HABER49- Erzurum’un Yakutiye ilçesinde yer alan ve 1800’lü yılların ortalarında yapıldığı tahmin edilen Kamburoğlu ve Cennetzade hanları, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yürütülen titiz restorasyon çalışmalarıyla yeniden kentin ticari dokusuna kazandırılıyor. Osmanlı ve Saltuklu dönemlerinden miras kalan hanlar, yalnızca taş yapılar değil; aynı zamanda Erzurum’un tarihsel ve kültürel belleğinin yaşayan tanıkları.
Kamburoğlu Hanı, tarihi İpek Yolu güzergâhı üzerinde bulunması nedeniyle, geçmişte tüccarların konakladığı ve mallarını sattığı önemli merkezlerden biri olarak anılıyor. Avlu etrafında sıralanmış odaları, ahşap kırlangıç tavan tekniğiyle yapılmış mimarisi ve taş işçiliğinde yer alan ay-yıldız motifleriyle dikkat çeken yapı, şu an atölye ve depo olarak kullanılıyor. Ancak bu tarihi değeri işlevselliğiyle yeniden buluşturmak adına Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı KUDEB (Koruma Uygulama ve Denetim Şube Müdürlüğü) kapsamlı bir restorasyon projesi başlattı.
Aynı döneme ait olduğu düşünülen Cennetzade Hanı da bu restorasyon kapsamına dâhil edilerek tarihi siluetin bütüncül bir yaklaşımla ayağa kaldırılması hedefleniyor. Yapılan çalışmalar Anıtlar Kurulu’nun denetiminde ve uzman akademik kadroların desteğiyle ilerliyor.
Eski Ticaret Merkezi, Yeni Nesil Esnaflıkla Buluşacak
“Korunan tarih, dönüşen şehir” ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ünal İnci, hanların restorasyon sonrası yalnızca birer mimari eser olarak kalmayacağını, aktif ticaretin merkezi haline geleceğini vurguluyor. Bu kapsamda hanlar; bakırcılıktan el sanatlarına, geleneksel mesleklerden yaratıcı atölyelere kadar birçok zanaat alanına ev sahipliği yapacak şekilde yeniden işlevselleştiriliyor.
İnci’nin verdiği bilgilere göre, iki yıl içerisinde tamamlanması hedeflenen projede mevcut esnafın mağdur edilmemesi için de özel bir planlama yürütülüyor. Hanların ticaret dışı kullanımına, özellikle depo olarak kullanılmalarına son verilerek, her taşına dikkat edilen özgün restorasyon anlayışıyla hanlar, kentin ekonomik ve kültürel merkezlerinden biri haline dönüştürülüyor.
İnci, bu projelerin yalnızca fiziksel dönüşüm anlamına gelmediğini; aynı zamanda kente olan tarih borcunun bir ifadesi olarak gördüklerini belirtiyor. Üniversitelerden mimarlık ve sanat tarihi alanında uzman akademisyenlerin katkılarıyla hazırlanan projeler, KUDEB’in uygulayıcı rolüyle hayata geçiriliyor.
Tarihi Hanlar, Yeni Nesil Sanatkârlara Kapılarını Açıyor
Erzurum’un ticaret kültürüyle yoğrulmuş geçmişi, bu projeyle birlikte yeni nesil sanatkâr ve esnaflara ilham verecek bir merkez oluşturuyor. Kamburoğlu ve Cennetzade hanlarında el sanatları, geleneksel zanaatler ve özgün tasarım ürünleriyle dolu dükkânlar planlanıyor. Erzurum’un tarihi ruhunu yansıtan atmosferde, yerel üretimin desteklenmesi ve kültürel sürdürülebilirliğin sağlanması amaçlanıyor.
İnci, ustalık geleneğinin sürdürülmesi adına yeni ustalara yer temininde öncelik tanındığını ve hanların yalnızca ticari değil aynı zamanda kültürel bir cazibe merkezi haline getirileceğini ifade ediyor. Bu doğrultuda yapılacak işlevsel dönüşümler, geçmişle geleceği birleştiren bir köprü görevi görecek.
Tarihi hanların içerisinde kurulacak olan sanat atölyeleri ve zanaat merkezleri sayesinde hem turistik hem de yerel hareketlilik canlandırılacak. Böylece Erzurum’un şehir merkezinde, geçmişin izlerini taşıyan ama geleceğe yön veren bir ticaret atmosferi oluşacak.
