Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan 2025 dönemine ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini yayımladı. Aylık enflasyon yüzde 3 seviyesinde açıklanırken, yıllık artış yüzde 37,86 olarak kaydedildi. Böylece yılbaşından bu yana tüketici fiyatlarındaki kümülatif yükseliş yüzde 13,36’ya ulaşmış oldu.

Enflasyon oranlarının kamuoyunda en çok dikkat çeken yönü ise gruplar arasındaki ayrışmalar oldu. Konut, ulaştırma ve gıda harcamaları, hem aylık hem yıllık artışta başı çekerken, bu kalemlerin genel enflasyon üzerindeki etkisi de belirleyici düzeyde gerçekleşti.

Nisan ayında enflasyonda gözlenen bu yükseliş, piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Ekonomistlerin büyük bölümü aylık artışın %2 ila %2,5 aralığında olacağını öngörürken, açıklanan %3’lük oran beklentileri aştı. Bu tablo, özellikle hane halkı bütçesi üzerindeki baskının sürdüğüne işaret ediyor.

Muş’ta yeni evlenecek çiftlere müjde! Muş’ta yeni evlenecek çiftlere müjde!

Konut Fiyatları Rekor Kırdı: En Fazla Artış Bu Grupta

TÜİK’in açıkladığı verilerde, konut grubu yıllık bazda yüzde 74,07 oranında fiyat artışıyla diğer tüm harcama kalemlerini geride bıraktı. Bu oran, yalnızca barınma maliyetlerindeki artışı değil; aynı zamanda kiralar, enerji faturaları ve bakım giderlerinde yaşanan genel yükselişi de yansıtıyor.

Aylık olarak değerlendirildiğinde de konut grubunda %4,66’lık bir artış dikkat çekti. Bu yükselişin enflasyon oranına katkısı ise 0,74 puan seviyesinde gerçekleşti. Bu da demek oluyor ki Nisan ayında açıklanan toplam TÜFE oranının önemli bir kısmı doğrudan barınma giderlerinden kaynaklandı.

Konut grubunun bu derece öne çıkmasının arkasında ise birkaç temel etken bulunuyor: Mevsimsel etkiler, artan enerji maliyetleri, konut piyasasındaki arz-talep dengesizlikleri ve döviz kurunun fiyatlara yansıması. Ayrıca büyük şehirlerde kiralarda yaşanan artışlar, yıllık bazda barınma maliyetlerini daha da yukarı taşıdı.

Gıda ve Ulaştırmada Artış Hız Kesmedi

Enflasyon verilerinde öne çıkan bir diğer başlık da gıda ve alkolsüz içecekler oldu. Bu kalemde Nisan ayında %2,01’lik bir fiyat artışı yaşandı. Yıllık artış oranı ise %36,09 olarak hesaplandı. Özellikle yaş sebze ve meyve fiyatlarında mevsim geçişine rağmen düşüş beklenirken aksine bir tablo ortaya çıktı. Tarımsal girdi maliyetleri, taşıma ücretleri ve ithalat kalemleri bu artışta etkili olan faktörler arasında yer aldı.

Ulaştırma grubundaki fiyat hareketliliği de dikkat çekiciydi. Aylık bazda %3,80’lik bir yükseliş yaşanırken, yıllık artış %22,76 seviyesinde gerçekleşti. Ulaşım fiyatlarındaki artışın arkasında akaryakıt maliyetleri, araç bakım ücretleri ve şehir içi ulaşım zamları yer aldı. Bu kalemlerin Nisan ayı enflasyonuna toplam katkısı 0,57 puan olarak belirlendi.

Özellikle hem gıda hem de ulaştırma gruplarının aylık enflasyona etkisinin toplamda 1,08 puan olması, bu iki kalemin tüketici üzerindeki yükünün arttığını gösteriyor. Bu durum aynı zamanda satın alma gücü üzerindeki baskının yılın ikinci çeyreğinde de süreceğine işaret ediyor.

Fiyatı Değişmeyen Ürün Azaldı: Artışlar Genele Yayılıyor

Nisan ayı enflasyon verilerinde dikkat çeken bir diğer unsur da endekste yer alan başlıkların büyük çoğunluğunda fiyat artışı yaşanmasıydı. TÜİK’in açıklamasına göre 143 temel harcama kaleminin 121’inde fiyatlar yükselirken, yalnızca 18 kalemde düşüş görüldü. Sadece 4 başlıkta fiyatlar sabit kaldı.

Bu tablo, fiyat artışlarının sadece birkaç sektörde yoğunlaşmadığını, aksine enflasyonist etkinin genele yayıldığını ortaya koyuyor. Bu da para politikalarının etkisinin sınırlı kalabileceği, yapısal maliyet unsurlarının fiyatlar üzerindeki baskısının sürdüğü anlamına geliyor.

Öte yandan çekirdek enflasyon verileri de bu durumu destekliyor. Enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecek ve altın dışındaki grupları içeren özel kapsamlı TÜFE (B endeksi), Nisan ayında yıllık bazda %36,81 olarak açıklandı. Aylık çekirdek enflasyon ise %3,10 seviyesinde gerçekleşti.

Bu oranlar, fiyat artışlarında geçici unsurların değil, daha kalıcı eğilimlerin etkili olduğunu ortaya koyuyor. Yani enflasyon, temel tüketim kalemlerinde yapısal olarak yüksek seyretmeye devam ediyor.

Piyasa Beklentileri Ters Köşe Oldu

Ekonomi çevreleri, Nisan ayı enflasyonu öncesinde yaptıkları tahminlerde %2 ila %2,5 aralığında bir artış bekliyordu. Ancak açıklanan %3’lük oran, bu beklentilerin üzerine çıktı. Bu da piyasaların öngörü kapasitesinin zorlandığını, fiyat dinamiklerinin daha karmaşık hale geldiğini gösteriyor.

Yıllık enflasyon oranı ise %37,86 ile Mart ayındaki %38,10 seviyesinin altında kaldı. Bu küçük gerileme yüzeysel olarak olumlu görünse de, aylık artışın yüksekliği fiyat istikrarı açısından risklerin sürdüğünü ortaya koyuyor. Merkez Bankası’nın faiz politikaları açısından da bu veriler kritik önem taşıyor. Faiz kararı öncesinde açıklanan TÜFE rakamları, para politikası açısından belirleyici veri setlerinin başında geliyor.

Gıda fiyatlarındaki mevsimsel oynaklık, enerji maliyetleri ve döviz kurundaki hareketlilik önümüzdeki aylarda da enflasyon seyrinde yön belirleyici olacak gibi görünüyor.