Türkiye genelinde araç sahiplerini ve akaryakıt sektörü temsilcilerini yakından ilgilendiren Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), dijitalleşen vergi denetimi sürecinin yeni adımı olarak tanıtılmıştı. Ancak sistemin kapsamı genişledikçe, sahadaki uygulama sürecinde ciddi bir yoğunluk yaşandı. Hem araç sahipleri hem de akaryakıt istasyonları, sistemin teknik gerekliliklerini yerine getirmekte zorlanınca, Gelir İdaresi Başkanlığı devreye girdi. Resmî bir açıklamayla birlikte hem başvuru hem de kurulum süreçlerine ek süre tanındığı duyuruldu.
Sistemin temel amacı; akaryakıt alımı sırasında taşıtların plaka bilgilerinin otomatik olarak kaydedilmesini sağlamak. Böylece hem kayıt dışı ekonomiyle mücadele kolaylaşacak hem de vergi kaçaklarının önüne geçilecek. Ancak sistemin devreye alınması için gerekli olan ekipmanlar (TTO, TİM, TTB) ve yazılım entegrasyonları, uygulamada teknik aksamalara neden oldu. Bu durum da hem mükelleflerin hem de vatandaşların endişesini artırdı. Süre uzatımı kararı, işte bu belirsizliğin ortasında geldi. Fakat asıl sorulması gereken şu: Bu süre uzatımı yeterli olacak mı?
UTTS Nedir, Nasıl Çalışır ve Hangi Alanlarda Devrim Yaratacak?
Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi, Türkiye'de akaryakıt tüketiminde hem vergisel hem de operasyonel denetimi dijitalleştirmeyi hedefleyen büyük bir adım. Sistem sayesinde taşıtların plaka bilgileri, herhangi bir manuel girişe gerek kalmadan pompa sistemine otomatik olarak iletiliyor. Bu teknoloji, sadece vergi kontrolünü kolaylaştırmakla kalmıyor; aynı zamanda zaman kazandıran, hatasız ve güvenli bir sistem altyapısı sunuyor.
5 Ekim 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe giren sistemin üç temel bileşeni var: Taşıt Tanıma Okuyucu (TTO), Tabanca İletişim Modülü (TİM) ve Taşıt Tanıma Birimi (TTB). Bu üçlü yapı, hem akaryakıt istasyonlarında hem de araçlarda montaj gerektiriyor. TTO cihazı istasyon pompasında, TİM doğrudan pompa tabancasında ve TTB ise araçların yakıt girişine monte ediliyor.
Entegrasyonun ardından, sistem yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarla bağlantı kurarak verileri doğrudan Gelir İdaresi Başkanlığı’na iletiyor. Bu da, her bir litre yakıtın vergisel izlenebilirliğini sağlıyor. Ancak sistemin teknik detayları, sürece hâkim olmayan vatandaşlar için oldukça karmaşık görünebiliyor. Bu karmaşıklık da başvuru oranlarını ciddi şekilde etkiliyor.
İstasyon ve Araç Sahiplerinin Yorumları:
Başvuru süreci başlamasına rağmen birçok istasyon işletmecisi ve araç sahibi, sistemin kurulumunda yaşanan teknik yetersizliklerden ve belirsizliklerden şikâyet ediyor. Akaryakıt sektörü temsilcileri, cihazların tedarikinde yaşanan gecikmelerin başvuru süreçlerini yavaşlattığını belirtiyor. Öte yandan, bazı taşıt sahipleri ise sistemin nasıl işleyeceğine dair yeterince bilgilendirilmediklerini düşünüyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı, konuyla ilgili bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verse de sahadaki uygulayıcılar için süreç hâlâ karmaşık. Bazı istasyonlarda TTO ve TİM cihazlarının montajı tamamlansa bile sistemin devreye alınamaması nedeniyle işlemler durma noktasına gelmiş durumda. Araç sahiplerininse TTB cihazları için randevu alma ve montaj yaptırma sürecinde ciddi yoğunluklarla karşılaştığı görülüyor.
Vergi uzmanları ve sektör analistleri, sistemin dijital vergi denetimi açısından önemli bir adım olduğunu kabul ederken; uygulama sürecindeki aksaklıkların çözülmeden yürürlüğe girmesinin daha büyük sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu nedenle yeni verilen süreler, uygulamanın başarısı için kritik öneme sahip.
Uzatılan Süreler Yeterli mi? Sürecin Kritik Dönüm Noktaları ve Beklentiler
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan son duyuruda, akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin 2 Haziran 2025 tarihine kadar gerekli donanımları kurması gerektiği belirtildi. Taşıt sahipleri içinse bu süre 30 Haziran 2025 olarak belirlendi. Ancak uzmanlar, sürenin uzatılmasının tek başına yeterli olmadığını vurguluyor.
Donanım tedariğinde yaşanan sıkıntılar, sistem kurulumunda deneyimli firma eksikliği ve montaj işlemleri için yeterli teknik personelin bulunmaması gibi sebeplerle verilen sürelerin bir kez daha uzatılma ihtimali konuşuluyor. Sistemin devreye alınabilmesi için sadece donanım kurulumu değil, aynı zamanda veri aktarımının sağlıklı bir şekilde çalışması ve bu süreçlerin sorunsuz denetlenebilmesi gerekiyor.
Akaryakıt istasyonları tarafında yaşanan sorunlar sadece teknik değil; aynı zamanda maddi. Yeni sistemin gerektirdiği ekipmanların maliyetleri bazı küçük işletmeler için ciddi yük oluşturuyor. Bu noktada devlet desteklerinin devreye girip girmeyeceği henüz belirsizliğini koruyor. Araç sahipleri cephesindeyse özellikle kurumsal firmaların kiralık araç filoları için toplu başvuru işlemleri nedeniyle sistem yoğunluğu daha da artmış durumda.
Hangi Araç Sahipleri Zorunlu Kapsamda? Son Başvuru Tarihleri Ne Zaman?
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın belirlediği kapsam oldukça net: Akaryakıt istasyonu işleten tüm vergi mükellefleri ile işletme bünyesinde kullanılan veya kiralama yoluyla edinilen taşıtlar UTTS kapsamına dahil. Bu araç sahiplerinin, sisteme entegre olabilmek için 30 Haziran 2025 tarihine kadar taşıtlarına Taşıt Tanıma Birimi (TTB) taktırmaları gerekiyor.
Akaryakıt istasyonları ise 2 Haziran 2025 tarihine kadar başvurularını tamamlayıp, istasyonlarında Taşıt Tanıma Okuyucu (TTO) ve Tabanca İletişim Modülü (TİM) cihazlarının kurulumunu yapmalı. Başvuruların tamamı yalnızca “utts.gov.tr” adresi üzerinden gerçekleştirilecek. Sistemin aktif çalışabilmesi için tüm ekipmanların yeni nesil ödeme kaydedici cihazlarla entegre edilmesi şart.
Bu tarihlere kadar gerekli adımları atmayanlar, sistem dışı kalma riskiyle karşı karşıya kalacak. Vergi denetimi açısından sistemin önemi büyük olduğundan, ilerleyen süreçte cezaî yaptırımların da devreye alınması bekleniyor. Bu nedenle hem bireysel taşıt sahiplerinin hem de kurumsal işletmelerin bu süreleri kaçırmaması gerekiyor. Türkiye genelindeki tüm akaryakıt istasyonlarında UTTS’ye geçiş zorunluluğu bulunuyor ve bu uygulama, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede önemli bir kırılma noktası olarak görülüyor.