Haber49-Sıcak havaların etkisini artırdığı yaz döneminde uzmanlar, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2 ila 2,5 litre sıvı tüketmenin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Özellikle risk grubundaki bireyler için alınması gereken önlemler hayat kurtarıcı olabilir.
Aşırı Sıcaklar Sağlığı Tehdit Ediyor: Vücut Isısı Hayati Organlara Zarar Verebilir
Türkiye genelinde etkili olan yüksek sıcaklıklar, sağlık uzmanlarını harekete geçirdi. Yaz aylarında artan hava sıcaklığına karşı vatandaşların dikkatli olması gerektiğini belirten sağlık uzmanları, susuzluk hissi oluşmasa bile her gün en az 2 ila 2,5 litre sıvı tüketmenin hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Erzincan’da açıklamalarda bulunan Dr. Rengin Yiğit, aşırı sıcaklarla birlikte nem oranının artmasının, vücut ısısının tehlikeli seviyelere ulaşmasına neden olabileceğini belirtti. Terleme mekanizmasının, özellikle yaşlı bireylerde, küçük çocuklarda ve kronik hastalığı olan kişilerde yetersiz kalabileceğine dikkat çeken Dr. Yiğit, bu durumun beyin ve diğer hayati organlarda kalıcı hasarlara yol açabileceğini vurguladı.
Şişmanlık, ateşli hastalıklar, kalp rahatsızlıkları, sinir sistemi bozuklukları, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile idrar söktürücü ve tansiyon düşürücü ilaçlar da sıcak havalarda terleme yeteneğini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle bireylerin yalnızca serin kalmaya değil, aynı zamanda yeterli sıvı tüketmeye, hafif giysiler tercih etmeye ve fiziksel aktiviteleri mümkün olduğunca sınırlamaya özen göstermeleri gerektiği bildirildi. Vücudun ısı dengesi bozulduğunda, sıcak çarpması riski kaçınılmaz hale geliyor.
Risk Altındaki Gruplar Dikkat! En Fazla Etkilenenler Kimler?
Uzmanlar, sıcak hava koşullarından en fazla etkilenen gruplar hakkında da uyarılarda bulundu. Özellikle 65 yaş üstü bireyler, 4 yaşından küçük çocuklar, hamile kadınlar, açık alanda çalışanlar, kronik hastalıkları bulunan bireyler ve sürekli ilaç kullananlar sıcak havalardan en fazla etkilenen kesimler arasında yer alıyor. Dr. Rengin Yiğit, yalnız yaşayan yaşlı bireylerin sıcak çarpmalarına karşı daha büyük risk altında olduğunu belirterek bu kişilerin sık sık kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sokakta yaşayan bireyler, evsizler ve sokak çocukları gibi savunmasız gruplar için sıcak hava dalgaları ciddi sağlık krizlerine yol açabilir. Bu yüzden yerel yönetimlerin ve sosyal hizmetlerin bu kesimleri korumaya yönelik özel önlemler alması gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca sıcaklarda metabolizması daha hassas olan bebeklerin sık sık kontrol edilmesi gerektiği, kapalı ve park halindeki araçlarda çocuk, bebek, engelli birey ya da hayvan bırakmanın ise ölümle sonuçlanabilecek büyük bir hata olduğu hatırlatılıyor. Bu uyarılar, yaz mevsiminde her bireyin kendi sağlığını ve çevresindekilerin güvenliğini gözetmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Güneşe Karşı Alınması Gereken Önlemler: Saat 10:00-16:00 Arasında Dışarı Çıkmayın
Dr. Rengin Yiğit, özellikle güneş ışınlarının dik geldiği saatler olan 10.00 ile 16.00 arasında dışarı çıkılmaması gerektiğini vurguladı. Bu saatlerde dışarıda bulunmak zorunda kalanların mutlaka gölgelik alanlarda kalmaya, doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaya ve hareketlerini minimumda tutmaya dikkat etmeleri önerildi. Dışarıda çalışanların, güneşe karşı koruyucu şapka, güneş gözlüğü ve açık renkli, hafif kıyafetler giymesi gerektiği belirtildi. Ayrıca güneş ışınlarının etkisini azaltmak amacıyla koruyucu kremler kullanmak da hayati önlem olarak değerlendiriliyor.
Denize ya da havuza girmek isteyenlerin, bu saatlerin dışında yüzmeyi tercih etmeleri gerektiği, uzun süre kesintisiz güneşlenmenin ise ciddi cilt problemlerine yol açabileceği aktarıldı. Günlük egzersizlerin sabah erken saatlerde ya da akşam serinliğinde yapılması gerektiği; fiziksel aktivite süresine göre sıvı tüketiminin artırılması gerektiği vurgulandı. Yaz döneminde özellikle spor yapanların her saat başına en az 2-4 bardak sıvı alması gerektiği kaydedildi.
Sıvı Tüketimi ve Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yaz sıcaklarında susuzluk hissi oluşmasa bile her bireyin günde en az 2 ila 2,5 litre sıvı tüketmesi gerektiği uzmanlar tarafından önemle vurgulanıyor. Terleme yoluyla kaybedilen sıvı ve mineral dengesinin sağlanabilmesi için sadece su değil, aynı zamanda süt, ayran, taze meyve suyu gibi içeceklerin de tercih edilmesi öneriliyor. Aşırı soğuk ve buzlu içeceklerin mide kramplarına neden olabileceği, kafeinli ve alkollü içeceklerin ise vücuttan su atılımını artırarak daha fazla sıvı kaybına yol açabileceği belirtildi. Bu nedenle çay, kahve ve gazlı içecekler yerine bitki çayları, kuşburnu, ıhlamur gibi sağlıklı alternatiflere yönelinmesi öneriliyor.
Beslenme konusunda ise yağlı ve kızartma türü gıdalardan uzak durulması gerektiği, yemeklerin haşlama, ızgara ya da buharda pişirme gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanmasının önem taşıdığı ifade edildi. Kahvaltıda taze sebzeler, az yağlı peynirler ve zeytin gibi hafif gıdalar tercih edilmeli; özellikle dışarıda satılan ve çabuk bozulabilecek ürünlerden uzak durulmalı. Gıda hijyenine dikkat edilmesi gerektiği, açıkta bekletilen besinlerin ciddi zehirlenmelere yol açabileceği hatırlatılıyor. Özellikle yaz aylarında yeterli vitamin ve mineral alınması için sebze ve meyve tüketimi artırılmalı, vücudun direncinin korunması sağlanmalıdır.