HABER49-Tuzcu Mahallesi’nin Erzurum’daki inanç kültüründeki yeri ve Yunus Emre’nin etkisi, Prof. Dr. Müdahir Özgül’ün Cumartesi Buluşmaları programında ele alındı.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin EBB Dil ve Edebiyat Konağı’nda düzenlenen “Cumartesi Buluşmaları” programında bu hafta AÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müdahir Özgül, Tuzcu Mahallesi’nin Erzurum coğrafyasındaki inanç kültürünü ve Yunus Emre ile Tapduk Emre kabirlerinin bu bölgede bulunmasının muhtemel sebeplerini ele aldı. Özgül, Tuzcu’nun tarih boyunca Hicaz, Kudüs, Şam, Halep, Urfa ve Diyarbekir’den gelen ticaret ve hac yollarının Harput üzerinden Erzurum’a bağlandığı kervan güzergâhı üzerinde konumlandığını belirtti. Bu stratejik konum nedeniyle köyün adını kervanların dinlenme merkezi olmasından aldığını ifade eden Özgül, Tuzcu çevresindeki zengin gözeler ve coğrafi yapının da yerleşimin önemini artırdığını vurguladı.
Tuzcu Mahallesi’nin tarihi ve manevi yapısına değinen Prof. Dr. Özgül, Pasin Ovası’ndan başlayıp Palandöken’in kuzey yamaçlarına kadar uzanan bölgede Alperenler ve “Baba”ların yoğun yaşadığına dikkat çekti. Bu nedenle Yunus Emre, Tapduk Emre ve Pir Ali Baba gibi birçok Allah dostunun kabrinin bu bölgede bulunmasının tesadüf olmadığını söyledi. Tuzcu Kabristanı’nın derviş yatağı olarak anıldığını ve Türkiye genelinde Yunus Emre’nin adıyla anılan birçok makamın bulunduğunu hatırlatan Özgül, Erzurum’un dil ve ağız özellikleri ile Yunus Emre’nin şiirlerindeki kelimeler arasındaki örtüşmeye dikkat çekti. Halk arasında yüzyıllardır devam eden gazel, hikmetli söz ve ilahi geleneğinin de bu manevi yapıyı desteklediğini ifade etti.
Programda Prof. Dr. Özgül, ezberinden Yunus Emre şiirlerini okuyarak şiirlerdeki dil özelliklerinin Erzurum ağzındaki kelimelerle ne denli yakın olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, şehrin manevi iklimine tesir eden birçok hakikatin Tuzcu’da sırlandığını vurguladı. Gazelhan İsmail Tataroğlu da program sonunda Erzurum’un inanç kültürü çerçevesinde Yunus şiirlerinden örnekler sunarak, gazel söyleme geleneğinin önemini katılımcılara aktardı. Bu buluşma, Erzurum’un tasavvufi kültürünü ve Yunus Emre’nin eserlerindeki manevi izleri derinlemesine keşfetme fırsatı sundu.