HABER49-Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) iş birliğiyle düzenlenen yarışmada, 2021–2023 yılları arasındaki ciro artış hızına göre belirlenen ilk 10 şirket, Türkiye ekonomisinin gelecekteki yönünü işaret etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı törende açıklanan sonuçlar, Türkiye’de özellikle yüksek teknoloji, yapay zekâ ve dijitalleşme odaklı sektörlerin öne çıktığını gösterdi.
Türkiye 100 Listesinde Rekor Büyüme: İki Yılda Yüzde 1.644 Artış
“Türkiye 100” programına bu yıl 500’den fazla şirket başvurdu. Yapılan değerlendirmelerde ilk 100’e giren firmaların 2021–2023 döneminde satış gelirlerinde ortalama %1.644’lük büyüme kaydedildi. Bu oran, Türkiye’nin nominal milli gelir artışının yaklaşık altı katına denk geliyor. Listeye giren şirketler arasında 25 farklı il ve 34 farklı sektör temsil edilirken, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere sanayi, bilişim ve savunma teknolojilerinin yoğunlaştığı bölgeler dikkat çekti.
Ankara’dan 24, İstanbul’dan 22 şirket listeye girmeyi başarırken, Balıkesir ve İzmir 6’şar şirketle sıralamada yer aldı. İlk 100 şirketin toplam cirosu 83,5 milyar lira, toplam istihdamı ise 12 bin 696 kişi olarak açıklandı. Şirketlerin 94’ünün tamamen yerli sermayeli olması, Türkiye’nin üretim gücü ve girişimcilik potansiyelinin ulusal kaynaklarla büyüdüğünü ortaya koydu.
Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Şirketleri: Deeptech Universe Zirvede
Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasında zirveye, cirosunu iki yılda yüzde 19 bin 153 artıran Ankara merkezli Deeptech Universe Savunma ve Bilişim Teknolojileri A.Ş. yerleşti. Kahramanmaraş merkezli Batı Kipaş Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. yüzde 18 bin 93 büyüme oranıyla ikinci sırada, İstanbul merkezli Figo Ticari Bilgi ve Uygulama Platformu A.Ş. ise yüzde 5 bin 126 oranındaki artışla üçüncü sırada yer aldı.
İlk 10’da yer alan şirketlerin 8’inin Ankara merkezli olması dikkat çekti. Bu durum, savunma sanayi, yapay zekâ, robotik sistemler ve dijital dönüşüm alanlarındaki yatırımların ağırlıklı olarak başkentte konumlandığını gösteriyor. Ekonomistler, Türkiye 100 sonuçlarının, ülkenin teknoloji tabanlı büyüme stratejilerinin hızla meyve verdiğini ve girişimcilik ekosisteminin küresel düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuştuğunu belirtiyor.
İhracatta Güçlü Yükseliş: 67 Şirket 67 Ülkeye Satış Yaptı
Bu yılki Türkiye 100 listesinde 34 sektörden 67 şirket, araştırma döneminde 67 farklı ülkeye ihracat yaptı. İhracat yapan şirketler arasında en büyük pay, bilgisayar programlama ve danışmanlık alanında faaliyet gösteren firmalara ait oldu. Bu sektörde yer alan şirketlerin yüzde 60’ı uluslararası pazarlarda etkin şekilde yer aldı.
İhracat yapılan ülkeler arasında Almanya 26 şirketle ilk sırada bulunurken, onu Azerbaycan, Birleşik Krallık, Hollanda, Rusya Federasyonu, ABD, Irak, Romanya, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri ve KKTC takip etti. Bu tablo, Türkiye’nin dijital dönüşüm alanında dış pazarlarda giderek daha güçlü bir oyuncu haline geldiğini ortaya koydu.
Özellikle e-ticaret, fintech ve otomasyon teknolojileri alanındaki şirketlerin uluslararası büyüme stratejilerinde agresif adımlar attığı gözlemlendi. Türkiye’nin genç girişimci nüfusu ve dijital altyapı yatırımları, bu ivmeyi destekleyen en önemli faktörler arasında gösteriliyor.
Şirketlerde Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Bilinci Artıyor
Türkiye 100 listesinde yer alan şirketlerin 41’i sürdürülebilirlik ve çevre politikalarına sahip. Şirketlerin yüzde 37’sinde çevre yönetimi birimi bulunurken, 50 firma sera gazı emisyonlarını ve enerji tüketimini azaltmayı hedefliyor. Ayrıca 52 şirket, “temiz üretim” uygulamalarını aktif olarak sürdürüyor. En sık kullanılan çevre dostu yöntem, yüzde 59,6 oranla geri dönüşüm oldu.
Listede yer alan 40 şirket, iklim değişikliğinden olumsuz etkilenme riski taşıdığını belirtirken, 54’ü yeşil dönüşüm sürecinde danışmanlık desteğine, 53’ü ise finansal desteğe ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Bu veriler, Türkiye’de sürdürülebilir üretim bilincinin sadece çevre politikası değil, aynı zamanda rekabet avantajı yaratma stratejisi haline geldiğini gösteriyor.
Uzmanlar, Türkiye 100 listesindeki bu eğilimin, ülkenin Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleriyle uyumlu bir dönüşüm sürecine girdiğinin güçlü bir göstergesi olduğunu vurguluyor.
Genç CEO’lar, Kadın Liderler ve Nitelikli İş Gücü Dikkat Çekiyor
Türkiye 100 listesindeki şirketlerin kuruluş yılları 1986 ile 2018 arasında değişiyor. Şirketlerin ortalama yaşı 11,9 yıl, genel müdür veya CEO’larının yaş ortalaması ise 45 olarak belirlendi. Listeye giren 11 şirketin CEO’su 35 yaşın altında, 7’si ise kadın yöneticiler tarafından yönetiliyor. Bu durum, genç liderlerin ve kadın girişimcilerin Türkiye’nin ekonomik büyümesinde giderek daha etkin rol üstlendiğini ortaya koyuyor.
Ayrıca Türkiye 100 şirketlerinin 75’inde en yetkili yöneticiler üniversite ve üzeri eğitim düzeyine sahip. Şirketlerin yüzde 84’ü, çalışanlarının niteliklerini artırmaya yönelik kurum içi veya kurum dışı eğitim programları yürütüyor.
Toplam çalışanlar arasında yükseköğrenim görmüş kişilerin oranı yüzde 50’yi aşarken, nitelikli iş gücü bu şirketlerin rekabet gücünü destekleyen temel unsur olarak öne çıkıyor. Uzmanlara göre, genç ve eğitimli yönetici profili, Türkiye’nin yeni ekonomi vizyonunu temsil eden en güçlü göstergelerden biri haline geldi.