Haber49-Türkiye, genç ve çocuk nüfus oranlarıyla Avrupa Birliği ülkelerinin önüne geçerken, doğurganlık ve yaşam süresi verilerinde de küresel ortalamaların üzerinde bir tablo çiziyor. Demografik yapısı Türkiye’ye stratejik avantajlar sunarken, bu yapının korunması gelecek vizyonu açısından büyük önem taşıyor.

Türkiye, Nüfus Büyüklüğünde Dünyada İlk 20’de Yer Alıyor

Türkiye, 2025 yılı itibarıyla sahip olduğu 85 milyon 664 bin 944 kişilik nüfusla dünyada en kalabalık 18. ülke konumuna ulaştı. Türkiye bu sayıyla, küresel toplam nüfusun yüzde 1’ini oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Dünya Nüfus Günü vesilesiyle paylaştığı güncel verilere göre, dünyanın en kalabalık ülkeleri sırasıyla Hindistan (1,45 milyar), Çin (1,41 milyar) ve Amerika Birleşik Devletleri (345 milyon) olurken, bu üç ülke toplamda dünya nüfusunun yüzde 39,4’ünü barındırıyor. Türkiye, özellikle genç nüfus oranıyla dikkat çekerken, gelişmiş ülkeler arasında nüfus dinamizmini koruyan nadir ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.

Dünya genelinde nüfus artış hızının düştüğü ve yaşlanmanın hız kazandığı bu dönemde, Türkiye’nin genç ve aktif işgücü potansiyelinin korunması, ekonomik ve sosyal kalkınma için önemli bir avantaj olarak değerlendiriliyor. BM verileri, Türkiye’nin yalnızca sayı bakımından değil, nüfus yapısı açısından da küresel ortalamaların üzerinde bir dengeye sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye, Avrupa Birliği Ülkelerini Genç Nüfus Oranında Geride Bıraktı

Birleşmiş Milletler’in 2024 yılı projeksiyonlarına göre Türkiye’de 15-24 yaş aralığında tanımlanan genç nüfus oranı yüzde 14,9 olarak ölçüldü. Bu oran, Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin tamamından daha yüksek. AB'de genç nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler sırasıyla İrlanda (yüzde 13,3), Fransa (yüzde 12,3), Hollanda ve Danimarka (yüzde 12,1) olurken; Almanya (yüzde 9,5), Malta (yüzde 9,0) ve Slovenya (yüzde 9,7) gibi ülkeler ise listenin en alt sıralarında yer aldı.

Genç nüfus, üretim, teknoloji, savunma ve inovasyon gibi stratejik alanlarda önemli bir potansiyel olarak görülüyor. Türkiye'nin bu alandaki üstünlüğü, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir kaldıraç etkisi yaratıyor. Ayrıca gençlerin eğitim düzeyinin artması, dijital dönüşüme olan adaptasyon yeteneklerinin yüksekliği, Türkiye’nin bu demografik avantajını ekonomik başarıya dönüştürme potansiyelini güçlendiriyor.

Çocuk Nüfusunda Türkiye, AB Ortalamasını da Geçti

Türkiye’de 0-17 yaş aralığını kapsayan çocuk nüfus oranı yüzde 25,5 olarak belirlendi. Bu oran, dünya ortalaması olan yüzde 29,6'nın biraz altında kalsa da, Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının oldukça üzerinde seyrediyor. 2024 yılında AB ülkeleri içinde en yüksek çocuk nüfus oranı yüzde 22,7 ile İrlanda’da tespit edilirken, onu yüzde 20,5 ile İsveç ve yüzde 20,2 ile Fransa izledi. İtalya, Malta ve Portekiz gibi ülkelerde ise bu oran yüzde 15 seviyelerinin altına kadar düşmüş durumda.

Bu durum, Türkiye'nin gençliğe yatırım yapması ve doğurganlık oranlarının birçok gelişmiş ülkeye kıyasla daha yüksek seyretmesiyle açıklanabilir. Nüfusun yaş yapısının dengeli olması, sağlık, eğitim ve altyapı politikalarının sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Türkiye’de çocuk ve genç nüfusun yüksekliği, uzun vadede işgücü piyasasına girecek bireylerin sayısının artmasını ve sosyal güvenlik sisteminin desteklenmesini sağlayacak önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.

Türkiye’de Yaşlı Nüfus Artıyor, Ancak AB Seviyesinin Gerisinde

2024 yılı itibarıyla Türkiye’de 65 yaş ve üzerindeki nüfusun oranı yüzde 10,6 olarak kayıtlara geçti. Bu oran, dünya ortalaması olan yüzde 10,2’nin biraz üzerinde yer alsa da, Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça düşük kalıyor. AB içerisinde yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu ülkeler İtalya (yüzde 24,6), Portekiz (yüzde 24,5) ve Yunanistan (yüzde 23,9) olarak sıralanırken; en düşük oranlar ise Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (yüzde 14,6), Lüksemburg (yüzde 15,5) ve İrlanda (yüzde 15,9) oldu.

Türkiye'nin yaşlanan nüfus yapısına rağmen halen genç bir ülke olması, sosyal politikaların yönlendirilmesinde esneklik sağlıyor. Ancak bu demografik avantajı sürdürebilmek için doğurganlık hızının ve genç nüfusun korunması gerekiyor. Türkiye, bu süreçte yaşlılara yönelik sosyal desteklerin artırılması ve yaşlanan nüfusun üretkenliğini kaybetmemesi adına aktif yaşlanma politikalarını da gündeminde tutmak zorunda.

Türkiye’nin Doğurganlık Hızı Dünya Ortalamasının Altında

Toplam doğurganlık hızı açısından Türkiye, 2024 yılında 1,48 çocuk ile dünya ortalaması olan 2,25’in gerisinde kaldı. Bu oran, nüfusun kendini yenileyebilmesi için gereken 2,10 seviyesinin altında bulunuyor. Buna karşın Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında ortalamanın üzerinde bir seviyeye sahip. AB içinde doğurganlık hızının en yüksek olduğu ülke 1,75 ile Bulgaristan olurken; onu Romanya (1,71) ve Fransa (1,64) takip etti. Malta (1,11), İtalya (1,21) ve Litvanya (1,21) ise doğurganlık hızının en düşük olduğu ülkeler oldu.

Düşen doğurganlık oranları, gelecekte iş gücünün azalması ve yaşlı bağımlılık oranının artması gibi sorunları beraberinde getirebilir. Türkiye’nin bu gidişatı tersine çevirebilmesi için aile dostu politikalar, kreş destekleri, doğum izinlerinin genişletilmesi gibi uygulamaları yaygınlaştırması bekleniyor.

Türkiye, Yaşam Süresiyle Küresel Ortalama Üzerinde

Türkiye’de erkekler için doğuşta beklenen yaşam süresi 74,7 yıl, kadınlar için ise 80,0 yıl olarak hesaplandı. Bu oranlar, dünya ortalamaları olan 70,7 yıl (erkekler) ve 76,0 yıl (kadınlar) ile kıyaslandığında daha yüksek seviyelerde. Ancak Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının gerisinde kalıyor. AB’de erkekler için yaşam süresinin en uzun olduğu ülke 81,8 yıl ile İtalya, kadınlar içinse 86,4 yıl ile İspanya oldu.

Türkiye’nin yaşam süresi istatistiklerinde olumlu görünümü, son yıllarda sağlık altyapısında yapılan yatırımlar ve bilinçli yaşam alışkanlıklarının yaygınlaşmasıyla ilişkilendiriliyor. Ancak AB ile aradaki farkın kapanabilmesi için kronik hastalıkların önlenmesi, sporun teşvik edilmesi ve sağlıklı beslenme kültürünün yaygınlaştırılması gerektiği vurgulanıyor.

Hakkari kapalı ceza infaz kurumu’nda deprem ve yangın tatbikatı gerçekleştirildi
Hakkari kapalı ceza infaz kurumu’nda deprem ve yangın tatbikatı gerçekleştirildi
İçeriği Görüntüle


Kaynak: İHA