HABER49-Van Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 25 Aralık 2023 tarihli toplantısında alınan 3791 sayılı karar doğrultusunda adanın doğal ve kültürel özellikleri bilimsel ölçütlerle değerlendirilerek, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 6. maddesine uygun bulundu. Tatvan ilçesine bağlı Adabağ köyü sınırlarında yer alan ada, hem yerleşim hem de mezarlık alanı olarak arkeolojik açıdan büyük önem taşıyor. Uzmanlar, bu tescille birlikte bölgenin geçmişine dair daha kapsamlı bilimsel çalışmaların yapılmasının önünü açacak bir döneme girildiğini belirtiyor.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR HARİÇ YAPILAŞMAYA TAMAMEN YASAK
Kurul tarafından alınan karar kapsamında, ada üzerindeki tüm alanlar koruma altına alındı. Ağak Adası’nda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmeyecek. Bilimsel çalışmalar dışında adaya herhangi bir müdahale yapılması mümkün olmayacak. Aynı zamanda doğal dokunun zarar görmesini engellemek amacıyla taş, toprak, kum gibi malzemelerin çıkarılması yasaklanırken, çevresel kirlenmenin önüne geçilmesi için toprak, çöp ve sanayi atığı gibi maddelerin dökülmesi de sıkı denetim altına alındı. Yapılaşmanın önüne geçilmesinin yanı sıra, zorunlu altyapı çalışmaları dahi sadece ilgili müze müdürlüğünün ve varsa kazı başkanının onayı alınarak değerlendirilecek. Kurul kararına göre, adanın doğasına ve tarihine zarar verebilecek her türlü faaliyetin önüne geçilmesi hedefleniyor.
MEVSİMLİK TARIM FAALİYETLERİNE SINIRLI İZİN
Van Gölü çevresinde yer alan Ağak Adası’nın doğal karakterinin korunmasıyla birlikte bölge halkının geçmişten bu yana sürdürdüğü geleneksel uygulamalara da sınırlı şekilde olanak tanındı. Kararda, ada üzerindeki mevcut ağaçlardan ürün alınabileceği ve sadece sınırlı mevsimlik tarımsal faaliyetlere izin verileceği belirtildi. Bu uygulama ile hem ekolojik denge korunacak hem de geleneksel kullanım biçimlerine sınırlı ölçüde devam edilmesi sağlanacak. Ancak bu izinlerin bilimsel çalışmalarla çelişmemesi ve doğal yapıyı bozacak ölçüde olmaması temel şart olarak vurgulandı. Kararın uygulanmasıyla birlikte bölge sadece turistik veya kültürel değerleriyle değil, doğayla iç içe uyumlu yaşam modeliyle de dikkat çekecek.
