HABER49-Eğilmez, tarih boyunca Yahudilerin Osmanlı Devleti’ne sığınmasının aksine, bu toprakların onlara güvenli bir sığınak olduğunu belirtti. Osmanlı ve Türk tarihinde Yahudilere yönelik çok özel bir dostluk ve koruma geleneği olduğunun altını çizen Eğilmez, özellikle 7. yüzyıldan itibaren Hristiyanların Avrupa ve Anadolu’da Yahudilere uyguladığı acımasız baskılara karşı, Türklerin kucak açtığını vurguladı.
Hazar Hakanlığı döneminde Yahudilerin güvenle yaşadığı topraklar ve "Hazar Barışı" olarak bilinen dönemin dünyada bir örnek teşkil ettiğini söyleyen Eğilmez, Türk hoşgörüsü sayesinde Yahudilerin din ve kimliklerini özgürce koruyabildiklerini ifade etti. Tarih boyunca pek çok katliam ve zulümden kaçan Yahudilerin Osmanlı topraklarında barış ve güven bulduğunu belirten Eğilmez, Netanyahu’nun iddialarının tarih gerçekleriyle bağdaşmadığını dile getirdi.
OSMANLI DÖNEMİNDE YAHUDİLERE SAĞLANAN KORUMA VE HOŞGÖRÜ
Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Osmanlı’nın Yahudilere sağladığı koruma politikalarını örneklerle detaylandırdı. 11. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar devam eden Haçlı Seferleri sırasında yaşanan büyük felaketlerden kaçarak Osmanlı topraklarına sığınan Yahudilerin güven içinde yaşadığına dikkat çekti. Fatih Sultan Mehmed döneminde Kuzey Makedonya’daki Yahudilerin zulümden kurtarılması, 15. yüzyılda İspanya ve Portekiz’den kaçan Yahudilerin II. Bayezid tarafından kabul edilmesi, Osmanlı’nın tarih boyunca sürdürdüğü insan hakları ve hoşgörü politikasının somut örnekleri olarak anlatıldı.
Kanuni Sultan Süleyman’ın, Kudüs’te Yafa Kapısı’na koyduğu kitabe ve hoşgörü mesajı, aynı zamanda farklı din ve kültürlere saygının simgesi oldu. 16. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde Yahudilere yönelik sürgün ve katliamlara karşı Osmanlı’nın diplomatik ve insani müdahaleleri, Türk devlet geleneğinin evrensel insani değerlerle buluştuğunu gözler önüne serdi. Eğilmez, tüm bu süreçlerin Türk tarihindeki hoşgörü ve merhametin en güçlü göstergeleri olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE’NİN TARİHÎ SORUMLULUĞU VE BÖLGEDEKİ GELECEK VİZYONU
Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihinin Yahudilerle kurduğu derin dostluğun, İsrail tarafından doğru şekilde karşılanmadığını belirtti. İsrail’in Türkiye’ye yönelik düşmanca politikaları ve PKK gibi terör örgütlerini desteklemesinin, bu tarihî gerçeklerle bağdaşmadığını söyledi. Eğilmez, Türk devlet geleneğinin, ihtiyaç sahiplerine ırk ve din gözetmeksizin yardım etme ve koruma esasına dayandığını vurguladı.
Son sözlerinde ise Eğilmez, İsrail’in en büyük korkusunun, Selçuklu ve Osmanlı mirasının günümüzde yeniden güçlü bir Türk devleti şeklinde bölgeye dönmesi olduğunu savundu. Tarih boyunca Türklerin bölgeye getirdiği barış, hoşgörü ve adaletin tekrar tesis edileceğini iddia eden Eğilmez, bu gelişmelerin kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.