HABER49-Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde yer alan Urartu dönemine ait Derviş Hücreleri, yapılan asma köprü, Kitap Kafe ve çevre düzenlemeleriyle turizme kazandırılıyor. Yeni projeler hem bölgeyi cazibe merkezi haline getiriyor hem de yerel halkın ekonomisine katkı sağlıyor.
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan ve Urartu dönemine ait olan tarihi Derviş Hücreleri, yapılan destinasyon çalışmalarıyla yeniden gün yüzüne çıkarılıyor. Tağar Çayı vadisinde konumlanan bu eşsiz tarihi yapı, yeni inşa edilen asma köprü, Kitap Kafe ve çevre düzenlemeleriyle birlikte turizm potansiyeli yüksek bir cazibe merkezine dönüştürülüyor. Tunceli Valiliği ve Çemişgezek Kaymakamlığı öncülüğünde, Fırat Kalkınma Ajansı ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) Kalkınma Başkanlığı'nın destekleriyle yürütülen çalışmalar, bölgenin turizm rotasında yer almasını sağlıyor. Tarihi mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması hedeflenirken, aynı zamanda yerel halkın ekonomik kalkınmasına katkı sağlanıyor.
Urartulara ait olduğu değerlendirilen Derviş Hücreleri, kalker kayalara oyulmuş ve birbirine bağlı yaklaşık 20 odadan oluşuyor. Bu doğal ve tarihi zenginlik, asma köprü sayesinde artık daha erişilebilir hale geldi. Bölgeyi ziyaret eden turistler için estetik ve işlevsel bir yapı olarak öne çıkan köprü, ziyaretçilerin Tağar Çayı vadisini güvenli bir şekilde geçmelerini sağlıyor. Kitap Kafe ise sadece bir dinlenme alanı değil; aynı zamanda kadın girişimcilerin evlerinde ürettikleri ürünleri sergileyip satabilecekleri bir ekonomik alan olarak kurgulanmış. Tunceli’nin turizmde yeni bir soluk kazandığı bu proje, bölge halkının katılımıyla daha da değer kazanıyor.
Derviş Hücreleri 20 Odalı Yapısıyla Tarih ve Doğayı Buluşturuyor
Çemişgezek Kaymakamı Cüneyt Zor’un açıklamalarına göre, Derviş Hücreleri bölgenin en önemli turistik yapıları arasında yer alıyor. Üç katlı olarak tasarlanan bu mağara yapısının içinde bir de “kral odası” yer alıyor. Zamanla meydana gelen tahribatlar nedeniyle restorasyona ihtiyaç duyulan bu alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yeniden düzenlenmeye hazırlanıyor. Çemişgezek’in kadim geçmişine vurgu yapan Kaymakam Zor, bu projeyle sadece turistik değer yaratmadıklarını, aynı zamanda yerel ekonomiyi canlandırmayı da amaçladıklarını belirtiyor. Kitap Kafe projesi sayesinde bölgedeki kadınlar, evlerinde ürettikleri yiyecek ve el işi ürünlerini burada satarak gelir elde etme şansı buluyor.
Yapılan düzenlemelerle birlikte kafeterya 92 metrekarelik kapalı alanıyla hizmet verirken, 40 metre uzunluğundaki asma köprü de bölgenin siluetine estetik bir dokunuş katıyor. Bu projelerin tamamlanmasının ardından özellikle ilkbahar ve yaz aylarında bölgeye yoğun turist akını bekleniyor. Hem tarihi hem de doğal güzelliklerin iç içe geçtiği bu alan, yalnızca Tunceli’nin değil, Doğu Anadolu’nun önemli turistik noktalarından biri haline gelme potansiyeline sahip.
Asma Köprü Sayesinde Ulaşım Kolaylaştı, İlgi Arttı
Yapılan altyapı çalışmaları sayesinde Tağar Çayı vadisinde ulaşımı oldukça zor olan tarihi in delikleri artık daha rahat gezilebiliyor. Bölge halkından Mehmet Cem Özgül, daha önce zor ulaşılan Derviş Hücreleri’ne artık asma köprü sayesinde kolayca geçiş sağlandığını ve ziyaretçi sayısında artış yaşandığını dile getirdi. Tunceli’nin zorlu coğrafyasında böyle bir yapının inşa edilmesi, hem güvenlik açısından hem de erişim kolaylığı bakımından bölge halkının ve ziyaretçilerin takdirini topluyor.
Ziyaretçiler sadece tarihi değil, doğayla iç içe bir deneyim de yaşıyor. Üç katlı ve yaklaşık 20 odalı yapısıyla dikkat çeken bu mağaralar, güneş ışığını içine alan geniş pencereleriyle mimari açıdan da dikkat çekiyor. Urartu döneminden kaldığı düşünülen bu yapı, bölgenin binlerce yıllık geçmişini gözler önüne seriyor. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bu alanda yapılan modernizasyon, Tunceli’nin doğal ve kültürel mirasını tanıtmak açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Tarih ve Doğa Bir Arada: Ziyaretçilerden Tam Not
Hatay’dan bölgeye gelen ziyaretçi İlayda Yolcu, eskiden mağaralara ulaşmanın zorluklarından bahsederek, yapılan asma köprü ve çevre düzenlemeleriyle artık çok daha kolay ve keyifli bir şekilde bölgenin gezilebildiğini ifade etti. Turizm destinasyonlarının sadece fiziki erişimle değil, aynı zamanda doğal ve kültürel bütünlük içinde sunulması gerektiğine dikkat çeken Yolcu, Çemişgezek’in bu anlamda örnek bir proje hayata geçirdiğini söyledi.
Urartu dönemine uzanan köklü tarihi ile bölge, artık sadece akademik ya da arkeolojik araştırmaların değil, aynı zamanda doğasever ve kültür meraklısı turistlerin de uğrak noktası olmaya başladı. Yapılan düzenlemeler, doğaya zarar vermeden tarihi yapıyı koruyarak geleceğe aktarma amacını taşıyor. Kitap Kafe gibi projeler ise bu deneyimi zenginleştirerek, ziyaretçilerin hem dinlenmesini hem de yöresel ürünlerle tanışmasını sağlıyor. Tüm bu gelişmeler Tunceli’yi Doğu Anadolu’nun yükselen turizm merkezlerinden biri haline getirmeye aday kılıyor.