HABER49- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ödemeler Dengesi istatistiklerine dayanan bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 58 artış anlamına geliyor. Ekonomik göstergelerdeki bu güçlü yükseliş, Türkiye’nin uluslararası sermaye açısından yeniden cazibe merkezi haline geldiğini ortaya koyuyor.
Türkiye’ye 8 Ayda 10,6 Milyar Dolarlık Doğrudan Yatırım Girişi
YASED’in yayımladığı “Rakamlarla Uluslararası Doğrudan Yatırımlar Bülteni”ne göre, Ağustos 2025’te Türkiye’ye 1,8 milyar dolar tutarında doğrudan yatırım girişi gerçekleşti. Bu yatırımların 1,5 milyar doları sermaye yatırımı, 137 milyon doları borçlanma araçları ve 202 milyon doları yabancılara gayrimenkul satışı yoluyla kaydedildi.
Yılın 8 aylık döneminde 10,6 milyar dolarlık yatırım tutarına ulaşılması, Türkiye’ye duyulan güvenin sürdüğünü gösteriyor. 2003 yılından bu yana ülkeye giren toplam doğrudan yatırım miktarı ise 284 milyar doları aşarak tarihi bir seviyeye ulaştı.
Uzmanlara göre bu artışta, Türkiye’nin yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik reformları, lojistik avantajları ve genç nüfusun oluşturduğu dinamik piyasa yapısı etkili oldu. Küresel ölçekte sermaye hareketlerinin yavaşladığı bir dönemde, Türkiye’nin bu performansı dikkat çekici bir başarı olarak değerlendiriliyor.
Bilgi ve İletişim Sektörü Yatırımlarda Zirvede
Ağustos ayında gerçekleşen 1,5 milyar dolarlık yatırım sermayesinin 1 milyar dolarlık bölümü bilgi ve iletişim sektörüne yöneldi. Böylece bu sektör, toplam yatırım girişlerinde yüzde 69’luk pay alarak açık ara liderliğini korudu. Toptan ve perakende ticaret sektörü yüzde 10’luk payla ikinci sırada yer aldı.
Yılın 8 ayında en fazla yatırım çeken sektörler arasında toptan ve perakende ticaret 2,5 milyar dolar, bilgi ve iletişim 1,2 milyar dolar ve gıda imalatı 1,2 milyar dolar ile öne çıktı. Bu tablo, Türkiye’nin teknoloji, iletişim ve perakende alanlarında hızlı büyüyen bir pazar olarak konumunu güçlendirdiğini gösteriyor.
Uzmanlara göre, dijital dönüşüm ve yapay zekâ uygulamalarına olan talep, bilgi ve iletişim sektörünü yatırımcılar açısından stratejik bir konuma taşıyor. Türkiye’nin coğrafi avantajı, nitelikli iş gücü ve artan dijital altyapı yatırımları, yabancı sermayenin bu alana yönelmesini hızlandırıyor.
Lüksemburg ve Hollanda Başta Olmak Üzere Avrupa Sermayesi Türkiye’de
2025’in ağustos ayında Türkiye’ye en fazla yatırım Lüksemburg’dan geldi. Toplam yatırımlar içinde yüzde 71’lik payla ilk sırada yer alan Lüksemburg’u yüzde 14 ile Hollanda, yüzde 2 ile İsviçre, Azerbaycan ve İrlanda izledi.
2003-2024 döneminde Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımların yüzde 58’ini oluşturan Avrupa Birliği (AB-27) ülkeleri, bu yılın 8 aylık döneminde toplam yatırımların yüzde 91’ini gerçekleştirdi.
Yılın ilk 8 ayı genelinde Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülkeler ise 2,5 milyar dolarla Hollanda, 1,1 milyar dolarla Kazakistan ve 1,1 milyar dolarla Lüksemburg oldu.
Ekonomi çevreleri, Avrupa sermayesinin Türkiye’ye olan ilgisinin, ülkenin üretim kapasitesi, genç iş gücü ve stratejik konumunun yatırım kararlarında belirleyici olduğunu ifade ediyor.
Küresel Yatırım Trendleri Değişiyor: Teknoloji ve Enerji Öne Çıkıyor
Uluslararası düzeyde açıklanan fDi Markets verilerine göre, 2025’in ilk yarısında dünya genelinde sıfırdan yatırım duyurularının toplam değeri 700 milyar doları aştı. Bu seviye, verilerin derlenmeye başlandığı 2003’ten bu yana sadece üçüncü kez görüldü.
Dünya genelinde 7 bin 400 proje arasında yer alan 62 mega yatırım projesi, toplam sermayenin üçte birini çekti. Özellikle veri merkezleri ve yarı iletken yatırımları, yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım taahhüdüyle öne çıktı.
Yapay zekâ ve bulut teknolojilerinin neden olduğu artan enerji talebi, yatırım yönelimlerini değiştirdi. Buna karşın, yenilenebilir enerji yatırımları 2024’te 147 milyar dolar iken 2025’in ilk yarısında 83 milyar dolara geriledi. Uzmanlar, bu dengenin ilerleyen dönemde enerji arz güvenliği politikalarıyla yeniden şekilleneceğini öngörüyor.