Teknoloji kullanımında; oyun oynama, sosyal medya gibi unsurlara bağımlılık duyulduğunu ifade eden Güngör, teknolojinin filtre kullanılmayan büyük bir dünya olduğunu belirtti ve aileleri bu konuda uyardı.
Güngör, teknoloji bağımlılığının öfke bozukluğu, depresyon ve şekil bozukluğu gibi sonuçlar doğurduğunu kaydederek, Muşlu ailelerin, çocuklarının teknoloji bağımlısı olmalarından yakındığını ve şehirde söz konusu bağımlılığın çok fazla olduğunu dile getirdi.
“TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI, DAVRANIŞ BOZUKLUĞUDUR”Psikolog Güngör, teknoloji bağımlılığın ne olduğunu ve sonuçlarını şu sözlerle anlattı:
“Teknoloji bağımlılığı, kişilerin teknoloji üzerinden oyun oynama, kumar oynama ve sosyal medya kullanma bozukluğunu ifade eder. Teknoloji bozukluğu, kişinin 5 saatten fazla teknolojiye maruz kalarak kendilerini kontrol edemedikleri ve sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkileyen bir davranış bozukluğudur. Teknolojiye maruz kalan kişilerde tembellik, sırtta ve parmaklarda şekil bozukluğu, gözlerde görme bozuklukları görmekteyiz. Bunların yanında sosyal hayatlarında kopukluğa, depresyona, anksiyeteye neden olmaktadır. Teknoloji bağımlılığı ekonomik olarak da insanları olumsuz etkilemektedir.”

Muş’taki velilerin bu durumdan yakındıklarını söyleyen Güngör, “İki hafta önce Muş’ta yaptığım bir seminerde velilerin, çocuklarının teknolojiye olan bağımlılığından fazlasıyla şikayetçi olduklarını gördüm. Veliler, Muş’taki birçok çocuğun ve gencin teknoloji, internet bağımlılığı nedeniyle asosyallik yaşadıklarını, okullarını bıraktıklarını, derslere gitmeyip devamsızlık yaptıklarını ifade ettiler” dedi.
“BAĞIMLILAR, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEKTE ZORLANIRLAR”Güngör, “Teknoloji bağımlılığının, kişilik bozukluklarına ve hatta intiharlara neden olduğunu görmekteyiz. Teknolojiye bağımlı olan kişilerin teknolojiden uzak kaldığında sorumluluklarını yerine getirmede zorlandığını görüyoruz. Sorumluluklarını yerine getirirken beyinde bir isteksizliğe neden oluyor. Kendini eksik ve yalnız hissederek öfkeli, saldırgan, içe kapanık bir hale gelmeye başlıyor. Teknoloji bağımlısı kişilerin çocuklarına, eşlerine zaman ayırmayıp vaktini oyunlara, sosyal medyaya ayırdığını görmekteyiz. Bu durum evliliklerde sorunlara neden olmakta. Hatta boşanmalarda etkili bir durum” diye konuştu.
HANGİ YAŞ GRUPLARI TEKNOLOJİYE NE KADAR MARUZ BIRAKILMALI?Ailelere, teknoloji bağımlılığından korunma yöntemlerini anlatan Psikolog Güngör, şu tavsiyelerde bulundu:
“Bir uzman olarak, ailelerimizin 0-3 yaş çocuklarını ekrana maruz bırakmamalarını öneriyorum. 3-6 yaş aralığındaki çocuklara ise gün içinde maksimum 20 dk izin verilebilir. 6-9 yaş arası çocuklarda ise 1 saat müsaade edilmeli. Çocukların teknoloji kullanımında kesinlikle ailelerin dikkat etmesini, süre sınırlamalarını göz ardı etmemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Velilerin, çocukların kullandığı siteleri kontrol etmesi gerekiyor. Çocuk teknolojiden uzak kaldığı süre içerisinde bir öfke, kişilik bozukluğu fark ederseniz, çocuğunuz bağımlı olmuş demektir. Bu durumda ailelerin kesinlikle önlem alması gerekiyor. Sosyal medya, filtrenin olmadığı çok büyük bir dünya. Çocuklarımız pornografik içeriklere, şiddet unsurlarına maruz kalıyorlar. Ailelere özel çocuk uygulamalarını öneriyorum. Aynı zamanda çocuklarıyla kaliteli, güzel zaman geçirmeleri gerekiyor.”
“EKRAN BAŞINDAKİ ÇOCUĞUNUZA YEMEK SERVİSİ YAPMAYIN”Bu bağımlılıktan korunabilmek için çocukların ve gençlerin gerçek hayata adapte edilmesi gerektiğini anlatan Güngör, “Ekran başındaki çocuğunuza yemek servisi yapmayın. Yemeği sofrada yemelerine teşvik edin. Özellikle ailelerin yaptığı en büyük hatalardan biri de çocuğunu, eşini yargılamak. ‘Sen’ dili dediğimiz; ‘sen şöylesin’, ‘sen böylesin’, ’sen bunu yapıyorsun’ şeklinde yargılayıcı konuşmalar görüyoruz. Kesinlikle eleştiriye, yargılamaya, önermelere girmemeleri gerekiyor. Çocukları, gençleri sosyal hayata; arkadaşlarıyla, ailesiyle zaman ayırmaya teşvik etmek gerekiyor” dedi
https://www.youtube.com/watch?v=d9lnuYZ8onE