdi.
Van Gölü Havzası’nda 2 bin 343 metre rakımda yer alan Akgöl, her yıl ilkbahar ve yaz aylarında binlerce kuşa ev sahipliği yapıyor. Flamingo, angıt, turna ve çeşitli ördek türleri için önemli bir barınma ve üreme alanı olan göl, kar ve yağmur sularıyla beslenerek canlanıyordu. Ancak bu yıl, kış ve ilkbahar döneminde bölge yeterince yağış almadı. Sonuç olarak, Mayıs ayının sonlarında Akgöl tamamen kurudu. Geçmiş yıllarda Temmuz ayı sonlarında kuruyan gölün bu yıl Haziran ortasında tamamen boşalması, iklim değişikliğinin etkilerini açıkça gözler önüne serdi. Uzmanlar, gölün erken kurumasında sadece düşük yağış değil, aynı zamanda tarımda bilinçsiz sulama ve yer altı sularının aşırı kullanımının da etkili olduğunu vurguladı. Göl çevresinde gözlemlenen kuraklık, sadece su kuşlarını değil, aynı zamanda bölgede yaşayan birçok canlı türünü de doğrudan etkiledi.
AKGÖL’ÜN EKOSİSTEMİ İÇİN UYARI: SU YÖNETİMİ ACİL ÖNCELİK OLMALI
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Akgöl’ün kurumasının bölgesel ekosistem için önemli bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Prof. Dr. Aslan, Van Gölü Havzası'nın Türkiye’deki en zengin sulak alanlardan biri olduğunu ve bu alanların korunmasının hem sucul hem de karasal ekosistem açısından hayati önem taşıdığını ifade etti. Geçtiğimiz yılın son 42 yılın en yağışlı bahar sezonu olduğuna dikkat çeken Aslan, bu sayede Akgöl’ün kurumadan yaz mevsimine geçtiğini; ancak bu yıl, mevsim ortalanmadan gölün tamamen kuruduğunu belirtti. Kuşların yaşamsal gereksinimlerini karşılayamayan Akgöl’ü terk ederek farklı sulak alanlara göç ettiğini kaydeden Aslan, sulak alanlara gelen suların daha bilinçli yönetilmesi gerektiğini söyledi. Su kaynaklarının kontrolsüz kullanımının, göl gibi doğal yaşam alanlarını geri dönülemez biçimde yok ettiğini vurgulayan Aslan, sürdürülebilir su politikalarının artık kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu dile getirdi.
