HABER49- Kars’ta tarım ve hayvancılıkla iç içe bir yaşam süren köylüler, biçim sezonunda hasadın yükünü çeken atlarını, yıllardır aynı güvenilir ellere emanet ediyor. 72 yaşındaki nalbant Maksut Ak, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte oğlu Serdar ve torunu Hasan Ali ile birlikte köy yollarına düşüyor. Üç kuşaktır devam eden bu zanaat, yalnızca bir geçim kapısı değil; aynı zamanda zamana direnen bir meslek mirası olarak varlığını sürdürüyor.

Maksut Ak, henüz genç yaşta dedesinin çıraklığını yaparak tanıştığı nalbantlık mesleğini yarım asrı aşkın süredir büyük bir özveriyle sürdürüyor. Kent merkezindeki demirci atölyesini geride bırakarak hasat dönemlerinde kırsalda atları nallayan Ak, bir sezonda yaklaşık 300 atı işleme alıyor. Bu zahmetli ve bir o kadar da hayati işi sürdürmekteki ısrarı, yalnızca emeğe olan saygı değil, aynı zamanda mesleğin yaşaması için verilen sessiz bir mücadele.

Köylüler içinse Ak ailesinin bu özverisi büyük bir kolaylık. Atlarını merkeze götürmekte zorlanan çiftçiler, ayağa gelen bu hizmetten oldukça memnun. Çünkü nallanmadığı takdirde atların ayakları yara olabiliyor, bu da hem hayvanların sağlığını riske atıyor hem de hasat sürecini sekteye uğratıyor.

Zorluklarla Yoğrulan Bir Emek: “Bazen Tekme Yiyoruz, Bazen Atın Altına Düşüyoruz”

Mesleğin sadece fiziki bir uğraş değil, aynı zamanda cesaret, sabır ve dayanıklılık gerektiren bir iş olduğunu dile getiren Maksut Ak’ın oğlu Serdar Ak, köy köy dolaşırken karşılaştıkları zorluklardan da bahsediyor. “Bazen tekme yiyoruz, bazen de atın altına düşüyoruz,” diyerek işin riskli yanını vurguluyor. Fakat tüm bu zorluklara rağmen, dedesinden öğrendiği mesleği oğluna aktarmanın gururunu yaşıyor.

Yaz Aylarında Hayati Uyarı: Diyetisyenden Su Tüketimi ve Beslenme Tavsiyesi
Yaz Aylarında Hayati Uyarı: Diyetisyenden Su Tüketimi ve Beslenme Tavsiyesi
İçeriği Görüntüle

Kırsalda nallama işlemi, yalnızca atların değil, aynı zamanda aile bağlarının da pekiştiği bir alan hâline geliyor. Yaz tatilini değerlendiren torun Hasan Ali Ak, hem dedesi hem de babasıyla çalışarak yalnızca okul harçlığını çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda büyüklerinden aldığı değerli bilgilerle meslek kültürüne dokunuyor. Üç kuşak boyunca süregelen bu dayanışma, sadece işin değil, bir yaşam felsefesinin de kuşaktan kuşağa aktarımı anlamına geliyor.

Atların nallanması işlemi özen ve deneyim gerektiren bir süreç. Hayvanın hareketlerine göre pozisyon almak, nalı doğru şekilde yerleştirmek ve sabitlemek uzmanlık istiyor. Üstelik bu iş her zaman güvenli değil. Tehlikenin içinde sabırla çalışmak, Ak ailesi gibi bu işe gönül verenlerin harcı. İşte bu yüzden onların kırsal yaşamdaki yeri sadece ustalıkla sınırlı değil, aynı zamanda bir kültür taşıyıcılığı görevi üstleniyorlar.

Köylüler İçin Hayati Hizmet: “Nallamazsak Ayakları Yara Olur, Biçim Yapamazlar”

Karslı çiftçilerin tarımsal üretimde hâlâ yaygın olarak kullandığı atlar, özellikle zorlu arazi koşullarında biçim işlerinin vazgeçilmez yardımcıları. Ancak bu güçlü hayvanların da dayanıklılığını artırmak ve sağlığını korumak için düzenli bakıma ihtiyaçları var. İşte bu noktada devreye giren nalbantlar, hasatın sessiz kahramanları olarak öne çıkıyor.

Köylülerden Ömer Koyuncu, atların nallanmasının biçim sezonunda ne denli önemli olduğunu şu sözlerle özetliyor: “Nallamazsak ayakları yara olabilir ve rahat çalışamazlar. Bu yüzden her köyde sırayla atlarımızı nallıyoruz.” Koyuncu, hizmetin köylere kadar gelmesinin büyük bir kolaylık olduğunu belirterek Ak ailesine teşekkür ediyor.

Bu uygulama sayesinde hem hayvanların konforu artırılıyor hem de biçim sürecinde verimlilik sağlanıyor. Atların ayağındaki nal, onların sert zeminde rahat hareket etmesini sağlarken aynı zamanda yaralanmaların da önüne geçiyor. Bu da doğrudan ürünün zamanında toplanmasına ve ekonomik kayıpların önlenmesine katkı sağlıyor. Kırsalda sürdürülen bu geleneksel hizmet, bir yandan modern makinelerle yarışırken diğer yandan doğayla iç içe üretimin sürdürülebilirliğine katkı sunuyor.

Kaynak: AA