HABER49-Türk Patent ve Marka Kurumundan (TÜRKPATENT) elde edilen verilere göre Türkiye, 2024 yılı itibarıyla patent, marka ve tasarım alanlarında dünyada ilk sıralara tırmanan ülkeler arasına girmeyi başardı. Özellikle yerli patent başvurularında kaydedilen önemli artış dikkat çekerken, Türkiye geçen yıl 10 bin 4 yerli patent başvurusuyla küresel sıralamada 12’ncilikten 10’unculuğa yükseldi. Patent başvurularındaki yüzde 18,4’lük ve tescillerdeki yüzde 38,9’luk artış, Türkiye’nin inovasyon kapasitesinin dünya ortalamasının üzerinde bir ivme yakaladığını gösteriyor.
Bu başarı Türkiye’yi Çin, ABD, Japonya ve Güney Kore gibi teknoloji devlerinin yer aldığı listede üst sıralara taşırken; Hindistan, Almanya, Rusya ve Fransa’nın ardından gelen ülkeler arasında konumlandırıyor. Patent başvurusu sayısıyla İtalya ve İran gibi ülkeleri geride bırakan Türkiye, fikri mülkiyet alanında rekabet gücünü her geçen yıl daha da artırıyor. Sektörel bazda yapılan değerlendirmede ise hidroenerji teknolojileri alanındaki başvuruların yükselişi dikkat çekti. Yenilenebilir enerji yatırımlarının artması, sürdürülebilir teknoloji geliştirme alanındaki inovasyonun patent verilerine doğrudan yansımasını sağladı.
Kadın Buluşçular Türkiye’yi Dünya Liderliğine Taşıdı: PCT Başvurularında Rekor Oran
Türkiye’nin son yıllarda dikkat çeken bir diğer başarısı ise kadın buluşçuların uluslararası arenadaki performansı oldu. Dünya Fikri Mülkiyet Örgüsü verilerine göre Türkiye, Patent İşbirliği Antlaşması (PCT) kapsamında yapılan kadın buluşçu başvurularında yüzde 26,1 oranıyla dünya liderliğine yükseldi. Bu oran, Türkiye’nin kadın girişimciliğini, teknoloji üretimini ve bilimsel yeniliklere kadınların katkısını güçlendiren politikalarının somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Kadınların patent süreçlerine katılımındaki artış, özellikle mühendislik, biyoteknoloji, enerji teknolojileri ve dijital ürün tasarımı gibi alanlarda daha görünür hale geldi.
Bu başarının gölgesinde, Türkiye'nin 2014–2024 yılları arasında kişi başına düşen patent başvurusu artışında dünya ikincisi olması da inovasyon potansiyelinin ne kadar yükseldiğini kanıtlıyor. Aynı dönemde yerli faydalı model başvurularında dünya 7’nciliğine ulaşan Türkiye, patent uzmanı sayısında da 181 kişiye ulaşarak küresel sıralamada ilk 10 içerisine girdi. Fikri mülkiyet alanında hem insan kaynağının hem de başvuru yoğunluğunun artması, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü destekleyen önemli göstergeler arasında yer alıyor. Kadınların özellikle Ar-Ge merkezleri, üniversiteler ve özel sektör inovasyon tesislerinde aktif rol alması, Türkiye’nin bu alandaki liderliğini daha da pekiştiriyor.
Türkiye Marka Başvurularında Avrupa’nın Zirvesinde: Yerli Markada 366 Bin Kayıt
2024 yılı yalnızca patentlerde değil, marka başvurularında da Türkiye için rekor bir yıl olarak kayıtlara geçti. Yerli marka başvuruları 366 bin 543’e ulaşırken, Türkiye bu rakamla dünyada altıncı, Avrupa’da ise ikinci sıraya yerleşti. Marka tescil sayılarında elde edilen başarı ise daha dikkat çekici. Türkiye, 284 bin 781 yerli marka tesciliyle Avrupa’nın birincisi olurken dünya genelinde dördüncü sırada yer aldı. Bu performans, Türkiye’nin girişimcilik dalgası, KOBİ sayısındaki artış ve sektör bazlı üretim çeşitliliği sayesinde küresel marka rekabetinde güçlü bir oyuncu konumuna geldiğini gösteriyor.
Türkiye, yerli marka başvurularında Çin, ABD, Rusya, Hindistan ve Brezilya gibi büyük ekonomilerin ardından gelirken İngiltere, Güney Kore ve Japonya’yı geride bıraktı. Özellikle e-ticaret, teknoloji, gıda, tekstil ve kişisel bakım sektörlerindeki büyüme, yerli markaların küresel rekabet gücünü artıran temel faktörler arasında gösteriliyor. Marka bilincinin artması, dijital ticaret platformlarının gelişmesi ve ihracat yapan işletmelerin marka koruması talebinin yükselmesi başvuru rakamlarına doğrudan yansıdı. Marka başvurularındaki bu ivme, Türkiye’nin ekonomik dinamizminin ve yatırım ortamındaki güvenin güçlü bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Yerli Tasarım Başvuruları Türkiye’yi Dünyada İlk 3’e Taşıdı
Türkiye’nin tasarım alanındaki başarısı da 2024 yılı verileriyle küresel sahnede öne çıktı. Geçtiğimiz yıl 41 bin 875 yerli tasarım başvurusu yapan Türkiye, dünya sıralamasında üçüncülüğe yükselerek bu alanda önemli bir başarıya daha imza attı. Tasarım başvurularının sektörlere göre dağılımında mobilya ve ev eşyaları yüzde 25,8’lik oranla ilk sırada yer aldı. Reklamcılık sektörü yüzde 19,2 ile ikinci olurken, tekstil ve aksesuar tasarımları yüzde 13,4 ile üçüncü sırada konumlandı. Bu dağılım, Türkiye’nin özellikle üretim ve ihracat kapasitesi yüksek sektörlerinde ciddi bir tasarım potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Tasarım yoğunluğunda Türkiye, gayrisafi yurt içi hasıla oranlamasında dünya 4’üncüsü, nüfusa göre ise 5’incisi oldu. Bu sıralama Türkiye’nin tasarıma dayalı üretim yaklaşımını güçlendirdiğini kanıtlıyor. Yerli tasarım başvurularında Türkiye’yi sırasıyla İtalya, Hindistan ve İngiltere takip ederken, küresel sıralamada Çin ve Güney Kore ilk iki basamağı korudu. Özellikle mobilya, dekorasyon ve endüstriyel tasarım alanlarında Türk üreticilerin artan rekabet gücü, tasarım tescil sayılarının yükselmesine büyük katkı sağladı. Türkiye’nin tasarım ekosisteminin güçlenmesi, marka değerini ve ihracat kapasitesini artıran temel unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.





