HABER49-Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı dört mahallede çiftçiler, tarım ve içme suyu krizine karşı gölet yapılması talebiyle yetkililere seslendi. “Varlık içinde yokluk çekiyoruz” diyen mahalle sakinleri, boşa akan suların değerlendirilmesini istiyor.
Van’ın İpekyolu İlçesindeki Mahallelerde Susuzluk Alarmı
Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Kıratlı, Kavuncu, Karpuzalan ve Sarmaç mahallelerinde yaşayan çiftçiler, yıllardır süregelen su sıkıntısı nedeniyle hem tarım hem de hayvancılıkta büyük kayıplar yaşıyor. Bahar aylarında bol miktarda akan suyun Sıhke Gölü’ne yönlendirilerek boşa aktığını belirten vatandaşlar, bu kaynağın bir gölet sistemiyle değerlendirilmesini istiyor. Yaz aylarında ise tamamen kuruyan arazilerde ekinler yanıyor, hayvanlar susuz kalıyor, köydeki geçim kaynakları yok olma noktasına geliyor.
Çiftçiler, suyun en çok ihtiyaç duyulduğu yaz döneminde ellerinde hiçbir imkân kalmadığını, bu durumun da tarımsal üretimi doğrudan etkilediğini dile getiriyor. İlkbahar ve sonbaharda bölgeye akan suyun kontrolsüz şekilde göle akıtıldığını vurgulayan köylüler, bu kaynakların değerlendirilmesi için gölet yapılmasını talep ediyor. Özellikle bölgedeki mevcut ama harap durumda olan Ermeni yapımı göletin restore edilmesiyle hem içme suyu hem de sulama suyu krizinin sona ereceği ifade ediliyor. Yöre halkı, boşa akan suların kaderine terk edilmesinin, tarımın ve hayvancılığın geleceğini tehdit ettiğini söylüyor.
“Varlık İçinde Yokluk Yaşıyoruz” Diyen Muhtar İsyan Etti
Kıratlı Mahalle Muhtarı Metin Astan, mahallelerinde yaklaşık 2 bin dönüm ekili arazinin bulunduğunu ancak yalnızca yüzde 30’unu kurtarabildiklerini belirterek, yaşadıkları sıkıntının büyüklüğüne dikkat çekti. Astan, kuraklık nedeniyle ürünlerin büyük kısmının yok olduğunu, yatırılan on binlerce liralık emeğin karşılığının alınamadığını vurguladı. “Örnek olarak gösterdiğimiz arazilere en az 50 bin TL harcama yapılıyor. Ancak elde edilen gelir bunun yüzde birini bile karşılamıyor” diyen Astan, bölgede var olan su kaynaklarının değerlendirilmemesini sert sözlerle eleştirdi.
Mahalleye yakın mesafede daha önce Ermeniler tarafından inşa edilen ancak zamanla harap olmuş bir gölet bulunduğunu belirten Astan, bu yapının onarılması hâlinde üç köyün susuzluktan kurtulacağını söyledi. “Gözümüzün önünden akan suya erişemiyoruz, bu da varlık içinde yokluk demek. Yetkililerden tek isteğimiz, bu boşa akan suyu toplayacak bir gölet inşa edilmesi” diyerek, acilen müdahale çağrısında bulundu.
“Hepimiz Uyuz Olduk” Sözü Bölgedeki Felaketi Özetliyor
Kavuncu Mahalle Muhtarı Muhittin Dönmez ise, su sıkıntısının sadece tarımı değil, insan sağlığını da tehdit ettiğini belirterek, köyde içme suyunun dahi bulunmadığını ve tankerlerle gelen suyun güvenilirliğinden emin olmadıklarını söyledi. “15 bin nüfusluk köyümüzde ne içme suyu ne de tarımsal sulama için yeterli kaynak var. Hepimiz uyuz olduk” diyerek yaşadıkları sıkıntının ciddiyetine dikkat çeken Dönmez, bölge halkının artık tahammül sınırını aştığını ifade etti.
Mahalle sakinlerinin, tankerle taşınan suyu içmek zorunda kaldığını, bunun sağlık açısından ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Dönmez, yetkililerin bu sese kulak vermesi gerektiğini vurguladı. “Biz de insanız, biz de su içmek istiyoruz” sözleriyle konuşmasını tamamlayan muhtar, gölet yapımının sadece tarımsal değil, aynı zamanda insani bir ihtiyaç olduğunu belirtti.
Tarım ve Hayvancılığın Geleceği Tehlikede
Bölge çiftçilerinden Medeni Gümüştaş ise 30 dönümlük arazisine buğday ektiğini fakat susuzluktan dolayı ürünlerin gelişemediğini söyledi. Gümüştaş, geçmişte bol olan su kaynaklarının artık neredeyse kuruduğunu ve mevcut akışın da yanlış yönlendirildiğini belirtti. Sarmaç Mahallesi’ne ilkbahar ve sonbaharda gelen suyun yaz aylarında tamamen kaybolduğunu, bu suyun gölet sistemiyle toplanması hâlinde hem tarımın hem de hayvancılığın yeniden canlanacağını vurguladı.
Köyde geçmişte bin 500’den fazla küçükbaş hayvan bulunduğunu, ancak susuzluk nedeniyle hayvancılığın da gerilediğini söyleyen Gümüştaş, yaşanan bu durumun ekonomik ve sosyal etkilerinin her geçen gün derinleştiğini belirtti. “Boşa akan sular bir yandan, aç ve susuz kalan çiftçi bir yandan” diyerek yetkililere seslendi. Benzer şekilde konuşan Emin Temur da 70 dönümlük arazisinde tohumu bile çıkaramayacak duruma geldiklerini ve kuraklığın tüm emeklerini boşa çıkardığını söyledi.
